İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Gailesi (2)

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Özdemir İnce

Hürriyet’te yazmaya başladığım 1 Ocak 2000 tarihinden itibaren, gazetenin Türkiye ve Avrupa baskılarında, gazeteden atıldığım 1 Nisan 2012’ye kadar Ermeni Gailesi konusunda, neredeyse küçük bir kitap oluşturacak yazı yayımladım. Hem kendimi tekrarlamamak hem tarihe tanık olsunlar diye bu yazılardan bazılarını bu sütuna aktaracağım. Bilginize sunulur:

Türk-Ermeni sorununa Fransız tarihçi Gaston Gaillard’ın bakışı (*)

“Fransız tarihçi Gaston Gaillard, 1920 yılında, Paris’te, Chapelot Yayınevi tarafından yayımlanan Türkler ve Avrupa (Les Turcs et l’Europe) (**) adlı kitabında 1915 olaylarının gökten zembille inmediğini anlatıyor. Yazar kitabının VII. bölümü olan ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun Parçalanması’ başlıklı son bölümün ilk kısmında Türk-Ermeni sorununu ele almaktadır. Yazara göre genel olarak Doğu sorununun bir parçası olan bu sorun, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalama girişimlerinin yanı sıra Türkleri Asya’ya kovma amaçlarından vazgeçmeyen İttifak Devletleri’nin tutumu yüzünden iyice içinden çıkılmaz duruma gelmiştir.

Bunları, Tête de Turc ekibi tarafından hazırlanan bir dosyadan yararlanarak yazıyorum.

Resmi Ermeni tezine ve bu tezin müritlerine inanacak olursak, 1915 yılında, Osmanlı vatandaşı Doğu-Anadolu Ermenileri, tıpkı Alman Yahudileri gibi çiftçi, esnaf, tüccar olarak mutlu hayatlarını sürdürürken, Osmanlı askerleri ve jandarmaları ortada herhangi bir neden bulunmaksızın bunların üzerine saldırıp kılıçtan geçirmişler, bununla da yetinmeyip binlerce Ermeniyi tehcire tabi tutmuşlar. Acaba öyle mi, bir Gaston Gaillard’a bakalım:

1780-1916 arasında Zeytun’da (Süleymanlı, Maraş) 41-57 kez ayaklanma.

1857: Daha sonra patrik ve katolikos olan Mıgırdıç Kırımlıyan Van yakınlarındaki Varag Manastırı’nda bir matbaa kurup Ermeni bağımsızlık davasını desteklemeye başladı.

1860: Fedakârlar Cemiyeti ve Yardım Cemiyeti gibi Kilikya’yı geliştirmek isteyen dernekler büyük paralar toplamaya başladılar.

1870: Ermeni din adamlarının yarattığı bağımsızlık hareketi Ermeni gençler arasında yandaş bulmaya başladı.

1875: Portakalcıyan ilk devrimci Ermeni komitesini kurdu ve Asya adlı bir gazete yayımlamaya başladı.

1878: Osmanlı-Rus savaşının ardından Ermeni sorunu önce Ayastefanos (10 Temmuz 1878) Antlaşması’na, sonra da Berlin Antlaşması’na girdi.

1880: Ermeni Devrimci Komiteleri kuruldu.

1882: Erzurum’da silahlı mücadeleyi amaçlayan bir dernek kuruldu.

1885: Van, Muş ve Alaşehir’de çeşitli bahanelerle Ermeni isyanları oldu. Van’da öğretmenlik yapan Mıgırdıç Portakalcıyan Marsilya’ya giderek ‘Armenia’ adlı gazeteyi yayımlamaya başladı.

1886: Hınçak örgütü kuruldu ve 1899’da örgütlenmesini tamamladı.

1890: Hınçak’ın kışkırtmasıyla Erzurum’da ayaklanma çıktı. Taşnak örgütü kuruldu.

1894: Samsun ayaklanması.

1895: 24 il ve ilçede ayaklanma.

1896: İstanbul’da Osmanlı Bankası’na silahlı saldırı.

1905: Amasya, Sivas, Tokat, Muş ve Van’da ayaklanma.

6 Şubat 1905: Ermeniler Batum, Erivan, Nahcivan, Şuşa ve Kossak’ta katliam yaptılar.

1915: Doğu cephesinde Rus-Ermeni işbirliği. Ermeniler Van’da 30 bin dolaylarında Türk ve Kürt öldürdüler. Çanakkale Savaşları (Şubat 1915-Ocak 1916), Ermeni Tehciri (24 Nisan 1915).

Ayrıntılara inmeden, bu birkaç seçme tarih bile 1915 Ermeni olaylarının en azından 70-75 yıllık bir fesat hazırlığının sonucu olduğunu kanıtlamaktadır.”

***

Osmanlı İmparatorluğu çokuluslu, çok dinli bir devletti. Ermenilerden önce, Yunanlar, Bulgarlar, Sırplar ve Arnavutlar Çarlık Rusya’nın, İngiltere’nin, Fransızların ve ABD’nin kışkırtma ve desteğiyle Osmanlı’ya karşı silahlı başkaldırdılar. Savaşı kazanıp devletlerini kurdular. Bu örneklerden esinlenen Ermeniler, 93 (1878) savaşında Çarlık Rusya’nın yanında yer aldılar. Daha sonra gene Rusların, İngilizlerin ve ABD’nin kışkırtmasıyla ayaklandılar ve bölgede katliam yaptılar. Bunun üzerine Osmanlı, Ermenilere tehcir (zorunlu göç) uygulayıp Suriye ve Irak’a gönderdi. Göç sırasında yerel çetelerin saldırısına uğrayıp soyuldular ve kıyıma uğradılar. Olay, Ermenilerin kendi devletlerini kurmak amacıyla silahlı ayaklanmasına karşı Osmanlı Devleti’nin varlığını korumak için savaşmasıdır.

Osmanlı Devleti bir yandan Çanakkale’de emperyalistlere karşı vatan savunması yaparken Ermeni isyanıyla uğraşmak zorunda kalmıştır.

————————————-

(*) Hürriyet gazetesi, 19.03.2005.

(**) Kanon Yayınları tarafından Türkçesi yayımlandı (2021).


Cumhuriyet Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.