İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

​Hristiyanları da sürdü: Nüfus 2 milyondan 677 bine indi

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
Suriye’de iç savaştan önce sayıları 2 milyonu aşan Hristiyan nüfusu şimdi 677 bin civarında. Suriyeli Hristiyanlar rejim tarafından işkence gördüklerini ve uluslarası arenada sömürüye maruz kaldıklarını söylüyor. Suriyeli Barış İçin Hristiyanlar Başkan Yardımcısı Samira Moubayed, “Esed, takipçileri ve müttefikleri olarak Hristiyanları gösterdi. Böylece bizi rehin aldı” dedi.

Sürgünde yaşayan Suriyeli Hristiyan azınlık mensupları, Beşar Esed’in onları esir aldığını ifade etti. Suriye’deki Hristiyan liderliğin büyük bir kısmı Suriye hükümetinin yanında yer almayı seçmiş olsa da, sayısız Suriyeli Hristiyan’ın onu desteklemediğini ve büyü bir bölümünün muhalefetin aktif üyeleri olduğunu belirttiler. Suriyeli Barış için Hristiyanlar Başkan Yardımcısı Samira Moubayed, Hristiyanların diğer vatandaşlar gibi Esed’in kurbanı olduğunu ve uluslararası arenada sömürüye maruz kaldıklarını dile getirdi ve “Esed takipçileri ve müttefikleri olarak Hristiyanları gösterdi. Böylece bizi rehin aldı.” dedi.

MÜTTEFİK OLARAK GÖSTERİYOR

Esed rejimi Suriye’deki hükümetin kaderini Aleviler ve Hıristiyan azınlıklarla ilişkilendirdi. Bu topluluklar hükümet işlerine veya ayrıcalıklarına öncelik verdi. Ancak, ülkeden kaçan Hristiyanlar bu desteğin sadece vitrinde kaldığını gösteriyor. Rakamlar da bu bilgiyi doğruluyor. 2011 yılında savaş patlak verdiğinde ülkedeki Hristiyan sayısı 2,2 milyon iken, 2021’de 677 bine düştü. Şam’daki bir kilise yetkilisine göre, Hristiyanlar II. Dünya Savaşı sonrasında Suriye nüfusunun % 25’ini temsil ediyordu. 2021 yılında ise bu oran % 3.6’ya kadar düştü. Alevi Esed ailesi ise tüm bunlara rağmen Suriye’deki azınlıkların müttefiki olarak sunmayı ve sayılarını abartılı olarak göstermeyi sürdürüyor. Middle East Eye internet sitesine konuşan Suriyeli Hristiyanlar da katliamları, gördükleri işkenceleri ve rejimin adaletsizliklerini anlattı. 2012 yazında, Humus’ta çıkan çatışmalar sırasında doktor Heysem Saad’ın hayatı altüst oldu. Muhaliflerden birini tedavi ederken görüntülendi ve kısa bir süre sonra tutuklandı. Saad, hapishanedeki acı tecrübelerinden şöyle bahsetti: “Bu cehennemde birkaç hafta kaldıktan sonra işkencecilere beni idam etmeleri için yalvardım. Ancak bir gardiyan itiraz etti ve Hıristiyan bir doktor olduğum için beni ortadan kaldıramayacaklarını söyledi.” Saad, Haziran 2013’te serbest bırakıldığında, oğlunun ordudan kaçtıktan sonra rejim yanlısı bir keskin nişancı tarafından öldürüldüğünü öğrendi.

KIZIMIN CESEDİNİ BOMBALARA RAĞMEN GETİRDİ

Ailesinin bir kısmı Suriye’de kaldığı için bir takma ad kullanmak isteyen eski Halep sakini Samir, “Müslüman yurttaşlarımdan bazıları bana ‘Siz Hristiyanlar zulmeden Beşar’ın yanındasınız’ diyor. Ancak biz de Müslüman kardeşlerimiz gibi Suriye rejiminin adaletsizliği sebebiyle acı çekiyoruz. Özgürlüğün ve adaletin olduğu bir ülkede yaşamak istiyoruz.” Samir, 2012’de silahlı bir çete tarafından öldürülen kızının cansız bedeninin kendisine getiren kişini bombalar altında 170 km yol giden bir Müslüman bedevi olduğunu dile getirdi.


Yeni Şafak

Yorumlar kapatıldı.