ENGİN ARDIÇ
Size belki tuhaf gelecek ama, Joe Biden’ın “soykırım” demiş olması çok da önemli değildir.
“Cartkırım” ya da “curtkırım” deseydi ne değişecekti?
Obama gibi “büyük felaket” deseydi bir şey dememiş mi olacaktı?
Kaç yıldır “Eyvah, ABD Başkanı ya derse” diye panik yapıyor, demeyince oh çekiyorduk, şimdi dedi, konu kapandı.
Reagan da demişti… Bir şey mi değişmişti?
Türk medyasının sert tepkisi, siyasi partilerin ortak bildirisi, büyükelçi çağırmalar, tarihçilere bırakmalar, konsolosluk önünde bağırıp çağırmalar falan, geçin bunları…
Hiçbir etkisi olmayacaktır, yalnızca “yüreğimizi soğuturuz”, o kadar.
Önemli olan ve hatta “can alıcı” olan bir tek soru vardır:
Joe Biden, Tayyip Erdoğan’ı “devirmek” için neler yapabilir?
Yani, Türkiye’nin Akdeniz’e ve Karadeniz’e açılmasını önlemek, Rusya ve Çin’den uzaklaşmasını sağlamak, PKK-YPG birliğine Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ta tampon ve uydu bir Kürt devleti kurdurmak için neler yapabilir?
“Seçimle, demokratik yollardan” falan demişti ama hiçbirimiz buna inanacak kadar toy değiliz.
“Seçim opsiyonu” hızla zayıflıyor.
Muhalefetin oy potansiyeli yerinde sayıyor.
Bu tür “soykırım manevraları” Türk milletini büsbütün kenetliyor, Biden muhalefete çalışayım derken aslında iktidara çalışmış oluyor…
Seçimle devirmek, kâğıt üzerinde mümkün ama çok zayıf ve riskli bir ihtimal.
“Şeriat geliyor” yaygarası da eski etkinliğini kaybetti üstelik.
“Ekonomi” üzerine çalışmak da beklenen tepki dalgasını yaratmıyor.
Çünkü AK Parti bundan önceki partilere benzeyen bir parti değil, çok ciddi bir halk hareketi.
Peki, iç savaş kışkırtması?..
Sağ-sol çatışması yaratmak artık mümkün değil.
Türkiye ne 1970’tedir ne de 1980’de.
Türkiye’de sol yok hükmündedir, sağ da iktidar ortağıdır.
“Polisten dayak yeme zevkini” tatmin etmek isteyen birkaç nostaljik zibidi ölçü olamaz.
Eskiden sağ-sol çatışmasına “aksesuvar” olarak uyguladıkları bir Alevi-Sünni çatışması?
Denediler, “peşrevini” yaptılar, ne Alevi vatandaşlarımız yüz verdi ne Sünni vatandaşlarımız.
Darbe?
Ordu büyük ölçüde FETÖ’den temizlendi, Kemalist subaylarda da “hâl” yok…
Üstelik bu sefer Devlet Bahçeli’nin deyimiyle “sağ çıkamayacaklarını” da bilirler.
Muhtırayla, bildiriyle olacak iş değil bu artık.
Erdoğan, Demirel gibi şapkasını alıp gitmez.
Şapkası yoktur bir kere!
Suikast, yani Erdoğan’ı öldürmek?
Çok iyi korunuyor. Belki de bu yüzden birtakım hainler “Ne gerek var bu kadar korumaya” diye algı yoklaması yapıyorlar.
***
Peki bu durumda Amerika, Erdoğan’ı nasıl devirecek?
Deviremeyecek.
Sabah Gazetesi |
Yorumlar kapatıldı.