***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
|
Fuat Bol
Her 24 Nisan’da, boşuna hop oturup hop kalkıyorduk; acaba ABD Başkanı, hakkımızda ‘soykırım’ ifadesini kullanacak mı diye. Daha açık ifadesiyle, ABD Başkanı, tarihi gerçekleri saptırıp iftira atacak mı, diye endişeyle izleyip duruyorduk. Yeni seçilen ABD Başkanı Biden, seçim vaadini yerine getirdi, Ermeni diasporasına verdiği sözü tuttu ve 1915 Olayları için hem ‘büyük felaket’ ve hem de ‘soykırım’ ifadelerini kullandı. Kullandı da ne oldu? Hiç! Birçok Batı ülkesi, üstelik parlamentolarında böyle bir kararı aldıklarında, ne olduysa, bundan böyle de olacağı odur. Yani hiçbir şey olmayacaktır. ABD’ye ve Batı’ya söylenecek tek söz; aynaya bakın, gerçek soykırımı da, dehşetengiz vahşeti de daniskasıyla görürsünüz. Türk’ün tarihinde böyle bir şey söz konusu değildir lakin ABD ve Batı’nın tarihi baştan aşağı soykırımlarla doludur. ABD’nin, daha dün; Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombalarıyla 220 binden fazla kişi öldü. ABD’nin yurt edindiği yerde yaşayan Kızılderililer nerededir? Kızılderililer açlıktan ölsün diye önce, 65 milyon bizonu öldüren ve ardından 70 milyon Kızılderili’yi katleden ABD mi dünyaya insanlık dersi verecek? İşin içyüzünü Ermenistan’ın ilk başbakanı Ovannes Kaçaznuni, 1923’de Viyana’da toplanan Taşnak Konferansı’na sunduğu raporda açıklıyor. Kaçaznuni özetle şu tespitleri yapıyor: ‘Türklere biz savaş açtık. Denizden denize Ermenistan hayali için ayaklandık; olayların sebebi biziz; aldatıldık. Türklerin uyguladıkları tehcir amaca uygundu. Kendi dışımızda suçlu aramayalım. Yüzlerce yıl birlikte yaşadık, şimdi Türklere bakacak yüzümüz kalmamıştır.’ Bu itiraf Ermeni meselesinin doğru şekildeki bir özetidir. Vahşeti Ermeniler başlattı ve onbinlerce masum ve savunmasız Müslüman kanı akıtıldı. Bu denli kanlı vahşetlere, haklı olarak karşı konulması durumunda, Ermenilerden de elbette ölenler oldu. Yaşanan olaya mukatele (karşılıklı vuruşma, birbirini öldürme) denilir, asla soykırım denilmez, denilemez. Türklerin öyle bir düşüncesi olsaydı, güçlü oldukları uzun asırlar boyunca yaparlardı. Tehcir konusu ise; yakınları şehit edilen Türklerin, Ermenilerden öç almasını önlemek içindir. Yani Ermenilerin hayatlarını korumak amaçlıdır. Tehcir esnasında vuku bulan bir kısım kanunsuzluklar, soygunlar ve insan öldürmeler de elbette olmuştur. Bunlar da tek tek tespit edilmiş, ilgilileri muhakeme edilip gerekli cezaları verilmiştir. Tehcir derken, Ermeniler sınır dışı edilmemiş, bilakis imparatorluğun en mümbit yerlerine iskân ettirilmişlerdir. Bütün yalan ve iftiralarla bugün yapılmak istenen şudur: Türkiye’yi kuşatmak ve parçalamak. Yani, Ermenistan ve Kürdistan devletçikleri (onlara göre, Büyük Ermenistan ve Büyük Kürdistan) ile İsrail’in önünü açmak ve böylece ‘Arz-ı Mev’ud’u (Yahudilere sözde vaat edilen kutsal topraklar olan “Nil ile Fırat arası”) gerçekleştirmektir. Dışarısı da (ABD ve Batı), içimizdeki hainler de bu gayeye hizmet ediyor. PKK, PYD, YPG, FETÖ ve daha nice terör örgütleri bu amaca hizmet etmek için kurulmuş ve bu uğurda faaliyet göstermektedirler. İçimizdeki “19.15’te (1915) Taksim’de buluşalım” diyenler ile “Ermeni soykırımı ile yüzleşelim” diyen zihniyetler, hep aynı amaca hizmet etmektedirler. ABD Başkanı Biden da, içimizdeki bendelerini bildiği için, mahut sözü ediverdi. Reagan da başkan seçilmeden önce ‘soykırım’ demişti, Biden ise, seçildikten sonra söyledi. Vız gelir tırıs gider! |
Yorumlar kapatıldı.