İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Emre Kongar : Soykırım iddiaları bitmez!

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Emre Kongar

ABD Başkanı Biden’ın dile getirdiği “Ermeni Soykırımı” iddiaları bitmez:

1) Çünkü arkasında 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’na kadar giden siyasal bir kışkırtma ve Emperyalistler arasında başlayan, Osmanlı İmparatorluğu’nu paylaşma rekabeti vardır.

2) Çünkü arkasında Osmanlı İmparatorluğu’na karşı başlatılmış olan Ermeni Milliyetçiliğinin kanlı isyanları ve bu isyanların bastırılma tarihi yatmaktadır.

3) Çünkü, hâlâ uygarlaşamamış olan insanlık, bilinçaltında da olsa, olayı bir Hıristiyan-Müslüman çatışması olarak algılamakta, dinsel/mezhepsel ve ırksal/milliyetçi kimliklerin yeniden siyaset sahnesine çıktığı dönemlerde bu iddia tekrar gündeme gelmektedir.

4) Çünkü gerçekten de Ermeniler ile Türkler ve Kürtler (Müslümanlar) arasında insanlık tarihinin en kanlı, en utanç verici olayları yaşanmıştır.

5) Çünkü günümüzde 3 milyonluk yoksul Ermenistan, ekonomik ve siyasal güçsüzlüğünü ancak dünyaya dağılmış olan Ermenilerden (Ermeni Diyasporasından) aldığı yardım ve desteklerle telafi edebilmekte, bunu da ancak şovenizme dönük “Ermeni Milliyetçiliği”ni Türk düşmanlığı ile besleyerek canlı tutabildiği oranda başarabilmektedir.

6) Çünkü konu tarihsel gerçeklilik bağlamında değil, siyasal intikamcılık bağlamında ele alınmaktadır.

7) Çünkü Demokratik Rejimle yönetilen ülkelerde Ermeni lobileri ve seçmenleri, iktidarı belirleyecek veya etkileyecek güce sahiptir.

8) Çünkü Türkiye, gerek bu konuda gerekse Temel İnsan Hak ve Özgürlükleri konusunda en zayıf dönemini yaşamaktadır.

***

Ermeni sorunu hakkında yazmak bana çok güç geliyor…

1) Çünkü ben Ermeni komşular ve sınıf arkadaşlarıyla birlikte, barış ve dostluk duyguları içinde büyüdüm…

2) Çünkü benim ailemde Rumlar, Yahudiler ve Ermeniler, her zaman saygın muamele gördü…

3) Çünkü büyük devletlerin de taraf oldukları, çöken Osmanlı’yı paylaşma kavgası, Anadolu halkını birbirine düşürmüş, acıları bugünlere gelen insanlık dışı cinayetlerin işlenmesine yol açmıştır…

4) Çünkü bu cinayetlerin bugün yeniden bir siyaset ve hukuk sorunu olarak gündeme getirilmesi, ülkemizin Türk, Kürt, Ermeni vatandaşlarını rahatsız edici, aralarındaki ilişkileri olumsuz yönde etkileyici sonuçlar doğurur diye çekiniyorum…

5) Çünkü hain bir kumpasa/suikasta kurban edilen bir Ermeni aydını, vatandaşımız Hrant Dink’in öldürülmesinin acısını hâlâ unutamadık…

6) Çünkü bazı arkadaşlar yazılarında ve mesajlarında soykırım tezini, bu tezi kabul etmeyenlere karşı o denli saldırgan ve hakaretamiz ifadeler kullanarak savunmaktalar ki onlarla aynı üslupla tartışmak beni utandırır…

7) Çünkü Ermeni olayları bir “Soykırım” değil, bir “Karşılıklı Kırımdır”, bir “Mukateledir” (karşılıklı katliamdır) dediğiniz zaman derhal Faşistlikle veya artık küfür gibi kullanılmaya başlanan “Milliyetçilikle” itham ediliyorsunuz. (ki bu konuda, yani içi boşaltılan ve hakaret gibi kullanılan “Milliyetçilik” kavramı üzerine ayrıca bir yazı yazacağım.)

***

Ama “1915’te ne oldu” sorusuna, gözlerimizi, kulaklarımızı ve vicdanlarımızı kapayamayız…

Çünkü üzerinde ısrarla durulan “Soykırım oldu” iddiası, Yahudi soykırımına da gönderme yaparak özel bir hukuksal durumu ve bu durumun, para ve toprak tazminatı gibi, bazı zorunlu sonuçlarını gündeme getiriyor.

***

1915 Ermeni sürgünü (tehciri) soykırım mıydı?

Bu sorunun yanıtı ancak o çok kısaca günlerdeki olaylara bakarak verilebilir.

Aşağıda sadece birkaç olayı anımsattım:

1) 1915 yılının nisan ayında, bir ay önce Zeytun’da başlamış olan Ermeni isyanı, tarihe İkinci Van İsyanı adıyla geçen bir olay olarak Van’a da sirayet etmişti…

2) Hemen arkasından da Rus orduları Van’ı işgal etmişler ve büyük bir katliam başlamıştı…

3) Rusya’nın müttefikleri İngiliz ve Fransızlar (ne tesadüf) tam bu sırada Çanakkale’ye çıkarma yapmışlardı!

4) Zorunlu sürgün (tehcir) kararı bu arada alınmıştır.

5) Van, Ermeni çetecilerinin zulmü altındadır…

(Örneğin, Belediye Başkanı Bedros Kapamacıyan, Ermeni terörüne boyun eğmediği için 10 Aralık 1912’de Ermeni çeteciler tarafından öldürülmüş ve bu toprakların mikro trajedilerine biri daha eklenmişti!)

***

Biden’ın “Soykırım” açıklaması, beklenen ama Türkiye’nin canını acıtan bir müttefik tokatıdır.

Türkiye, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti ilkelerinden uzaklaştıkça, Suriyeli sığınmacıları tamponlamasına rağmen, uluslararası saygınlığını ve gücünü de yitirmektedir…

Sanıyorum iktidarın utangaç tepkilerinin ve en üst seviyedeki suskunluğunun nedeni de Türkiye’ye yakışmayan bu güçsüzlük duygusudur.


Cumhuriyet Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.