Biden’cılar, mutlu musunuz?

Bundan yaklaşık altı ay önce yapılan Amerikan seçimlerini toplum olarak ciddiye almış ve uzun uzun tartışmıştık. “Kim kazanır ve kim kazanırsa Türkiye için daha az kötü olur” diye soruyorduk. Ben o dönem Amerikan başkan adayları arasında kötünün iyisini tercih etmenin mümkün olduğunu düşünerek Biden’ın seçilmesinin kötünün de kötüsü olduğu için hiç tercih edilmemesi gerektiğini savunuyordum.

Trump kötü bir Amerikan başkanı olabilir. Beni ilgilendirmez. Doğrudan Türkiye’yi hedef almıyordu. Hatta S-400 ve Suriye konularında Amerikan müesses nizamına rağmen Türkiye’nin çıkarlarını savunan bir yaklaşım izlemişti. En azından Türkiye düşmanlığı yoktu. Biden ise Türkiye düşmanı. Zaten tüm kariyeri böyle geçmişti. Şimdi tekrar ispat ediyor. Bu zamana kadar sözde “soykırım” ifadesi defalarca Amerikan başkanlarının önüne gelmesine rağmen bu ifadeyi açıkça kullanan ilk kişi Biden oldu. Şimdi birileri çok şaşırmış görünüyor. Ya da şaşırmış numarası yapıyor. İyi de bunda şaşıracak bir durum yok. Obama döneminin başkan yardımcısı olan Biden’ı tanımıyor değildik. Ermeni meselesindeki tavrını da bilmiyor değildik. Türkiye’yi cezalandırmak isteyeceğini de biliyorduk. Ama buna rağmen birileri açıkça içeride Biden’cılık yapmıştı.

BİDEN’IN DOSTLARI

Bu Biden’cıları ben iki gruba ayırıyorum. Birinci grup cahillerden oluşuyor. Bunlar Amerika’nın başına daha küreselleşmeci biri seçildiğinde Türkiye için de iyi olabileceğini sanan zavallılar. Bunlar gaflet içinde bulunanlar. Dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunduklarını söyleyemem.

Ama bir ikinci grup var ki, bunlar Biden’ın seçilmesini özellikle istediler. Bunlara “Biden’ın dostları grubu” diyebilirsiniz. Kim olduklarını sanırım hepimiz biliyoruz. Biden da biliyor. Zaten “Türkiye’de Erdoğan’ı muhalefetle birlikte devireceğiz” derken bunları kastediyordu. Hatırlayın, Kılıçdaroğlu daha seçim sonuçları netleşmeden tebrik etmişti Biden’ı. Dönüp içeriye aynı cümlelerle mesaj veriyordu. “Dostlarımızla beraber kazanacağız” sözünün başka bir anlamı var mı? Yok tabii ki.

Söylediklerimi fazla spekülatif ve komplocu mu buluyorsunuz? O zaman buyurun, adım adım beraber düşünelim. Kim kimin dostuymuş anlayalım. PKK, HDP’nin dostu mu? Dostu. HDP, İYİ Parti ve CHP’nin dostu mu? Dostu. CHP, Biden’ın dostu mu? Dostu. Biden, Ermeni iddialarının dostu mu? Dostu. Dostunuzun dostu, dostunuz mudur? Evet. E daha ne olsun? Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.

Bütün bunlar bizim gözümüzün önünde olmadı mı? Oldu. Daha neyi tartışıyoruz? Anlamadım. Bunun komplo denebilecek bir tarafı kaldı mı? Hepimiz bunlara şahit olmadık mı? Safsatayı bir kenara bırakın. Yok efendim “ilkeler ittifakı kuracaklarmış”. Yok efendim “parlamenter sisteme geri dönüş etrafında birleşeceklermiş”. Ya pardon ama kimi kandırıyorsunuz? Geldiğiniz nokta, sözde Ermeni “soykırımı” tezleriyle ortaklıktır. Erdoğan karşıtlığı öylesine gözünüzü döndürdü ki, Türkiye’ye “soykırım” lekesi sürmek isteyenlerle aynı çizgiye geldiniz. Siz Erdoğan’ı devirmek istiyorsunuz. Biden ise Türkiye’yi devirmek için Erdoğan’ı devirmek gerektiğini biliyor. Bu yüzden de sizi kullanabileceğini biliyor. Mantık basit. İşte bu yüzden aynı saftasınız. Mutlu musunuz?

Sabah Gazetesi