***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
|
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ABD Başkanı Biden’a çağrıda bulundu. Akşener, “Türkiye-ABD ilişkilerini, lobilerin çıkarlarına feda etmeyin” dedi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener, ABD Başkanı Joe Biden’a hitaben ’24 Nisan mektubu’ kaleme aldı. Akşener, mektubunda “ABD’nin şimdiki yönetimiyle Türkiye’nin şimdiki yönetimi arasında, derin görüş ayrılıklarının olduğu bir sır değil. Ama unutmayalım ki, yönetimler geçicidir. Nihayetinde Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler, Türk ve Amerikan halkları arasındaki dostluk kalıcıdır,” mesajı verdi. Mektup şöyle: “ABD ile ilişkilerimizin gündemi, yakın tarihte hiçbir müttefike nasip olmamış yoğun ve karmaşık alt başlıklarla doludur. Dostluk ve müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmayacak boyuttaki bu sorunların nedenleri konusunda, her iki tarafın da kendileri açısından haklı sebepleri ve savları elbette olabilir. Ancak bu sebepler ve savlar ne olursa olsun; ilişkilerimizin kırılganlığı, her iki ülkenin yöneticilerine sorumluluklar yüklemektedir. İşte o nedenle, hem bu sorumluluğun bilinci hem de ekonomi, uluslararası ilişkiler ve dış politika alanlarında ağır bir enkazı devralacak bir siyasi partinin lideri ve geleceğin iktidarı olarak bazı hususlardaki görüşlerimi dile getirmek istiyorum. Esasen siyaset sorumluluk ister. Siyaset sağ duyu ister. Siyaset çok boyutlu bir bakış ister. Bu durum özellikle dış siyasette çok daha belirgindir. Çünkü dış siyasette yapılan hatalar, sadece bugünü değil, geleceği de zehirler. İyi ilişkiler kolay kurulmaz; ama kolay bozulur. Güven kolay tesis edilmez; ama kolay yıkılır. Bu nedenle sorumluluk sahibi siyasetçiler, aynı zamanda halklar arasında sürtüşmeler ve kırılmalar yaratılmasına fırsat vermemekle de yükümlüdürler. İnsanlık tarihi maalesef acılarla doludur. Bu acılara baktığımda bir tarihçi, bir akademisyen, bir öğretmen olarak ben elbette her konunun şeffaf ve açık bir biçimde, bilimsel yöntemlerle, belgelere dayalı olarak ele alınmasının taraftarıyım. Analitik olması gereken bu tür çalışmaların, bir takım lobi gruplarının konjonktürel ve hatta mevsimlik çıkarları için rafa kaldırılması; buna mukabil kısa vadeli hesapların öne çıkarılması, halklar ve müttefikler arasındaki ilişkilere zarar vereceği gibi gelecek kuşakları da töhmet altında bırakır. ABD’nin şimdiki yönetimiyle Türkiye’nin şimdiki yönetimi arasında, derin görüş ayrılıklarının olduğu bir sır değil. Ama unutmayalım ki, yönetimler geçicidir. Nihayetinde Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler, Türk ve Amerikan halkları arasındaki dostluk kalıcıdır. O nedenle ABD’ye özgü iç politik mülahazalarla, bir “sözde soykırım” tezi üzerinden yürünerek, “günü geldi” anlayışıyla halklarımız arasında telafi edilemeyecek bir kırgınlığa sebep olacak adımların atılmasından uzak durulması, kalplerin kırılmaması ve beyinlerin zehirlenmemesi en samimi beklentimdir. ABD Başkanı’nın önümüzdeki saatlerde sözünü ettiğim mevsimsel sancılar nedeniyle bu konuya ilişkin bir karar almak aşamasına geleceğini biliyoruz. |
Yorumlar kapatıldı.