***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
|
Komisyon Başkanı Hakan Çavuşoğlu “Ermenistan’ın Karabağ’daki çatışmalarda ön plana çıkan eylemlerinin sivillere ve sivil yerleşim yerlerine gerçekleştirdiği saldırılar olduğu görülmektedir. Bu eylemler birer savaş suçudur.” dedi.
Ertuğrul Subaşı AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu başkanlığında toplanan İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Ermenistan’ın Azerbaycan’a Saldırması ile Başlayan Gerilim ve Çatışma Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri ve Türkiye’deki Ermeni Vatandaşlarımızın Durumu Alt Komisyonu raporunu görüştü. Çavuşoğlu, raporu görüşmeye geçmeden önce komisyona yapılan bireysel başvurularla ilgili bilgi verdi. Komisyona, 14 Nisan itibarıyla ulaşan toplam başvuru sayısının 7 bin 324 olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bunlardan 7 bin 245’ine işlem yapıldığını, 79 başvurunun ise beklediğini söyledi. Çavuşoğlu, işleme alınan başvuruların konulara göre dağılımını aktararak şunları söyledi: “Cezaevleri sorunları 5 bin 687, yargıya ilişkin sorunlar 1500, yerinde inceleme talebi 227, kolluk uygulamaları 177, sosyal güvenlik işlemlerinden şikayet 56, yardım talebi 99, işçi sorunları 87, yabancıların sorunları 20, memur sorunları 115, yasal düzenleme talebi 303, engelli sorunları 36, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunları 39, güvenlik soruşturması kaynaklı sorunlar 24, gayrimenkul sorunları 25, komisyonun girişimde bulunması talebi 23, üniversite ve YÖK sorunları 24, terör kaynaklı sorunlar 20, askerlikle ilgili sorunlar 17, kayıp vakaları 13, memuriyet sınavı sorunları 10, yabancı ülkelerde bölgeler ve uluslararası kuruluşlarla ilgili sorunlar 7, AİHM başvuru yardım talebi 1, diğer sorunlar 337. Bunlara ilişkin gerekli işlemler yapılmış olup hassasiyetle takip edilmektedir.” Komisyonda daha sonra alt komisyon raporu görüşüldü. Çavuşoğlu, çatışma alanı dışında kalan Azerbaycan sivil yerleşim yerlerine yapılan saldırıları ve Dağlık Karabağ’dan sürülen 1 milyona yakın kişinin uğradığı hak ihlallerini yerinde tespit etmek, uluslararası hak savunucusu kurum ve kuruluşları Cenevre sözleşmesi çerçevesinde harekete geçmeye çağırmak, Türkiye’deki Ermeni vatandaşlarının bu meseleden dolayı hak ihlaline uğratılamayacaklarını ifade etmek için alt komisyonu kurduklarını kaydetti. Çavuşoğlu, alt komisyonun ulusal ve uluslararası mevzuatı incelediğini, Türkiye’deki Ermeni cemaatin bu çatışmadan etkilenme biçimi ve düzeyini yerinde tespit etmek amacıyla İstanbul’a iki inceleme ziyaret gerçekleştirdiğini, cemaatin kanaat önderleriyle görüşmeler yapıldığını aktardı. “Ermenistan ordusu insancıl hukuku çiğnedi” “İkinci Karabağ Savaşı olarak adlandırılan savaş sırasında Ermenistan ordusu uluslararası insancıl hukuku sistematik olarak çiğnemiş, misket bombası ve fosforlu mermiler gibi yasak silahları kullanmış, kasıtlı olarak sivillerin ikamet mahallerine, mezarlıklara, okullara, sağlık binaları, elektrik, gaz, su ve boru hatları gibi ekonomik altyapı tesislerine, tabii ve kültürel tesislere saldırmıştır. Gence’ye düzenlenen saldırılarda evler, tarihi ve kültürel öneme sahip mekanlar, büyük alışveriş yerleri, benzeri kamusal alanlar ciddi biçimde zarar görmüş ve tahrip edilmiştir. Bu eylemler neticesinde çatışmalar sona erdiğinde 94 sivilin öldüğü, 405 sivilin yaralandığı, 3 bin 326 evin, 504 sivil tesisin tahrip edildiği, 120 adet çok katlı apartmanın yıkıldığı tespit edilmiştir. Ermenistan’ın Karabağ’daki çatışmalarda ön plana çıkan eylemlerinin sivillere ve sivil yerleşim yerlerine gerçekleştirdiği saldırılar olduğu görülmektedir. Bu eylemler birer savaş suçudur.” Komisyonun, Ermenistan’ı savaşa sürükleyen sivil ve asker yöneticilerin, sivillere karşı işledikleri savaş suçlarından dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması ve yol açtıkları zararı tazmin etmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, her iki ülkenin AİHM statüsünü kabul etmesinden ötürü, işlenen eylemler nedeni ile ortaya çıkan zararların tazmini yoluna da gidilebileceğini kaydetti. Hakan Çavuşoğlu, işlenen savaş suçları ve diğer insan hakları ihlallerinin tespit edilmesi ve sonrasında BM Güvenlik Konseyinin harekete geçirilmesi için BM’nin ivedilikle özel raportör ataması gerektiğini de dile getirerek, “Zira bu suçlar işlenirken tüm uluslararası kurum ve kuruluşlar ne yazık ki gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamışlardır. Burada siviller canice katledilmiştir.” dedi. Komisyonun, 44 günlük savaşın Türkiye’deki Ermeni toplumuna yansımalarını da ele aldığını belirten Çavuşoğlu, Ermeni toplumun çatışmalardan nasıl etkilendiğini yerinde ziyaretlerle gözlemlediğini bildirdi. Çavuşoğlu, heyetin gözlemler sonucunda ulaştığı ana bulgunun, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırmasıyla başlayan gerilim ve çatışma ortamının Ermeni cemaatini psikolojik olarak bir nebze de olsa gerilim ve kaygı içine sokması olduğunu söyledi. Bu süreçte Ermeni toplumuna karşı hiçbir fiziki saldırının olmamasının ve hükümetin Ermeni toplumunu korumaya yönelik aldığı tedbirlerin kanaat önderlerince memnuniyetle karşılandığını vurgulayan Çavuşoğlu, bununla birlikte her türlü medya kanallarında Ermeni toplumuna dönük şiddet ve nefret dilinin ciddi bir rahatsızlığa neden olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, Ermeni cemaatince başka konuların da heyete aktarıldığına işaret ederek Ermeni cemaati mensubu Türkiye vatandaşlarının, kamu hizmetlerine girişte ayrımcılığa maruz kaldıkları algısına sahip olduklarını vurguladı. Raporda bu algıyı dönüştürmeye dönük pratik adımlar atılmasına da vurgu yapıldığını anlatan Çavuşoğlu, kamu kurumlarıyla yaptıkları yazışmalarda, Ermeni kökenli vatandaşların özel olarak yasadan kaynaklanan, objektif olmayan, herhangi bir şekilde memuriyete atanamadıklarına ilişkin durumun söz konusu olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, ancak böyle bir algı oluştuğu için bu algıyı değiştirecek pratik adımlar atılmasına ilişkin görüşün raporda yer aldığını bildirdi. HDP’den muhalefet şerhi HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, muhalefet şerhinde belirttikleri üzere hem Anadolu hem Kafkasya’da birçok insanın yaşadığını ve hepsini kardeş ve akraba olarak gördüklerini ifade etti. Kurtulan, Azerbaycan’da sivillere dönük raporlanan katliamların, hak ihlallerinin peşine düşmek gerektiğini ancak öldürülen Ermeni askerlerinin kasketleri altında çekilen görüntülerin de eleştirilmesi gerektiğini söyledi. Kurtulan, Anadolu ve Kafkasya’da yaşayan halklar arasındaki birliğin, kardeşliğin tesisi için çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini belirtti. Komisyon Başkanı Çavuşoğlu, muhalefet şerhini bu sabah aldıklarını belirterek şöyle konuştu: “Maalesef Halkların Demokratik Partisi, Türkiye ile her zaman için nedense sorunlu bir görüntü arz ediyor. Allah için bir kelime oradaki cinayetleri bir şekilde nefretle kınasanız olmaz mı? Raporunuzda böyle bir şey yok. 27 yıldan beri Karabağ toprakları işgal altında, 1 milyon insan yerinden yurdundan gönderilmiş, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si işgal edilmiş. Dört tane BM kararı olmasına rağmen, burayı terk etmesi gerektiği söylenildiği halde Ermenistan burayı terk etmemiş, Minsk Grubu harekete geçmemiş. Bu süreçte HDP hiçbir şey söyledi mi Ermenistan’a? ‘İşgal ettiğiniz topraklardan çıkın.’ dedi mi?” Muhalefet şerhindeki ifadelerin havada kaldığını da belirten Çavuşoğlu, İnsan Hakları İzleme Örgütünün de incelemeler yaptığını ve Ermenistan’da sivillerin vurulduğuna yönelik bir raporu olmadığını ancak Azerbaycan’daki sivillerin katledildiğine yönelik raporu bulunduğunu vurguladı. Komisyon üyesi ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’ın muhalefet şerhine yönelik “Kandil’in raporudur.” eleştirisine, HDP’li Kurtulan tepki gösterdi. Kurtulan’ın sivillerin ölümünü kınadıklarını söylemesi üzerine Komisyon Başkanı Çavuşoğlu, “Niye yazmıyorsunuz?” diye karşılık verdi. Kurtulan, “HDP burada sivillerin ölümünü de yapılan katliamları da reddettiğini söylemiştir.” diye konuştu. Görüşmelerin tamamlanmasının ardından alt komisyonu raporu oylanarak kabul edildi. |
Yorumlar kapatıldı.