Lütfen Süryani kardeşlerimizi rahat bırakınız!
Kemal YALÇIN
Bu ceza Turabdin’de, yani Süryanilerin ana yurtlarında, Mardin, Midyat, Nusaybin, İdil, Dargeçit, Hasankeyf, Gercüş, Ömerli, Savur bölgesinde yaşamaya devam eden toplam 2500 kadar Süryani”yi huzursuz etmek, gözlerini korkutmak, anayurtlarını terk etmelerini sağlamak için hazırlanmış tertiptir.
Osmanlı İmparatorluğunda 1914 öncesinde sadece Turabdin bölgesinde 250.000 kadar Süryani yaşıyordu. Katliamlarla, saldırılarla, planlı tertiplerle, cinayetlerle günümüzde 2500 kadar Süryani kaldı. Türkiye’de ise çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere 15.000 kadar Süryani yaşıyor. Ne oldu insanlara? Nereye gitti bu insanlar? Neden anayurtlarını terk etti bu insanlar? Rahip Aho Sefer Bileçen’in başına gelenlere bakarak bu soruların cevabını bulabiliriz.
Mor Yakup Manastırı Yukarı Mezopotamya bölgesindeki en eski kiliselerden birisidir. 6 yy. kalmadır ve Mor Yakup d’Qarno olarak da isim salmıştır. Süryanilerin “Tur İzlo Dağı” olarak adlandırdığı Bagok Dağı’nda Milattan Sonra 309 yılında Nusaybin Piskoposluğu’na getirilen Mor Yakup tarafından Hristiyanlık hızlı bir şekilde yayıldı.
Mor Yakup Manastırı 1914 ve sonrasında yaşanan katliamlar sırasında tahrip edildi, virana haline geldi. 1990’lı yıllardaki köy boşaltmalarıyla birlikte tamamen terk edilmişti. 2006 yılından itibaren boşaltılan köylere geri dönüşler başladı. Bir grup Süryani köylerine geri döndü. Mor Yakup Manastırı da Süryani Cemaati tarafından yeniden restore edilmeye başlanmıştı.
Süryani Rahip Aho Sefer Bileçen Mor Yakup Manastırı’na Allah için çalışmaya gelmişti. Çalıştı, çabaladı, Süryanilerin yardım ve destekleriyle virane haldeki manastırı restore ettirdi. Çevre düzenlemesi yaptı. 2013 yılında Mor Yakup Manastırı ibadet yapılabilir örnek bir kilise haline geldi. Yurt dışından ve içinden Süryaniler, vicdanlı insanlar bu örnek işi, restore edilmiş Mor Yakup Manastırı’nı göremeye geliyor, atalarının ruhlarına mum yakıyorlar, ibadetlerini yapıyorlardı.
Çevrede bulunan bazı kişiler ve yöneticiler bu gelişmelerden rahatsız oldular. Çeşitli tertiplerle 9 Ocak 2020’de yapılan ev baskınlarında 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 10 kişi, bir gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklananlar arasında Rahip Aho Sefer Bileçen de vardı.
14 Ocak 2020’de yapılan itiraz sonucu Süryani Rahip Aho Sefer Bileçen adli kontrol şartıyla tahliye edildi ama hakkında “terör örgütüne yardım ve yataklık” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, Bileçen “PKK mensuplarını manastırda saklamak ve erzak vermekle” suçlanıyordu.
Bileçen’in soruşturma aşamasında verdiği ifadede “Gelen kişilerin örgüt mensubu olduklarını bilmediğini, bunu anlaması üzerine ise manastırdan ayrılmalarını istediğini” açıkladı. Bu açıklama da iddianamede yer aldı. Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek Bileçen hakkında dava açtı.
7 Nisan 2021 tarihinde beşinci celsesi yapılan duruşmaya rahip Bileçen katılmazken avukat hazır bulundu. Avukatın savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme Bileçen’e toplamında iki yıl bir ay hapis cezası verdi. İtiraz yolunun açık olduğu mahkeme kararı istinafa götürülecek.
Bazı haber sitelerinde kasıtlı olarak, tertibi haklı çıkarmak için Rahip Aho Sefer Bileçen’in “İnancım gereği yaptım,” dediğine yer verildi. Bunun üzerine Midyat Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanlığı tarafından resmi bir açıklama yapıldı, Rahip Aho Sefer Bileçen’in böyle bir açıklama yapmadığı bildirildi. Bu açıklamayı belge olarak yayınlıyorum.
Süryaniler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Her türlü vatandaşlık görevlerini yapmaktadırlar. Süryaniler Osmanlı devletine de Türkiye Cumhuriyeti’ne de daima sadık kaldılar. Süryani Rahip Aho Sefer Bileçen’e ceza yerine, virane haline getirilmiş bir manastırı gece gündüz çalışarak, sırtında toprak taşıyarak örnek bir kilise haline getirdiği, Türkiye’nin bir tarihi mirasını kurtardığı için ödül verilmelidir.
Lütfen Süryani kardeşlerimizi rahat bırakınız!
Süryaniler Anadolu’nun, Türkiye’nin zenginliğidir.
Tek meyveyle bahçe olmaz!
Yorumlar kapatıldı.