Bugün Kutsal Cumartesi. Kilisemizin tüm ilahileri Krisdos’un çürümez vasıflı bedeninin mezara konulması konusunu işlemekte. İncil’den de aktarıldığı üzere baş kâhinler, din bilginleri ve halkın ileri gelenleri kendi anlayışlarına göre kendileri için bir tehlike arz eden Krisdos’un artık hesabı kapatılmıştı. Onların gözünde artık ölü ve bedeni mezara konulmuş bir Krisdos vardı. Fakat onlar mezara konulmuş Krisdos’un geçmişte söylediği sözleri hatırladıkça tedirgin oluyorlardı. Bu konuyla ilgili İncil bölümünü birlikte okuyalım:
“Ertesi gün, yani Hazırlık Günü’nden* sonraki gün, başkâhinlerle Ferisiler Pilatus’un önünde toplanarak, “Efendimiz” dediler, “O aldatıcının, daha yaşarken, ‘Ben öldükten üç gün sonra dirileceğim’ dediğini hatırlıyoruz. Onun için buyruk ver de üçüncü güne dek mezarı güvenlik altına alsınlar. Yoksa öğrencileri gelir, cesedini çalar ve halka, ‘Ölümden dirildi’ derler. Son aldatmaca ilkinden beter olur.”
Pilatus onlara, “Yanınıza asker alın, gidip mezarı dilediğiniz gibi güvenlik altına alın” dedi. Onlar da askerlerle birlikte gittiler, taşı mühürleyip mezarı güvenlik altına aldılar” (Matta; 27:62-66).
Bunların hepsi insani tedbirlerdi. Onlar Tanrısal gücün o insani tedbirleri yeneceğinin farkında değillerdi. Mezar, Krisdos’un bedeni için geçici bir mekandı. Bu mezarla ilgili alınan insani tedbirler de nihayetinde geçici olmaktan öteye gidemeyecekti. Tanrı en sonunda galip gelecek ve bu tedbirlerin bir işe yaramayacağını tüm dünyaya gösterecekti. Bu geçici tedbirlerin, Krisdos’un Kutsal Dirilişi karşısında bir değer ifade etmeyeceği görülecekti.
Tanrı’ya yücelik olsun! O, günahkar insanın kurtuluşu için çağlar boyu sürecek bir planı işleme koydu. Bu planın zirve noktasında Hisus Krisdos bulunmakta. O’nun Golgota’da sunduğu büyük ve tekrar edilemeyecek Kurban’ı sayesinde ölüm yenilgiye uğratıldı ve yeni yaşamın kapısı açıldı. Tanrı’ya hamdolsun!
https://www.facebook.com/krikor.damadyan/posts/2924660407769141
İlk yorum yapan siz olun