***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
|
Eğitim-Bir-Sen, yayınladığı raporla din ve ahlak eğitiminin okul öncesi çağda da verilmesi önerisinde bulundu. O yaşta soyut kavramları öğrenmede sıkıntı yaşanacağını belirten uzmanlar en doğru yaş 12 diyor. İngiltere, Almanya, İspanya gibi pek çok ülkede okul öncesinde din eğitimi yok. Belçika’da ise devlet okullarında bulunmazken Katoliklere bağlı anaokullarında din eğitimi var.
OZAN ÖMER KADÜKER Eğitim-Bir-Sen, geçtiğimiz hafta Türkiye’de Okul Öncesi Din ve Ahlak Eğitimi Raporu’nu açıkladı. Raporu işaret ederek okul öncesi eğitimde bu alanda bir boşluk olduğunu belirten Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bu çağdaki çocuklar için Din ve Ahlak, Çoğulcu/Tercihli Din ve Ahlak ile Değerler olmak üzere üç farklı eğitim modeli önerisinde bulundu. “Çocukların her alanda olduğu gibi dini konulara da merakının yüksek olduğu dönemde, dini alandaki sorularını bilişsel açıdan soyut işlemler dönemine erişmedikleri gerekçesiyle cevapsız bırakmak ne derece pedagojiktir ve çocuğun gelişimine uygundur’ ifadelerini kullanan Yalçın ayrıca Belçika ve Almanya’da ilkokuldan itibaren, İngiltere’de de farklı inanç gruplarını kapsayan çoğulcu bir içeriğe sahip din dersi verildiğini açıkladı. Raporda da Belçika’da, katolik anaokullarında din dersine yer verildiğine dikkat çekildi. Peki, din eğitimi kaç yaşında verilmeli, dünyada uygulamalar nasıl? Konuyu uzmanlara sorduk: DÜNYADA UYGULAMALAR FARKLI İnanç Özgürlüğü Girişimi Yöneticisi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Din veya İnanç Özgürlüğü Uzmanlar Kurulu Üyesi Dr. Mine Yıldırım: Bazı Avrupa ülkelerinde devlet okullarında din dersi olmasını değerlendirirken bu derslerin niteliğini, tek bir dinle ilgili olarak mı yoksa seküler hayat görüşleri dahil olmak üzere farklı din veya inançlarla ilgili olarak sunulup sunulmadığı ve zorunlu veya seçmeli olup olmadığını göz önünde bulundurmak gerekir. Türkiye’deki din dersleri tarafsızlık ve çoğulculuğu gözetme yükümlüğünü yerine getirmekten uzak. Okul öncesinde daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Dünyadan örnekler verecek olursak; – Belçika’da devlet okul sistemi içinde anaokullarda din dersi bulunmuyor. İlkokulda öğrenci, tanınmış olan altı din veya inançla ilgili ders alabiliyor veya seküler ahlak derslerinden birini seçebiliyor. Bir öğrenci dahi olsa devlet bu dersi sağlamakla yükümlü. Bu anayasal bir düzenlemeden kaynaklanıyor. Fakat her durumda muafiyet hakkı var. – Norveç’te okul öncesinde din dersi bulunmuyor. İlk ve ortaokulda ise “tarafsız ve olgulara dayanan” bir şekilde tüm dinler hakkında akademik öğretim temel alınıyor. – İngiltere ve Galler’de dinle ilgili öğretim yerel eğitim yetkililerinin alanında belirleniyor. Anaokul düzeyinde din dersi bulunmuyor. İlkokuldan itibaren başlayan din dersi, din eğitimi değil, dinler hakkında öğretim niteliğinde. Ebeveynlerin çocuklarını din dersinden muaf tutma veya alternatif bir ders talep etme hakkı bulunuyor. – Almanya’da da okul öncesi eğitimde din dersi yer almıyor fakat ilk ve ortaöğretimde mevcut. Dini eğitim niteliğinde Katolik ve Protestan din dersleri, katılmak istemeyenler için zorunlu değil, seküler ahlak dersine katılabiliyorlar. – İspanya’da devlet okullarında ana okulda din eğitimi veya öğretimi bulunmuyor. İlkokul düzeyinde ise devletle anlaşması olan din veya inanç toplulukları tarafından sunulan seçmeli din dersleri mevcut. Bunlar belirli bir dinin içinden öğretiliyor ancak belli bir akademik düzeyi de sağlamak zorundalar. KURAN KURSLARI VE KREŞLER VAR Türkiye’de şu anda okul öncesinde din eğitimi verilmiyor, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri 4. sınıfta başlıyor ancak ilkokul öncesi din eğitimine yönelik Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4-6 yaş grubu Kur’an kursu uygulaması var. Öte yandan bu yaş grubuna yönelik cemaatler ve özel kreşler de din eğimi veriyor. Kreşlerde ilahiler, sureler öğretiliyor. ‘TRAVMA YARATABİLİR’ Uzman Klinik Psikolog Ayşe Arslanoğlu: Okul öncesi dönem somut öğrenme dönemi. Ergenlik sonrası soyut öğrenme dönemine adım atılmakta. Çocuğun hayatı anlamlandırmak için sorduğu sorular 3 yaşında başlar. Bu dönemdeki sorular soyut kavramları da içerebilmekte. İyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı, ölümü, aile sisteminde bulunan inanca ve dine yönelik kavramları sorarak, anlamaya çalışarak kendisi için güvenli bir sistem oluşturmaya çalışır. Bu dönemde sorulan soyut kavramlara verilen cevaplar basit ve sadece sorduğu soru kadar olmalı. Böylelikle, soyut kavramları kafasında oluşturmaya başlayacak ve ileriki yaşlarda da bunu kavrayıp, oturtabilecek. Gelişimine uygun olmayan ve fazla bilgi, çocuğun kafasının karışmasına, korku, kaygı, suçluluk, endişe hissederek travmatik bilgiye dönüşmesine sebep olabilir. Okul öncesinde, verilen her bilginin, sevgi ve güven hissi oluşturmasına özen gösterilmeli. Aksi takdirde yaşam boyu sorunlarla ve zorluklarla baş etme gücü veren bir kaynak olmak yerine travmatik ve kaygı veren, yaşamı zorlaştıran bir sisteme dönüşebilir. Okul öncesi eğitimde, çocukların sorularına cevap verecek olan kişi sınıf öğretmenidir. Çocuğun yaşına uygun cevap verebilmesine imkân veren formasyonunun olması süreci sağlıklı yürütmesine imkân verir. Ailelerin de bu konularla ilgili çocuk gelişim uzmanlarından ve yayınlarından faydalanmaları gerekir. Bu sebeple okullarda verilecek din eğitiminin 12 yaş itibariyle başlaması, tüm dinleri ve inanışları kapsayan bir ders niteliğinde olması gerekmekte. Sadece bir dini öğretmeye yönelik dersler çocuğun ve ailenin seçimine bırakılmalı. Ancak bu şekilde birbirinin duygu, düşüncelerine ve inançlarına saygılı, sağlıklı toplum bilincinin temelleri oluşturulabilir. https://www.milliyet.com.tr/egitim/okul-oncesinde-din-egitimi-olur-mu-6469680 |
Yorumlar kapatıldı.