“Media Defence”, Dağlık Karabağ’da gazetecilerin bombalanması nedeniyle AİHM’de dava açtı
Bugün 26 Mart’ta Büyük Britanya’daki “Media Defence” medya kuruluşu, son zamanlarda gerçekleşen çatışma sırasında Azerbaycan güçlerinin Martuni kenti yakınlarındaki bombardımanı sonrasında, Dağlık Karabağ’daki dört Ermeni vatandaş adına Strasburg mahkemesinde dava açtı.
Başvuranlar, üç yaralı gazeteci ve gazetecilerden birinin öldürülen eşlikcisinin kardeşi, bu saldırı sonucunda Azerbaycan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarını ihlal ettiğini iddia ediyorlar.
1 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen bombardımanda, Martuni şehir merkezine kısa sürede 40’a yakın roket isabet etti.
Dört kişi öldü ve çok sayıda kişi ağır yaralandı.
Günün ilerleyen saatlerinde Azeri hükümeti bombardımana atıfta bulunarak Ermenistan’ı gazetecilerin hayatını tehlikeye atmak ve uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı.
Gerçekte ise, bu çatışma sırasında Azerbaycan silahlı kuvvetleri düzenli olarak gazetecileri hedef almıştı.
Pek çok gazeteci, gazetecilik görevleri sırasında Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin takiatına ve tehditlerine maruz kaldıklarını haber vermekteydi.
Başvuranlar, Azerbaycan’ın Martuni şehrinin bombalanması sırasında yaşam ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia etmektedirler. Bu haklar, Sözleşme’nin 2. ve 10. maddeleri ile korunmaktadır.
Başvuranlar mahkemede “Media Defence”ten Padrig Hughes ve Carlos Gayo’nun yanı sıra Ermeni avukat ve Bilgi Edinme Özgürlüğü Merkezi Başkanı Şuşan Doydoyan tarafından temsil edilmektedir.
Doydoyan’a göre. “Bu dava, Ermenistan gazetecilik camiası için stratejik önem taşımaktaadır.
Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin Ekim 2010’da Artsakh’a düzenlediği roket saldırısında en az altı gazeteci yaralandı ve bir gazetecinin arkadaşı öldürüldü.
Çatışma bölgelerinde görev yapan medya çalışanlarının sivil statüye sahip olmaları ve uluslararası insancıl hukuk tarafından korunmalarına rağmen, bu ilkeye bu çatışma sırasında gerektiği gibi saygı gösterilmemiştir.
Gazeteciler askeri hedef değildir ve güvenlikleri garanti altına alınmalıdır, çünkü savaş bölgesinde hayatlarını riske atarak mesleki görevlerini yerine getiriyorlar.
Azerbaycan Hükümeti’nin, yaralı gazetecilerin haklarının ihlalini tanımasını ve buna göre tazminat ödemesini talep ederek bu stratejik dava üzerinde çalışan bu avukatlar ekibinin bir üyesi olmaktan gurur duyuyorum.”
Yorumlar kapatıldı.