İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Anadolu Medeniyetleri Müzesi 100. yaşını kutluyor

Ankara’nın en önemli müzeleri arasında ilk sırada yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, bu yıl kuruluşunun 100. yılını kutluyor. Pandemi gölgesinde olsa da 100. yıla özel çok sayıda etkinlik planlanıyor. Müze Müdür Yardımcısı ve sanat tarihçisi Murat Yıldırım, müzenin kuruluşunu, 100. yıla özel planlanan etkinlikleri ve müze koleksiyonunu anlattı.

Müze, bu yıl 100. yaşını kutluyor. Kuruluş hikâyesinden bahsedebilir misiniz?

Müze, 1921’de Atatürk’ün teşvikiyle, milli bir müze kurma fikrinden yola çıkarak kuruluyor. İlk olarak Ankara Kalesi’ndeki Akkale Burcu’nda yer alıyor. O dönem, yurtdışına çok eser kaçırılıyor. Bir ulusal müze vizyonuyla bu eserlerin Ankara’da toplanması isteniyor. Ancak Akkale Burcu’nda yerleştirme imkânı olmadığı için yeni bir yer aranıyor. Şu an bulunduğumuz Mahmut Bey Bedesteni ve Rum Mehmet Paşa Hanı’nın müze olarak kullanılabileceği düşünülüyor. 1938 ve 1968 yılları arasında kapsamlı bir restorasyon yapılıyor. Müze 1921-1938 yılları arasında Ankara Asarı Atika, 1938-1948 yılları arasında Eti Müzesi, 1968’e kadar Ankara Arkeoloji Müzesi ismiyle hizmet veriyor. Sonrasında Anadolu Medeniyetleri Müzesi adını alıyor.

Koleksiyondan bahsedebilir misiniz? Kaç eser teşhir ediliyor ve nasıl bir yerleştirme düzeni bulunuyor?

Anadolu’nun her yerinden eserler var. İnsanların barınaklarda yaşadığı Paleolitik Çağ’dan, günümüze kadar gelen bir sıra takip ediliyor. Bir milyon yıllık bir süreç söz konusu. Ortada alanda oluşturduğumuz bölümde yurtdışına kaçırılmış ve sonra iadesi sağlanmış eserleri sergiliyoruz. Şu an Lidya Lahiti’ni sergileniyor. Müzenin amacı ilk olarak eserleri korumak. Bizim teşhirde 5 bine yakın eserimiz bulunuyor ama depolarda 200 bine yakın eser var. Geçici sergiler planlayacağız ve müze depolarında ziyaretçilere ulaştırılamayan eserleri sergileyeceğiz.

Roma Hamamı ve Gordion Antik Kenti de size bağlı. O alanlarla ilgili çalışmalar ya da projelerden de bahsedebilir misiniz?

Roma Hamamı’nın olduğu yer bir höyük. Orada bir sütunlu yol var. O yolu bir projeyle ayağa kaldırıp sütunları daha ilgi çeken bir hale getirmek istiyoruz.

İSKELETLERE ÜÇ BOYUTLU MODELLEME

  1. yıla özel olarak ne gibi etkinlikler yapılacak?

50’den fazla akademisyenin yazısıyla katkıda bulunduğu bir anı kitabı oluşturacağız. Nallıhan’a bağlı Çayırhan’da yıllardır devam eden Juliapolis mezar kazımız var. Bu mezardan çıkan iskeletleri üç boyutlu modelleme ile sergilemeyi düşünüyoruz. 2 bin yıl önce Anadolu sakinlerinin görünüşleri nasıldı? Bunu göstermek istiyoruz. İskeletlerin yüzünü kısmen giydireceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttüğümüz proje kapsamında müzede neler olduğunu öncelikle öğretmenlere, sonra da öğrencilere anlatacağız. Müzelerde öğrencilerin daha kaliteli zaman geçirmesini ve müzeyi sevmesini sağlamayı amaçlıyoruz.

GÖRME ENGELLİ BİREYLER DOKUNARAK ÖĞRENECEK

Görme engelli bireylere yönelik bir çalışmamız var. 20’ye yakın bir eser seçkisi yaptık ve bunları boyutlandırdık. Onların replikalarıyla dokunarak öğrenmelerini sağlayacağız, çocuklar da bundan faydalanacak. Anadolu’da bulunan eserlerin çağdaş bir yorumla ele alındığı bir sergimiz olacak, nisan ayı içinde açılacak. Temmuz ayında ‘Anadolu’dan Yansımalar’ isimli fotoğraf sergimiz olacak. Konuşan tabletler isimli bir proje hayata geçireceğiz. Kültepe ve Hitit tabletlerinde yer alan ve o dönemlerde meydana gelen salgınlarla ilgili anlatılanları sözlü ve görsel bir şekilde sunacağız. O dönemde, salgın hastalıklar neydi, nasıl tedbir alınıyordu, bunları göstermek istiyoruz.

PANDEMİ SİZİ NASIL ETKİLEDİ?

Salgının başladığı dönemde, sanal müze çalışmasına başladık. Müzeler dijital erişime açıldı. En çok ziyaret edilen müzelerden biri olduk. Tabi biz müzeye gelinsin istiyoruz. Buraya gelmek başka bir tecrübe. Geçen seneye göre ziyaretçi sayımızda düşüş var ama sanal ziyaret ciddi ilgi gördü.

Müze pandemi nedeniyle şu an hafta için 10.00-16.00 saatleri arasında gezilebiliyor.

Orta salonda ziyaretçileri Kral Mutallu heykeli karşılıyor.

Neolitik döneme ait Ana Tanrıça heykeli, müzenin en önemli eserleri arasında yer alıyor.

Erken Tunç Çağı’na ait Hitit Güneş Kursu, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.


Hürriyet Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.