İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Tökezleme taşları

10 santime 10 santimlik bu metal yol taşları, Almanya’nın kaldırımlarında yürürken aniden takılıveriyor ayağınıza… Her taşın üzerinde bir isim ve tarih var. Her taş, bir insan.

ARTI GERÇEK – Önceki gün, Almanya’da “Soykırımı Anma Günü”ydü.

27 Ocak 1945 günü, yaklaşık 2,5 milyon Yahudi‘nin katledildiği Auschwitz toplama kampı, Sovyet askerlerince ele geçirilmiş, ölümü bekleyen binlerce Yahudi serbest bırakılmıştı. 27 Ocak’ta, Nazilerce sistematik şekilde katledilen 6 milyon insan, kitlesel olarak anılıyor. Meclis’te anma töreni yapılıyor, savaşan ülkelerin gençleri gelip ırkçılıkla mücadeleye dair konuşuyor. Belgeseller yayınlanıyor, okullarda konferanslar düzenleniyor, mazinin dehşeti hatırlatılıyor.

Ama en önemlisi, “Tökezleme Taşları…”

10 santime 10 santimlik bu metal yol taşları, Almanya’nın kaldırımlarında yürürken aniden takılıveriyor ayağınıza… Her taşın üzerinde bir isim ve tarih var. Her taş, bir insan: Bir Yahudi, bir engelli, bir Roman, bir partizan, bir eşcinsel, bir komünist… Her taş, o tarihte, o taşın olduğu yerden alınıp götürülen bir insanı anlatıyor. Her bir taş, tarihsel bir faciayı kamusal hafızaya sabitliyor. Sadece Berlin’de 7 bin taş var; size yürüdüğünüz kaldırımda gömülü tarihi düşündürüyor.

27 Ocak geldiğinde Almanlar çoluk çocuk yollara dökülüp bu taşları temizliyor, üzerine küçük mumlar dikiyor, çiçek bırakıyorlar.

Neden acılı geçmişi ısrarla hatırlatmaya dönük bu kampanya?

Hatırlansın diye, ibret alınsın diye, tekrar yaşanmasın diye…

Ne zaman, Türkiye’de bir Alevi’nin kapısında kırmızı işaret görsem, ne zaman evinin önünden birinin kaçırıldığını duysam, ne zaman pusuda bekleyen çetelerin hedef gösterilen birinin üzerine çullanışını izlesem, tökezleme taşları geliyor aklıma… 6 milyonun canına malolan korkunç bir soykırımla kıyaslanamaz, elbette…

Yine de o kapılara kırmızı boya sürene, ortadan kaldırmak istediği muhalifin kafasına çuval geçirene, aldığı talimatla “hain” diye damgalanana demir çubuklarla girişene, bu tökezleme taşlarını gösterip “Bak senin zihniyetinin varacağı yer burası” demek istiyorum.

Yeni tökezleme taşlarına gerek olmasın istiyorsak, tarihten kalan acıları ısrarla hatırlatmak, dersler çıkarmak ve bir daha yaşanmasın diye önlem almak zorundayız.


Artı Gerçek

Yorumlar kapatıldı.