İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Kıbrıs’ta Çözüm Formülü Dikte Etmek Bize Düşmez”

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
Yıldız Yazıcıoğlu

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar arasında nasıl uzlaşma sağlanacağına ilişkin garantör ülke konumundaki “İki tarafa neye karar vermesi gerektiğini söylemek bize düşmez. Kendileri anlaşmak zorundalar. Ancak iki tarafın ortak zemin bulmasına yardımcı olmak ve meselenin karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme ulaşması için Birleşmiş Milletler’i (BM) destekleme konusunda elimizden geleni yapacağız.” dedi.

Chilcott, Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyeleriyle Corona virüsü salgını nedeniyle çevrimiçi toplantıda biraraya geldi ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) “Brexit” olarak adlandırılan ayrılık süreci sonrası Türkiye ile ilişkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Büyükelçi, Brexit sonrasında İngiltere’nin Kıbrıs politikasının AB çizgisinden daha farklı bir yönde olup-olmayacağı konusundaki bir soru üzerine garantör ülke olarak adadaki Türkler’le Rumlar arasında çözüm sağlanmasını desteklemeye devam edecekleri mesajını verdi.

Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye ile birlikte “iki devletli çözüm” için müzakere masasına oturulması talebinde. Tatar’ın liderliğindeki Kıbrıslı Türkler, geçmişte Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan’ın çözüm planına “Hayır” diyen Rum tarafını, AB üyeliğine kabul etmesiyle Avrupa’nın adeta çözümsüzlüğü ödüllendirdiği görüşünde. Bu nedenle AB’nin Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklar yaklaşımını da “taraflı” kabul ettiklerini açıklayan Türkiye ve Kıbrıslı Türkler, adada çözüme ulaşılması için Türk tarafına yönelik ambargonun da kaldırılarak fiilen var olan durumun resmi statüye kavuşturularak KKTC’nin tanınması gerektiğini ifade ediyor.

İngiltere Kıbrıs’ta çözüm bakımdan ne düşünüyor?

Kıbrıs’ta Türkiye ve Yunanistan ile birlikte masada garantör ülkelerden biri olan İngiltere’nin duruşuyla ilgili olarak Büyükelçi Chilcott, şimdiki BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in taraflar arasında çözümde uzlaşılması yönündeki çabalarını desteklediklerinin altını çizdi. Chilcott, “İki tarafa neyin üzerinde uzlaşmaları gerektiğini söylemek bize düşmez. Kendileri anlaşmak zorundalar. Ancak iki tarafın ortak zemin bulmasına yardımcı olmak ve meselenin karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme ulaşması için BM’yi destekleme konusunda elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

Adadaki garantör ülkelerden biri olarak Türk ve Rum taraflarınca çözüm için ortak zemin bulunmasına her zaman yardımcı olmak istediklerini vurgulayan Chilcott, Ankara – Brüksel hattında da gerilimi tırmandırmış olan Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklarla ilgili tartışmada İngiltere’nin Brexit ile birlikte AB’den farklı bir tutum alma olasılığıyla ilgili soruyu da yanıtladı. Chilcott, “Adadaki bölünme, halen Doğu Akdeniz’deki gerilimle Türkiye ve AB arasındaki mevcut sorunlardan bazılarının başlıca sebebi olmaya devam ediyor. Kıbrıs’ta adadaki iki toplumu da memnun edecek ve tarafların üzerinde anlaşacağı bir çözümün, Doğu Akdeniz’deki jeo-stratejik tabloyu daha iyi bir hale getireceğine inanıyoruz. Bu da arzu ettiğimiz bir şeydir” değerlendirmesinde bulundu.

Büyükelçi Chilcott, Kıbrıs’ta yeniden müzakerelere başlanabileceğini işaret ederek, “Adadaki iki topluluk ve üç garantörün gücüyle, toplumlar arasında çözüme giden süreci yeniden başlatacak bir sürecin mümkün kılınacağı ortak zemini belirleyebileceğimizi ümit ediyoruz” dedi.

“Türkiye’nin NATO tercihinde bulunmasını umuyoruz”

Chilcott, İngiltere ile Türkiye arasında savunma sanayii alanındaki işbirliği vurgulanarak, Londra’nın Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma füze sistemi satın almasıyla ilgili görüşüyle ilgili soruyu da yanıtladı. Chilcott, “Türkiye, bir NATO müttefiki. NATO’da, müttefik ülkelerin Rusya’dan savunma sanayii ürünleri satın almaması konusunda bir uzlaşı var” dedi ve bu nedenle İngiltere’nin, NATO’nun yanında olduğunu söyledi. Büyükelçi, “Burada tutumumuz çok açık. Türkiye’nin gelecekte uluslararası savunma sanayi işbirliği için Rusya’yı değil, NATO müttefiklerini ve İngiltere’yi tercih etmesini umuyoruz” dedi.

ABD’nin Türkiye’ye S-400’ler nedeniyle uyguladığı CAATSA yaptırımlarının Ankara – Londra arasındaki savunma sanayii işbirliğine olası etkisiyle ilgili soru üzerine Chilcott, bu konuda ABD Başkanı Joe Biden yönetimince nasıl bir tutum takınılacağını beklemek gerekeceğini ve yaptırımlar kapsamında değişiklikler olması durumunda değerlendirme yapılabileceğini işaret etti.

Türkiye’nin yerli savaş uçağı projesi TF-X’in motoru için İngiliz Rolls Royce şirketiyle çalışmasını arzu ettiklerini söyleyen Chilcott, “Türkiye ile İngiltere arasında savunma sanayii işbirliği için büyük bir potansiyel mevcut. Bu konuda BAE Systems, Rolls Royce gibi dünya çapında İngiliz savunma sanayii şirketleri var. Bu alandaki işbirliğinin artarak devam etmesini umuyoruz” dedi.

Gümrük Birliği’nin kapsamı için AB’yle anlaşılmasını işaret etti

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Ankara ile Londra arasında Brexit sonrasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın tarım, hizmetler gibi sektörleri kapsamaması dolayısıyla ne zaman genişletileceğine ilişkin değerlendirmede de bulundu. Chilcott, Türkiye’nin AB’yle olan mevcut Gümrük Birliği Anlaşması’nın kapsamını genişletmesi durumunda İngiltere’nin de benzer hamleyi daha rahatlıkla yapabileceği yönünde mesaj verdi.

Chilcott, halihazırda sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsayan Serbest Ticaret Anlaşması’nın kapsamını genişletmek üzere Ankara ile Londra arasında iki yıl içinde müzakerelere başlanacağına dikkat çekti.

Chilcott, “Türkiye, AB ile olan Gümrük Birliği’ni güncellemeyi başarabilirse, bu, Gümrük Birliği’nin kapsamını genişletmiş olacak. Böyle bir güncelleme, İngiltere ile Türkiye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın kapsamının genişletilmesi müzakerelerini kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, aramızdaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın kapsamının genişletilmesi konusunda bir model oluşturabilir” ifadesini kullandı.


VOA

Yorumlar kapatıldı.