Daha önce Göztepe Kültür Dergisinde yaptığı başarılı çalışmalarla tanıdığımız Aşkenaz Cemaatinden Robert Zilberman güzel bir projeye imza attı. Özellikle sokağa çıkamayan 65 yaş üstü insanları eğlendirmek için başlayan çalışma şimdi tüm cemaate hizmet verecek durumda. Pandemi döneminde sokağa çıkması yasaklananları eğlendirmek için veya daha önce konser veya tiyatroya gidemeyenler için ya da daha önce hiçbirini kaçırmamış ama yeniden izlemek isteyen herkes, Judart sitesinde yüklü olan şov, gösteri, tiyatro ve konserleri memnuniyetle izleyebilir.
Zilberman Judart sitesini kurduğu zaman siteye Kim Kimdir bölümleri ekleyerek toplumumuzdaki tüm sanatçıları bir araya getirdi.
İçinde benim de bulunmaktan gurur duyduğum bu sayfada hem sanatçılarımız ve yapıtlarını görebilir hem de hayat öykülerini okuyabilirsiniz. Oldukça meşgul olan ve şimdilerde yeni yıl kartları hazırlayan Zilberman’a bu söyleşi için de teşekkürler.
Kendinizi tanıtır mısınız?
1959 Yılında Kadıköy Yeldeğirmeni’nde doğdum.
Babamın mesleği avizecilikti, ben de okuldan arta kalan zamanlarda ve tatillerde ona yardım etmekten büyük zevk alıyordum. Çocuk yaşlarımda, kendi tasarladığım birçok değişik avize çizimlerinin, atölyede avize haline gelmesi bende büyük bir sevinç ve haz yaratırdı.
Sanatsal yönüm sinema, tiyatro ve özellikle konserlere olan düşkünlüğümle beslenirken, babamla olan çalışmalarım da tasarımcı kimliğimi ortaya çıkarıp şekillendirdi.
80’li yılların başında kâğıt mamüllerden ürettiğim değişik kırtasiye malzemeleri ile grafik tasarım uygulamalarına başladım. 1988 yılında Cağaloğlu’nun göbeğinde, fotoğraf sanatçısı Yaşar Şenyüz ile birlikte çizgi üstü B&H Reklam Ajansını kurdum. O yıllarda şimdiki gibi internet olmadığı için ve dünyadaki güncel grafik anlayışını takip edebilmek üzere düzenli olarak yurtdışından o dönemin ünlü grafik tasarımcılarının kitaplarını getirtiyordum. Bu kitaplardan edindiğim gözlemler, diğer grafikerlerden farklı olmamı sağladı. Tasarımlarımla kısa zamanda müşterilerimizin dikkatini çekmeyi başardık. Artık reklam dünyasında kabul gören bir ajans olarak birçok ünlü marka için tasarımlar yapmaya başlamıştım. Sadece grafik sanatı değil, yapımcılıktan yönetmenliğe kadar işin her aşamasında görev aldım.
Judart fikri nasıl doğdu?
Pandemi günlerinin başından itibaren bütün dernek ve kurumlar ellerindeki arşivleri teker teker dijital ortama taşımaya başladılar. Çok da güzel oldu, ancak sanki olay bir anda bir yarışa döndü ve inanılmaz bir akış yoğunluğu yaşandı. Yayınlanan malzemeler sosyal medyada bir anda ortaya çıkıyor ve aynı hızla kayboluyordu. Bu durum benim olduğu gibi, arkadaşım Momo Eskenazi Gözcü’nün de dikkatinden kaçmamıştı. Bunu nasıl daha verimli hale getiririz diye fikir alışverişi yaptık. Önce jenerik bir isim bulmak gerekiyordu. Judaic Art, yani Judart tam da bizi yansıtacak bir isim gibi geldi bana. Judart.com ile sosyal medyada yayınlanan tiyatrolar ve konserleri bir araya getirip platformu yayına hazırladım. İsim, tam da düşündüğüm gibi çabuk kavrandı ve kabul gördü ve destekler gelmeye ve ekibimiz büyümeye başladı.
Ekipte ilk günden beri, Momo Eskenazi Gözcü var. Beni sürekli destekleyen ve motive eden İzzet Bana var ki, kendisi aynı zamanda sanat danışmanlarımızdan biri. Yine sanat danışmanı sevgili Seyfi İşman var ve diyebilirim ki, onun katılımıyla siteye bir başka renk geldi. Zaman zaman destek aldığım Rosy Maçoro var, fotoğraf sanatçıları Tania Sisa ve Niso Maçoro var. Teknik konularda bilgi alışverişi yaptığım ve 35 senedir birlikte çalıştığım eski ortağım, eleştirmenim, dostum, fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Yaşar Şenyüz var.
Judart’ın amacı nedir?
Aslında bu yola çıkarken daha çok toplumuzun hazırladığı tiyatro ve konserleri herkesin rahatlıkla bulabileceği bir site oluşturmaktı. Ekip büyümeye başlayınca ve ekibe Seyfi İşman da dahil olunca geniş çaplı bir çalışmaya dönüştü.
aklımda hep, “Kim Kimdir” diye bir proje vardı, ama nereden başlayacağımı kestiremiyordum, bu projeye çok uyacağını düşünerek hayata geçirmeye başladık.
Siteyi sürekli güncel tutmak ve yeni bilgiler eklemek için çalışıyoruz.
Başka projeleriniz var mı?
Daha yolun çok başındayız, en önemlisi platformun yazı akşını kaliteli bir standartta getirmek. Bunun için editörümüz sevgili Aylin Yengin kollarını sıvadı bile ve platforma yeni bir soluk getirecek. Sonraki projemiz platformu uluslararası alana taşımak için öncelikle Ladino ve İngilizce dillerine çevirmek.
Daha birçok proje var; mesela sanal sergiler, yarışmalar düzenlemek, şiir köşeleri oluşturmak, sanal konserler ve skeçler düzenlemek, sesli kitaplar oluşturmak gibi türlü türlü etkinlikler…
Biraz iddialı olacak ama sanırım benim esas amacım, toplumumuzun Wikipedia’sını oluşturmak.
Robert Zilberman, yeni projesiyle hem tüm cemaate hem de yeni nesillere ışık tutuyor. Yeni nesiller onun sayesinde geçmişteki tüm sanatsal faaliyetleri izlemekle kalmayacak tüm sanatsal faaliyetler ölümsüz de olacak.
*Avlaremoz’un resmi bir görüşü yoktur. Yayımlanan yazılar, yazı sahibinin kendi görüşleridir. Çok sesli bir platform olma amacı taşıyan Avlaremoz’da, nefret söylemi içermedikçe, farklı düşünceler kendisine yer bulmaktadır.
İlk yorum yapan siz olun