İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermenistan bölgede söz hakkına sahip – Ermenistan Kamu Radyosu

Türkiye, Ermenistan’ın bölgede söz hakkına sahip bir ülke haline geldiğini kabul etmektedir

Diplomatik arenada, Türk karşıtı güçlerin çıkarları ve görüşleri örtüşüyor ve bunun tek sorumlusu, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun saldırgan bölgesel politikasıdır.

Ancak bu, Türkiye karşıtı koalisyona üye sayılan ülkelerin, tehlike anında, gerektiğinde askeri güçleriyle birbirlerine yardım etmeye hazır oldukları anlamına gelmez.

Türkolog Hayk Gabrielyan, Ege ve Doğu Akdeniz bölgesindeki son gelişmeler hakkında konuşurken “Araçin Lratvakan” ile yaptığı görüşmede bu görüşü dile getirdi.

Ankara, donanmayı da dâhil ederek, Kıbrıs açıklarında gaz aramaya devam ediyor.

Yunanistan ile Türkiye arasında şimdiden küçük çatışmalar olduğu bildirildi.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin yasadışı kışkırtıcı eylemleri nedeniyle Yunanistan ve Kıbrıs’a desteğini ifade etmişti.

“Doğu Akdeniz’deki bu istikrarsızlaştırıcı duruş, Türkiye’nin komşu bölgelerindeki saldırgan, yayılmacı politikasını yansıtıyor.

Ermenistan, Yunanistan ve Kıbrıs’a koşulsuz desteğini ve dayanışmasını yeniden teyit ediyor ve Türkiye’yi gerginliği azaltmaya, uluslararası hukuka saygı göstermeye ve Yunanistan ve Kıbrıs’ın özel ekonomik bölgelerindeki tüm operasyonları askıya almaya çağırıyor”,- denmişti Ermenistan dışişleri bakanlığının yaptığı açıklamada.

Tabii Türk Dışişleri Bakanlığı buna cevabı gecikmedi.

Türk Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlanan bir açıklamada, “Doğu Akdeniz ile ilgili görüş bildirmek isteyen Ermenistan’ın, dünya coğrafyasında ve o coğrafyadaki yeriyle ilgili olarak bir hata içinde olduğunu görüyoruz.

Buradaki sorun Sevan Gölü ile ilgili değil, Doğu Akdeniz ile ilgilidir”,- demişti.

Ermenistan yönetiminin Sevr Antlaşması ile ilgili son açıklamalarını hatırlatan Aksoy, Ermenistan’ın Doğu Akdeniz hakkındaki görüşünü “aşırılık ve sorumsuzluk örneği” olarak nitelendirdi.

Aksoy, “BAE ve Fransa’dan sonra, denize çıkışı olmayan Ermenistan’ın da bölgede konuşma hakkına sahip olduğunu düşünmesi, oluşturmak istedikleri sinsi Türk karşıtı ittifakın boyutlarını göstermektedir”,- demektedir.

Türkolog Hayk Gabrielyan’a göre Türkiye, bu açıklamayla, Doğu Akdeniz’deki olayları kınayan Ermenistan’ın, kendi bölgesinde söz sahibi olan bir ülke haline geldiğini kabul ediyor ve bu durum tabii ki Türkiye’nin hoşuna gitmiyor.

Gabrielyan’a göre, Yunanistan ve Kıbrıs ile dostluğumuz tamamen samimi bir temele dayanmaktadır ve Türkiye-Azerbaycan ilişkileri hakkında aynısını söylemek mümkün değildir.

“Bu, tabii ki, Türk tarafının keyfini bozmaktadır.

Zıt ifadelerini görüyoruz.

Burada kıskançlık sorununu da görüyoruz.

Bakın, Ermenistan’ın Kıbrıs ve Yunanistan’a desteğini ifade ettiğinde ya da tam tersi, onların bizi desteklediği durumlarda, burada bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır.

Kıbrıs’tan veya Yunanistan’dan herhangi bir ekonomik fayda veya taviz alma sorunu yok.

Hâlbuki ortaya attıkları meşhur bir millet ve iki devlet blöfünü hesaba katmazsak, kardeş bir halk olarak kabul edilen Azerbaycan-Türkiye arasındaki ilişkiler için aynı şeyi söyleyemeyiz.

Türkiye’nin Artsakh konusunda her zaman Azerbaycan yanlısı gözüken, fakat gerçekte Azerbaycan’a hiçbir şey vermeyen açıklamalarda bulunduğundan henüz bahsetmiyorum.

Bu nedenle Türkiye, Ermenistan’a Artsakh konusunu öne çıkaran üç ön koşul sundu.

Hâlbuki bu önkoşul Türkiye ile doğrudan ilgili değil.

Bu sadece, Azerbaycan’dan ekonomik yardım koparmak için yapılmaktadır”,- dedi Gabrielyan.

Türkolog, Azerbaycan’ın ahlaki olarak Türkiye’ye desteğini ifade etmek zorunda olduğu için, Türkiye’nin Doğu Akdeniz bölgesindeki çeşitli ülkelerle olan sorunlarının Azerbaycan için de sorun yarattığını belirtti.

“Son dönemde Azerbaycan’ın Ermeni karşıtı nitelikte bir veya iki beyanının Doğu Akdeniz bölgesi ülkelerinden çok, Ermenistan’a yönelik olduğunu gördüm.

Her halükarda, bu durum ne kadar ciddileşirse, Azerbaycan için o kadar zor olacaktır”,- dedi Türkolog.

Türk karşıtı olarak anılan koalisyonda önemli bir rol, Azerbaycan’ın harika ilişkilere sahip olduğu İsrail tarafından oynanıyor.

İsrail, kısa süre önce BAE ile tarihi bir anlaşma imzalamış ve bu konuda Yunanistan ve Kıbrıs ile işbirliği yapmaktadır, Mısır Libya’da Türkiye ile karşı karşıya gelmiş olup, Fransa sert bir tavır almıştır.

Gabrielyan’a göre, Azerbaycan’ın İsrail ile muhteşem ilişkileri, Erdoğan’ın veya Türkiye’nin acısının, Aliyev veya Azerbaycan’ın acısı olmadığını gösteriyor.

“Azerbaycan, İsrail ile çok iyi ilişkiler sürdürmeye devam ederken, Ermenistan ile sınırı yaklaşık 20 yıldır Azerbaycan adına kapalı tutan Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerini kötüleştirdi.

Ancak Azerbaycan, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerini dikkate almıyor.

Şimdi ise Azerbaycan, Türkiye’nin Fransa, Yunanistan, Kıbrıs, Mısır, BAE ve diğer ülkelerle çatışmasına desteğini ifade etmelidir.

Bu açıdan Aliyev için de çok zor bir durum yaratıldı”,- dedi Türkolog.

Gabrielyan, Türkiye’nin tüm komşu ülkeler, ABD ve AB ile ciddi sorunların üstesinden gelmek için yeterli ağırlığa sahip olmadığına inanıyor.

Gabrielyan’a göre, Türkiye’deki ekonomik durum oldukça zor olup, Erdoğan’ın asıl umudu Rusya ve Cumhurbaşkanı Putin olmaya devam etmektedir.

“Bu durum, Erdoğan’ı Putin’in kucağına itmektedir.

Erdoğan’ın eylemlerinden duyulan memnuniyetsizlik Türkiye içinde de artıyor, çünkü muhalefet her yerde, Erdoğan’ın, Türkiye’nin çıkarlarını savunduğunu söyleyerek aslında yalan konuştuğunu iddia etmektedir.

Muhalefet, Erdoğan’ın yalnızca kişisel çıkarlarını savunduğunu ve tarihte daha derin bir iz bırakmak isteyerek, Türkiye’nin devlet çıkarlarına ters düşen pek çok adım attığını iddia ediyor.

Türkolog Hayk Gabrielyan, “Pek çok durumda, Erdoğan’ın kişisel çıkarları, Türk devletinin çıkarlarıyla uyuşmamakta ve sonuç olarak, milyonlarca vatandaş acı çekmektedir”,- demektedir.


Ermenistan Kamu Radyosu

Yorumlar kapatıldı.