İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni saldırılarının arkasında kimler var?

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Mehmet Koçak

Sovyetler Birliği daha dağılmadan 1987 yılında Azerbaycan ve Ermenistanarasında Dağlık Karabağ üzerinden ortaya çıkan ihtilaf kısa sürede ‘etno-teritoryal’ bir çatışmaya dönüştü. 

Rusya destekli Ermeni çeteleri 1988’de Dağlık Karabağ’da başlattıkları saldırılar aralıksız devam etti.

1991 yılının sonlarında Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla Dağlık Karabağihtilafı iki bağımsız devlet arasındaki bir devletlerarası savaş halini aldı. 

1991-94 yılları arasında gerçekleşen ‘Karabağ Savaşı’nda, Karabağ’ın dışında Azerbaycan’ın Ağdam, Kelbecer, Laçin, Cebrail, Fuzuli, Kubatlı veZengilan şehirleri Ermeni çeteleri tarafından işgal edildi. 

26 Şubat 1992 tarihinde ‘Hocalı katliamı’ yaşandı. Çocuk, kadın fark etmeden gerçekleştirilen katliamda, 613 Azerbaycan vatandaşı katledildi.

Ayrıca, 1.5 milyon Azeri Türkü öz topraklarından göç etmek zorunda kalmıştı.

O tarihten bu güne Dağlık Karabağ bölgesinde sistematik bir şekilde devam eden sorunların ve çatışmaların tarihi kökenleri, uygulanagelmiş nüfus ve iskân politikaları, ‘etnik’ soykırımlar, taraflar ve değişen şartlar, barış arayışları ile Karabağ sorun olmaya devam ediyor.

Çözümsüzlüğün hâkim olduğu sürecin bir değil, birden çok sebepleri vardır.

Bunların başında elbette Azerbaycan ile Ermenistan’ın tarihin derinliklerinden gelen kin ve nefretin kronikleşmesidir.

Ancak, ondan da öte bu sorunun hâlâ çözüme kavuşmamasının asıl sebebi bu iki ülke dışındaki aktör ülkelerden kaynaklandığı bir gerçektir. 

Yani emperyalist devletlerin bölge üzerindeki hesapları çözümsüzlüğün asıl sebebidir. 

Bu nedenle Azerbaycan ve Ermenistan arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasından sonra da cephe hattında her iki taraftan da kayıpların yaşandığı ateşkes ihlallerinin neredeyse sürekli bir hal aldığı görülmektedir. 

Neden şimdi?

12 Temmuz 2020 tarihinde Azerbaycan-Ermenistan devlet sınır hattının kuzeyindeki Tovuz bölgesinde (Er. Tavuş) Ermenilerin ani olarak başlattığı saldırıda Azerbaycan bir Tümgeneral ve bir albayın da aralarında bulunduğu on bir asker ve bir sivil şehit edildi. 

Ermeni kayıplarının yirmiye ulaştığı açıklandı. Çatışmalar hâlâ kısmen devam ediyor.

Önceki yıllarda işgal altındaki Karabağ ile diğer illerdeki cephe hattında yaşanan çatışmalar, bu kez iki ülkenin sınır hattına sıçradı.

İlk defa iki ülke sınır boyunda yaşanan bu çatışmanın diğer saldırı ve çatışmalardan farklı sebepleri olduğu açıktır.

Peki, neden şimdi? Ve neden iki ülke sınır boyunda? Ve de Ermeniler neden ani bir saldırı başlattı? Soruları mutlaka irdelenmelidir.

Çünkü saldırılan şehir sıradan bir şehir değildir.

Ermeni güçlerinin saldırı girişiminde bulunduğu Tovuz şehrinden Türkiye ve Azerbaycan’ın ortaklaşa gerçekleştirdiği Bakü-Tiflis-Kars demir yolu, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve TANAP’ın başlangıcı olan Güney Kafkasya doğal gaz boru hatlarının geçtiği stratejik öneme sahip bir şehirdir.

Türkiye, petrol ve doğalgaz tedarikinin % 50’sini Rusya’dan temin ediyordu. Mart 2020 itibarıyla Türkiye Rusya’ya bağımlılığını % 17’lere düşürdü. Türkiye, Rusya ve İran yerine Azerbaycan’ı tercih ediyor olması Rusya veİran’ı rahatsız ediyor.

Ayrıca; Türkiye’nin Suriye, Libya ve Akdeniz’de yeni kazanımlar elde etmesi, bazı ülkelerin işine gelmediği bir gerçek.

Bu gerçekler nazari dikkate alındığında, saldırının arka planında kimlerin olduğu görülecektir. 

Eğer, Ermeni çeteleri bazı stratejik noktaları ele geçirseydi, Azerbaycan’ı Türkiye ile birleştiren tek kara yolu, iki ülkenin ortak enerji ve ulaştırma hatları Ermenilerin tehdidi altında olacaktı. 

Çok şükür ki, Azerbaycan ordusu Ermenilere geçit vermedi ve Ermenilerdenziyade Ruslar, Fransızlar emellerine ulaşamadı.

Ermenistan işgale son vermeli 

Ermenistan ordusunun işgal altındaki bölgeleri boşaltması, göçmenlerin kendi topraklarına dönmesiyle bölgede barış ve güvenin sağlanması şarttır.

Aksi halde işgal edilen toprakların kurtarılması için büyük bir savaş yaşanacaktır. 

Çünkü bu işgal böyle devam edemez. 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mehmet-kocak/ermeni-saldirilarinin-arkasinda-kimler-var-33030.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın