Akademisyene göre, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin sınırda gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler Türk genelkurmayı ile uyum içindedir.
Arminfo haber ajansının bildirdiğine göre, Bilimler Milli Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü müdürü, akademisyen Ruben Safrastyan, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin sınırda gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerinin, Türk genelkurmayı ile uyum içinde olduğunu belirtmektedir.
Safrastyan “Sözüm, 12 Temmuzdan itibaren Azerbaycan tarafından yürütülen tüm faaliyetlerin, ortaklaşa planlanmış olduğuyla ilgilidir. Bu iki saldırgan devletin süre içindeki adımlarının öngörülmesi hayli karmaşıktır. Bu açıdan Ermenistan ve Artsakh, her açıdan karşı hamle yapmaya hazır olmalıdır” diye eklemektedir.
Türkologa göre, Ankara “küçük kardeşine” askeri planlama, silah ve mühimmat açısından destek olmaktadır. Bu açıdan, Türkiye’nin Azerbaycan’a desteği deklaratif ve saldırgan retorikle sınırlanmamaktadır.
Safrastyan’a göre Türkiye, tüm imkânlarıyla Azerbaycan’la birlikte Ermenistan’a karşı ortak bir saldırgan siyaset gerçekleştirmektedir.
Bu saldırgan tutum, Ankara’nın yıllar süren saldırgan siyasetinin bir devamıdır.
Türkiye, Karabağ çatışmasının düzenlenmesi açısından AGİT Minsk grubu üyesi olmakla birlikte, Ermenistan-Azerbaycan sınırında Bakü tarafından başlatılmış olan gerginlik münasebetiyle, farklı düzeyde Azerbaycan’a destek sunmaktadır. Türkiye meclisindeki dört parti 17 Temmuzda “Ermenistan silahlı kuvvetlerinin provokasyon ve saldırılarını kararlılıkla telin” etmişlerdir. Bu belgenin altında AKP, CHP, MHP ve İyi Parti’nin imzası bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı da benzer bir açıklamada bulunmuşlardı.
Safrastyan, Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki gerginliği, Bakü’nün son dönemlerdeki saldırgan yaklaşımının bir sonucu olarak görmekte olup, Azerbaycan yönetimi tarafından bu saldırgan tutumun belli bir süre daha sürdürüleceğini öngörmektedir.
Bununla birlikte, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin güçlü kontratağının, komşu ülkedeki askeri-siyasi yönetimin saldırgan ve militarist tutumunu hissedilir derecede azaltacağını düşünmektedir.
Safrastyan, “Bu açıdan Ermenistan ordusunun karşı darbelerinin güçlü, emin ve doğru olması son derece önemli olup, sadece bu sayede Bakü’nün saldırgan adımlarını henüz planlama aşamasında önlemek mümkündür. Bu nedenle, 12 Temmuzda başlamış olan çatışmanın yeni bir aşamada sürdürülmesinin uzun süreceğini zannetmem. Bu sunuca ulaşmamdaki başlıca etmen ise, askerlerimizin, Azerbaycanlı meslektaşlarının sivil halka saldırılarının aksine, Azerbaycan savunmasının en zayıf noktasına yaptığı isabetli karşı ataklarıdır” diye sözünü tamamlamıştır.
Yorumlar kapatıldı.