İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye’de homofobik söylem artıyor mu?

Telif hakkı Reuters

LGBTİ+ Onur Haftası, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de bir dizi sanal etkinlikle kutlanırken, bu alanda faaliyet gösteren dernekler “nefret söylemindeki” artışa dikkat çekiyor ve üst düzey kamu görevlilerinin açıklamalarının “sistematik” bir hal aldığını söylüyor.

Avrupa ve Orta Asya’da 54 ülkeden 600’den fazla LGBT kuruluşunu çatısı altında buluşturan Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Birliği’nin (ILGA) Avrupa teşkilatının hazırladığı Gökkuşağı Endeksi’nde Türkiye, sondan ikinci ülke oldu.

Eşitliğin sağlanması ve ayrımcılığın önlenmesine yönelik yasal düzenlemeler, LGBTİ’ler için aile kurma ve evlilik gibi hakların tanınmış olması ve eğitim, barınma, iş imkanlarına erişim gibi bir dizi kritere göre belirlenen endekste Türkiye, 48’inci sırada yer aldı.

49 ülkenin yer aldığı endekste Türkiye’nin altında bir tek Azerbaycan bulunuyor. Türkiye’nin hemen üstünde ise sırasıyla Ermenistan ve Rusya var.

Türkiye’de eşcinsel evlilikler yasal değil ve ayrıca LGBTİ’lere yönelik saldırıların “nefret suçu” kapsamında değerlendirilmesine yönelik herhangi bir yasal düzenleme de bulunmuyor. Ayrıca, LGBTİ aktivistleri ayrımcılığı önleyecek yeterli yasal güvencenin bulunmadığına da dikkat çekiyor.

Aktivistler ayrıca, son dönemde LGBTİ’lere yönelik “nefret söyleminin” arttığını iddia ediyor.

Telif hakkı Reuters

“Hedef gösteren açıklama ve uygulamalar sistematikleşti”

Türkiye’de tüzel kişilik kazanan ilk LGBT derneği olan Kaos GL’de yayımlanan “Onur Haftası’nda LGBTİ+’lara nefretin bilançosu” başlıklı yazıda, bir taraftan kutlamalar yapılırken, diğer taraftan ise başta kamu görevlileri olmak üzere topluluğa karşı olumsuz açıklamaların arttığına dikkat çekildi.

Yazıda, “Bir yandan da Onur Haftası’nda kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef gösteren açıklamaları, medyada ve sosyal medyada nefret söylemi ve ayrımcılık da hız kazandı. Son yıllarda Valilik ve Kaymakamlıkların yasak kararlarının yanı sıra üst düzey kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef gösteren açıklama ve uygulamaları sistematikleşti” denildi.

Bu değerlendirmeye gösterilen örnekler arasında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in son aylarda yaptığı bazı açıklamalar da yer aldı.

Erbaş, Ramazan ayının ilk Cuma günü verdiği hutbe de zina ve eşcinselliğin “hastalıkları da beraberinde getirdiğini” ve kuşakları “çürüttüğünü’ söylemiş ve “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti” demişti.

Şahin de, video yayın platformu Netflix’in içinde LGBT karakter olmamasına karşın tanıtımını gökkuşağı emojisiyle paylaştığı diziyle ilgili sosyal medyada başlatılan kampanyanın ardından yaptığı açıklamada, “toplumu rahatsız edecek her türlü yayın içeriğine geçit vermemekte kararlı” olduklarını söylemişti.

Türkiye’de eşcinsellik yasak ya da suç kapsamında yer almıyor. Ancak, her sene İstiklal Caddesi’nde yapılan LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne son yıllarda izin verilmiyor ve polis toplananlara sert müdahalede bulunuyor. Ayrıca, bazı illerde valilik kararıyla LGBTİ+ derneklerinin etkinlikleri de halen yasak kapsamında tutuluyor.

Kızılay Başkanı: Sözlerimin hedefi

LGBTİ+ toplumunun görünürlüğünün arttığı ve geçen hafta içerisinde kutlanan Onur Haftası sırasında sosyal medyada açılan bazı etiketlerle ve açıklamalarla bu topluluğu hedef alan paylaşımlar yapıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bazı milletvekilleri ile örgüt hesaplarından Onur Haftası’nı kutlayan mesajlar atıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu mesajlara tepki gösterdi. Erdoğan, yapılan paylaşımları “Türkiye’nin milli ve manevi yapısını hedef alan saldırılar” ve “sapkınlık” olarak niteledi.

Son olarak bu hafta içerisinde Türk Kızılay Genel Başkanı ve Kızılhaç-Kızılay Federasyonu Başkan Yardımcı Dr. Kerem Kınık’ın bu dönemde yaptığı bir paylaşım uluslararası alanda da tepki gördü.

Kınık’ın paylaşımına Uluslararası Kızılhaç-Kızılay Federasyonu (IFRC) tepki gösterterek, Kınık’ın sözlerinin federasyonun görüşlerini yansıtmadığını ve hem hatalı hem de rencide edici olduğunu belirtti.

IFRC, “Homofobiyi ve her türlü nefret söylemini kınıyoruz ve dünya genelindeki LGBTQİ+ topluluklarıyla dayanışma içerisindeyiz” dedi ve Kınık’ın sözleriyle ilgili bundan sonra atılacak adımları değerlendirdiklerini aktardı.

Kınık da IFRC’nin açıklamasına yanıt olarak, çocukların cinsel istismarına ve çocuklara yönelik şiddete karşı çıktığını ve bu nedenle “pedofiliye de karşı olduğunu” belirterek, bu görüşlerinin IFRC’nin değer ve ilkeleriyle tam uyum içerisinde olduğuna inandığını belirtti.

Ancak Kınık daha sonra Reuters haber ajansına İngilizce yolladığı yazılı açıklamada, herhangi bir grubu ya da toplumun belli bir kesimini hedef almadığını belirtti.

Kınık, “İşte bu nedenle açıklamamda pedofili sözcüğünü kullanarak pedofillere işaret ettim ve bu sözlerimin iddia edildiği gibi cinsel yönelimlerle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Kınık’a destek verdi. Altun, “LGBT propagandasının” ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğunu öne sürdü.


BBC

Yorumlar kapatıldı.