İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye’de yine Ermenilere karşı tehdit ve saldırı fitili alevlendi – Ermenistan Kamu Radyosu

Türkiye’de Mayıs ayından beri Ermenilere karşı söylem ve olaylar bitmiyor. Tabii ki, bu gibi olaylar yeni bir şey deǧil. Bu ülkede dini ve milli azınlıklar, her zaman “düşman tarafından kullanılan alet” olarak tanıtıldı. “Ermeni” kelimesi ise sadece günlük yaşamında deǧil, siyasi alanda bile rakiplere hakaret olarak uygulanır. Buna bir de Azerbaycan’da Ermenilere karşı yapılan propaganda eklenir. Bu propaganda, hep Türkiyeli Ermenilere ve burada bulunan Ermeni kiliseleriyle anıtlarına karşı tehdit ve saldırılara yol açmıştır.

Ancak Mayıs’ta başlayan bu yeni dalga, önceki vakalardan farklıdır zira olaylar arka arkaya yaşandı. Bu dalga 4 Mayıs 2020 tarihinde start aldı. O tarihte Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoǧan, bir konuşmasında Ermeniler hakkında “kılıç artıkları” ifadesini kullandı. Erdoǧan: “Ülkemiz içinde sayıları çok azalmış olmakla birlikte hâlâ varlıklarını sürdüren kılıç artığı teröristlerin eylem arayışlarına izin vermiyoruz” dedi. Bu ifade ve özellikle Türkiye Devleti tarafından ortaya atılan “PKK ile Ermeniler arasındaki baǧlara” ilişkin iddia, Ermenilere karşı yeni saldırılara sebep oldu.

Aynı tarihte yayımlanan “Gerçek Hayat” isimli bir dergide “FETÖ’nin Ayakları” başlıklı bir şemada Türkiye Hahambaşılığı, Rum Patrikliği ve eski Ermeni Patriği’ne yer verildi.

Bir ay içinde Türkiye’de Ermeni kiliselerine 2 farklı saldırı gerçekleştirildi. 8 Mayıs’ta İstanbul Bakırköy’deki Dzınunt Surp Asdvadzadzni Kilisesi’nin giriş kapısını yakan M.K gözaltına alındı. İfadesinde ”Corona virüsünü bunlar bela etti” dedi. 23 Mayıs’ta ise İstanbul’da kiliselere yönelik saldırılara bir yenisi eklendi. Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’nin kapısındaki haç kimliği belirsiz bir kişi tarafından yerinden söküldü.

29 Mayıs’ta ise Hrant Dink Vakfı, kendilerine e-posta yoluyla gelen mesajda “Bir gece ansızın gelebiliriz” denilerek Rakel Dink ve avukatların tehdit edildiğini duyurdu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tehditle ilgili soruşturma başlattı. Adalet Bakanı Gül de, faillerin hukuk önünde hesap vereceğini söyledi. Uluslararası Hrant Dink Vakfı’na e-mail yoluyla ölüm tehdidi içeren bir mesaj gönderen ve Rakel Dink’i de tehdit eden şahıs, ilk ifadesinde ‘Azeri sevgilisinin tesirinde kaldığını ileri sürerken’, pişman olduğunu söyledi. H.A., tehdit mesajında şu ifadeleri kullandı: “Bilgi almak istiyorum. Kuruluş amacınız nedir, neye hizmet ediyorsunuz? Karabağ Ermeni işgalinde, bununla ilgili neden çalışma yapmıyorsunu? İşinize mi gelmiyor? Bakın hem Türk toprağını işgal edeceksiniz, hem burada kardeş masalını anlatacaksınız. Bir gece ansızın geleceğiz, orayı başınıza yıkacağız. Ya terk edersiniz ya da ölürsünüz, bu kadarını söyleyeyim. Bu sefer Rakel Dink ve avukatı ölecek.”

Bu olaylara dair beyanatlarda bulunan Türkiyeli siyasetçiler, yöneticileri suçluyor. Türkiye yöneticileri ise bu olayları “provokasyon” olarak deǧerlendirerek bunların arkasında “Türkiye’nin birlik beraberliǧini ve toplum dayanışmasını hedef alan Türk düşmanı bazı güç ve merkezlerin” bulunduǧunu iddia ediyor. Türkiye yöneticileri, “Türk düşmanı” yada “bazı güçler” derken başlıca olarak HDP’yi veya Ermeni ile Yunan lobilerini kastederler.

Geçtiǧimiz günlerde arka arkaya yaşanan bu saldırılar, Ermenilere karşı zaten on yıllarca var olan nefret dolu davranışın bir göstergesidir.


Ermenistan Kamu Radyosu

Yorumlar kapatıldı.