İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kostümlerin kraliçesi Nur Yerlitaş

ÜMİT TEMURÇİN

Türk moda dünyasından bir yıldız daha kaydı… Assolistlerin ilk tercihi olmayı çok uzun yıllardır başaran haute couture tasarımcısı Nur Yerlitaş’ın vedası tüm sevenlerini ve sektörümüzü yasa boğdu. Gösterişli sahne kostümleri, ikonik aksesuarları, feminen tarzı ve ekranlardaki güzel enerjisini asla unutmayacağız.

Kendisi ile bire bir tanışma fırsatım olmasa da ortak bir çok değerli dostumuzdan eğlenceli anılarını ve başarı hikâyesini dinleme fırsatım olmuştu. Tasarımları kadar güçlü karakteri ve doğduğu semt gibi vefalı bir dost olduğunu biliyordum. Evet, Nur Yerlitaş 11 Ağustos 1955’te İstanbul’un Vefa semtinde doğdu. Etnik ve kültürel değerleri zengin bir ailenin kızı olan Nur’un, anne tarafından Arap, baba tarafından Laz asıllı olması onu birçok yönden beslemişti. Gençlik dönemlerinde içindeki moda ilgisini ticarete döküp yurt dışından parfüm, aksesuar, elbise gibi ürünler getirip satış yaptığını birçok kez kendisi de ifade etmişti. Seyahatleri ve araştırmacı ruhu ile vizyonu her geçen yıl parlayan Nur, terzilerine kendi çizimlerini diktirirmiş.

Kendisi hakkında ilgimi çeken bir konu ise; gençlik yıllarında etnik kökenleri farklı İstanbullu kadınların şıklığını mercek altına alması, kilise ve sinagog çıkışlarında onları incelemesiydi.

Ticaret hayatı boyunca zevkli seçimleri ve trendleri ülkemize taşırken edindiği cemiyet ve ünlü çevresinden tam not almıştı. Onların da talepleri ile 1991 yılında kişisel atölyesini hayata geçirip kısa sürede en çok tercih edilen isimlerden biri olmayı başardı. Bülent Ersoy, Sibel Can, Hülya Avşar, Seda Sayan, Ebru Gündeş, Nükhet Duru, Gülben Ergen, süperstar Ajda Pekkan ve birçok ünlü isimin tercihi oldu. Nur Yerlitaş, sık sık magazin basınında da yer alıyordu. Renkli tarzı ve kişiliğiyle dikkat çekmeye başladı. TV’de ilk olarak dans programında gündeme gelen daha sonra moda programıyla ekranlarda görmeye alıştığımız Nur Yerlitaş büyük kitlelerin sevgisini kazandı. O kadar ünlü oldu ki bazı moda tasarımcıları bundan epey rahatsız olup kendisine “Bohçacı” dediler. Bunca yılın emeğini ve yükselişini o kadar iyi sindirmişti ki “Evet zamanında uluslararası ticaret yaptım. Siz buna bohçacı diyebilirsiniz ama ben yüzyılın en meşhur bohçacısı oldum” diyerek onlarının bu kırıcı yaklaşımından duyduğu üzüntüyü dile getirmişti.

Son yıllarda ağır sağlık problemleriyle çok mücadele etti. O dönem bile etrafına ışık saçıyordu ve hep şıktı. En sevdiği şarkı “Severek ayrılalım” sözlerinde olduğu gibi kendisini ebedi yolculuğuna dualarımız ile uğurladık, adın gibi nurlar içinde uyu…

UNUTMAYACAKLARIMIZ

• Görkemli ve kadının dişiliğini ön plana çıkaran kostüm tasarımlarını,

• Sevenlerinin sana taktığı tatlı lakabın ‘’Nurella’’yı,

• Leopar ve puantiye desenlerine olan düşkünlüğünü,

• Sosyal medyada Türkiye’nin ilk kadın femomeni oluşunu,

• İkonik takılarını ve tüylü aksesuarlarını,

• Kendisinin de çok güldüğünü söylediği internetteki caps’lerini,

• Duygusal ve arabesk şarkılardaki tavırlarını ve gözyaşlarını,

• İri gözlerle o baygın ve manalı bakışlarını,

• Sanatçıdan dost olmaz denilen dünyada ne kadar çok sanatçı dostun olduğunu.

https://www.aksam.com.tr/cumartesi/kostumlerin-kralicesi-nur-yerlitas/haber-1069850

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın