“Dirilişine hamt olsun, Rab!
Yaşam günlerimde hiçbir zaman
Kurtarıcım olan Seni övmekten geri kalmam”
(Jamakirk-Ayin duaları kitabı)
Sevgili inananlar, Rabbin Ölülerden Diriliş Yortusu kutlu olsun.
MESİH ÖLÜLERDEN DİRİLDİ!
MESİH’İN DİRİLİŞİ KUTLUDUR!
Korona Virüs’ün yarattığı olumsuz etkilere ve zorunlu adalaşmaya rağmen Rabbimiz ve Efendimiz İsa Mesih’in Ölülerden Diriliş Yortusu bayram coşkusunu yaşaması gereken evlerimizi, bahar zenginliğiyle ve görkemiyle bir kez daha ziyaret ediyor.
Paskalya kelimesinin kökü “ayrılmak” fiilinin ve “ayrı” kelimesinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Gerçekten, ilk Paskalya 3500 yıl önce, bizler gibi evlerinde, sıkıca kapanmış kapıların arkasında diğer evlerden ayrılmış olarak saklanan, Mısır’da esir düşmüş Tanrı’nın halkı tarafından, huşu, inanç ve ümitle kurtarıcılarını beklemekle kutlandı. Tanrı, dört yüz yıllık esaretten sonrası, İsrailoğulları’nı Musa önderliğinde vaat edilmiş topraklara götürme planını yürürlüğe koyduğu esnada, devasa ve korkutucu lanetlerle Mısır’a ve Mısır halkına büyük bir darbe vurdu. Dokuz mucize Firavun’u ikna etmeye yetmediğinden dolayı Tanrı en sona sakladığı kesin mucizesini gerçekleştirdi: Mısırlıların hem insan hem hayvan, tüm ilk doğanlarını bir gecede yok etmek.
Tüm ülkede meydana gelen bu şerden kurtulmanın tek yolu İsrail halkına şu şekilde belirtildi: Her bir aile bir kuzu kurban edecek, onun kanını evlerin üst kapı sövelerine sürecekti. Fısıh eti evde yenmeli ve kemiklerin hiçbirisi kırılmamalıydı. O gece, Rabbin göndereceği ölüm saçan, tüm evlerden geçecek ve kan işareti olan evler dışındaki tüm evlerdeki ilk doğanları öldürecekti. Ölüm saçan, hiçbir zarar vermeden o evlerin üzerinden geçecekti. Ertesi sabah, Tanrı’nın Sözü ve vaadine inanarak Fısıh kurbanı sunan ve kurbanın kanının gölgesi altında kurtuluşa nail olan her evin dışında, feryat sesleri yükseliyordu. Eski Ahit’te betimlenen bu sahne, Tanrı’nın bir kurban kanı sayesinde “ayırdığını” ve Mısır Halkı’na yağdırdığı lanetten ve ölümden, kurban kanı sayesinde esirgediğini sembolize ediyor.
Bu paskalya, bizlerin bu yıl kutladığı Paskalya’ya ne kadar da çok benziyor. Ölüm saçan, tüm dünyada dolaşıyor ve Rab İsa Mesih’in kutsal kanıyla mesh edilmiş ve evlerinde “ayrı”lmış olarak, Rabbine sonsuza dek sadık ve ümit bağlayan tüm insanları buluyor: “Çünkü Fısıh kuzumuz olan Mesih kurban edilmiştir”. (1. Korintliler 5.7)
“Yanında bin kişi, Sağında on bin kişi kırılsa bile, Sana dokunmaz, Sen RABbi kendine sığınak, Yüceler Yücesi’ni konut edindiğin için. (Mezmur 91.7-9)
İşte, Kutsal Paskalya Yortusu’nun ruhu buradadır. Fakat itiraf etmek gerekir ki, çoğu kez dış görünüşe özen göstermekten, bayram sofralarından, boyanan yumurtalardan, yemek içmekten, görkemli törenlerden veya muhteşem ilahilerden, Kutsal Diriliş Yortusu’nun sunmuş olduğu asıl mesaja sirayet etmekte zorlanırız.
Mısır’da gerçekleşen ilk Paskalya, Rab İsa Mesih’in yukarı odada bir sofra başında biraraya geldiği öğrencilerle tesis ettiği esas Paskalya’nın bir gölgesi veya simgesiydi. İsa, ekmeği ve şarabı alarak, onları kutsadı ve kendi bedeninin ve kanının çarmıh üzerinde günahlara kefaret edecek Kutsal Sunu olduğunu ilan etti. Rabbin tesis ettiği Paskalya da bir evde, kapalı kapılar ardında ve ölümün gölgesi altında gerçekleşti. Bu sır çok büyük ve derinliği sonsuz bir sırdır: Her zaman “yalnızlık içersinde” ve “ölümün tehdidiyle karşı karşıya.” İşte insanın gerçek durumu ve bizi ölümün pençesinden kurtaracak, ölümsüzlük ümidiyle kalplerimizi dolduracak gerçek Kurtarıcı odur.
“Çünkü Mesih’in ölümden dirilmiş olup artık ölmeyeceğini, ölümün artık O’nun üzerinde egemenlik sürmeyeceğini biliriz.” (Romalılar 6.9)
Rab İsa, kendisine düşman olmuş âdemoğullarının günahlarının affı için kendisini günahsız paskalya kuzusu olarak sundu. Yaratıcı, kendi yarattıklarının Göksel Baba’larıyla yeniden barışabilmeleri için, göksel mutluluğu bir yana bırakarak “ kedere sahip ve üzüntüye vakıf” olmaktan kaçınmadı ve onların günahlarının ağırlığını çarmıh üzerinde çekti. Kurban edilen Kurtarıcı, ölülerden dirildi. O, ölümün ve cehennemin anahtarlarını eline bulunduruyor. O’dur yaşam, yol ve gerçek.
“Ölümüyle ölümün başını ezdi ve ölümüyle bizlere yeni yaşam bahşetti. O’na sonsuza dek hamt olsun” (Jamakirk-Ayin duaları kitabı).
Rabbimiz ve Efendimiz İsa Mesih’in ölülerden diriliş müjdesi, kalplerimizi tekrar aydınlık hislerle ve kutsal beklentilerle dolduruyor. Tanrı, kendi yarattığı insanın günahlarından arınması ve onun yerine cezalandırılması için, Biricik Oğlu’nu dünyaya gönderirken, en muhteşem planını gerçekleştirdi.
Dirilen Kurtarıcı’ya birleştirerek insana sonsuz yaşam bahşetmek Tanrı’nın bir tasarısıdır. Tanrı, bu tasarıda insanın sonsuz çağlar boyunca Kendi varlığında gözyaşı, düşmanlık, acı, işkence ve de hüzünden uzak bir yaşam sağlamayı öngörmüştür.
Kurtarıcı bu müjdenin, lütuflarıyla cemaatimizin her bireyinin üzerine yayılması için duacıyız. Onların, atalarımızın inancı üzerine temellenerek, Ermeni Kilisesi’ne her zaman sadık kalmaları, yaşam yolculuklarında her zaman iyi işler yapmaya hazır olmaları ve “ışığın çocukları” sıfatına layık olabilmeleri için dua ediyoruz.
Ölülerden Dirilen Kurtarıcı’nın dünyaya aktardığı esenlik ruhunun, insanlığı ve uygarlıkları adil, huzur ve mutluluk dolu bir hedefe ulaştırması için, insanlığın ve uygarlıkların ruhlarına çok daha etkin bir şekilde sirayet etmesi, bizlerin en büyük dileğidir.
İnancımızın düşmanlarının sayısı, öz değerlerimizi kurutmaya yönelik etmenler bugün de pek küçümsenmeyecek bir düzeyde. Onlar her zaman, içimizde ve dışımızda kaynamaya devam etmekte. Fakat Ölülerden Dirilen Kurtarıcı’ya olan inançlarını koruyan talihliler ise, ruhani bir coşkuyla yeniden doğacaklar ve içlerinde yer edecek heyecanla, Kutsal Yortu’da söylenen ilahinin sözlerine ve müjdesine eşlik edeceklerdir:
«Sevinç dolu müjdeler olsun Sana, ey yeryüzündeki gelin Kilise,
ölümsüz ve göksel Güveyin bugün ölülerden dirildi,
Ey Sion coşkulu nidalarla Tanrı’ya övgüler sun!»
Rab İsa Mesih’e çağdaş Yahudilerin, O’nun Dirilişini inkâr etmelerine benzer tarzda hareket eden insanlar, her zaman var olacaklar. Fakat aynı zamanda bu muhteşem olayın gerçekliği, milyonlarca insan için de ikna edicidir. İsa’nın yirmi yüzyıl önce vukuu bulan ölülerden dirilişi, reddedilemez ve inkâr edilemez bir gerçektir ve bu gerçek Hristiyan inancımızın temel yapı taşlarından birisidir.
Hepimizin imanı korumuş olma şansını kazanması için dilekte bulunuyor ve dua ediyoruz. Sonsuz yaşamımız ve kaderimiz başka bir alternatifi bulunmayan bu şansla ilintilidir.
Sevgili cemaatimiz,
Paskalya, Ölülerden Diriliş Yortusu, sadece geçmişle değil aynı zamanda günümüzle de ilintilidir. O, şimdi ve burada, yeniden dirilmiş, muzaffer bir yaşam sürmek anlamını da taşıyor. Paskalya, sadece yirmi yüzyıl önce vukuu bulmuş tarihi bir olay değildir. O, Ölülerden Dirilen’in getirdiği muzaffer yaşamdan tadan herkes için, aynı zamanda gündelik yaşamlarımızda tekrarlanan görkemli bir hakikattir.
Yirmi yüzyıl önce, Ölülerden Dirilen Kurtarıcı, bugün de muzaffer Kurtarıcıdır ve O’nun diriliş kudreti inançlı günahkârı dahi temelden değiştirebilir. Mesih’le yeni ve muzaffer yaşamını sürdüren ve yenilenmiş her birey, O’nun dirilişinin yaşayan tanığıdır.
Ölülerden Dirilen Mesih, gelecek için de bizlere ümit kaynağı olmaya devam ediyor. O mezardan da öte bir yaşam olduğunu söyleyen inancımızı daha da pekiştiriyor. Paskalya, ümitsizliğe kapılmış insanlığa mezardan dahi müjde getiriyor.
Paskalya, Rab İsa Mesih’in yirmi yüzyıl önce gerçekleşen muhteşem dirilişini müjdelemekte. Dirilen Mesih’i kabul edenlerin Mesih’le birlikte dirildikleri gerçeğinin güvencesini vermekte. Fakat bunlardan ayrı olarak Mesih’in ölüme karşı büyük bir zafer kazandığını ilan ederken, O’nun yaşadığını ve insanların da O’nun lütuflarıyla sonsuza dek yaşayacaklarını ilan ediyor. O halde, mezardan öte sonsuz yaşam, sadece bir rüya veya bir arzu değil, Rab İsa Mesih aracılığıyla onaylanmış bir gerçektir.
Ölüler’den Dirilen İsa’ya iman etmek, Resul Pavlus’un da dediği gibi kurtuluşun koşuludur:
“İsa’nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı’nın O’nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın”. (Romalılar 10.9)
O halde, Mesih’e gidelim ve O’na sevgimizi ve teşekkürlerimizi sunalım. Bizleri lanetten ve sonsuz işkenceden kurtaran ve mutluluk dolu kendi varlığıyla bizlere sonsuz yaşam sunan Baba Tanrı’ya, anlatılamaz lütufları için hamt edelim.
“Sensin, Mesih, insanlığın yaşamı ve dirilişi. Dirilişimizin ümidi, yaşamın ve kurtuluşun kaynağı sensin” (İlahiler Kitabı).
Kutsal Diriliş Yortusu vesilesiyle, Mesih’ten bizlere miras kalan sevgiyle, Resuli kilisemizin tüm evlatlarını, tüm episkoposları, rahipleri, pederleri, sargavakları, tıbirleri, Kalfayan Topluluğu rahibesini, Patrikliğimiz Mali Komisyonu’nu, Kadınlar kolumuzu, Gençlik Komisyonumuzu, Kullanılmış Giysi ve Eşya Değerlendirme Komisyonu’nu, Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı yöneticilerini, Başhekimi’ni, tabiplerini ve hemşirelerini, cemaat ve kilise vakıflarımızın yöneticilerini, kadın kollarını, cemaat okullarımızın kurucu temsilcilerini, müdürlerini ve öğretmenlerini, yoksullara ve engellilere yardım kollarını, İstanbul’daki okullarımızın derneklerini, insanî yardım kuruluşlarını, basınımızın yazarlarını ve çalışanlarını, İstanbul, Anadolu ve Girit Adası’ndaki tüm imanlıları kutluyor ve hepsine mutlu bir Diriliş Yortusudilerken, ruhanî, sosyal ve hayrî çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Kutsal Diriliş Yortusu vesilesiyle Surp Eçmiyadzin, Kilikya ve Kudüs’teki tarihî Patriklik makamlarımız için de dua etmeyi sürdürüyoruz. Bayram coşkusu içersinde Tüm Ermeniler Katolikosu Kadasetli Karekin II. Hazretleri’ne derin saygılarımızı sunuyoruz. Kadasetli Katolikosumuz’dan ve Eçmiyadzin Rahipler topluluğundan Patriklik Makamı’nın bekası için dualarını sürdürmelerini rica ediyoruz.
Kadasetli Kilikya Katolikosu Aram I. Hazretleri’ni ve Saadetli Kudüs Patriği Nurhan I. Hazretleri’ni ve onlara bağlı tüm rahipleri, ayrıca tüm Kilise Önderleri’ni ve onlara bağlı din görevlilerini Mesih’teki sevgi ile selamlıyor, Kutsal Doğuş Yortusu’nu kutluyoruz.
Diaspora’da bulunan İstanbul, Tıbrevank, Getronagan, Esayan, ve Mıhitaryan Okulları Dernekleri’ne, yurtdışında yaşayan ve zor şartlarda gelenek ve göreneklerine sahip çıkmaya çalışan imanlı cemaat üyelerimize en içten sevgilerimizi gönderiyoruz.
Kutsal Diriliş Yortusu vesilesi ile başta Ermeni Katolik ve Protestan Kiliseleri olmak üzere tüm kardeş Kiliseler’in ruhani önderlerini, din görevlilerini ve imanlı cemaatlerini de Mesih sevgisi ile kutluyoruz.
Tanrı’nın lütuf, sevgi ve kutsayan gücü hepimizle birlikte olsun. Amen.
MESİH ÖLÜLERDEN DİRİLDİ!
MESİH’İN DİRİLİŞİ KUTLUDUR!
Pederane sevgilerim ve Mesih’te dualarımla
PATRİK SAHAK II.
Kaynak: Türkiye Ermenileri Patrikliği
İlk yorum yapan siz olun