Ermeni Kilisesi takvimine göre 6 Ocak, Noel Bayramı. Ermenilerin en önem verdiği günlerden biri olan Surp Dzınunt, yani Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu. Aslında bizim bildiğimiz adıyla Noel kutlaması.
Hıristiyan toplumunun aksine Ortodoks Ermeniler Hz. İsa’nın doğumunu 25 Aralık yerine iki hafta sonra kutluyor. Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu her yıl, Ermeni kiliselerinde düzenlenen ayinlerle karşılanıyor. ‘İsa Mesih’in doğumunun anıldığı bayramda, Mesih’in Ürdün Nehri’nde vaftiz edilmesini temsilen, kiliselerdeki ayinde su kutsanıyor ve ‘Çırorhnek’ töreni yapılıyor.
Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu’nda Ermeni kiliselerinde ayinler düzenlenir
Türkiye’deki Ermeni toplumu da bu güne ayrı bir önem atfeder. O gün Ermeniler için özeldir. Sadece kiliselerde değil, evlerde toplanılır, büyükler ziyaret edilir, sofralar kurulur, zahmetli yemekler hazırlanır ve dualar edilir.
Ama şimdilerde eski tadı tuzu yok bu günün. Eskiler göç ettikçe bu buluşmalar ve meşk olma halleri de azalmış. Konya Ereğli’de doğan ve 50 yıldır da İstanbullu olan bir Ermeni’den duyuyorum bu sözü. Nor Zartonk temsilcisi Murad Mıhçı ile biraz bugünün önemini, biraz da Türkiye’deki Ermeni toplumunun ahvalini dinlemek için bir araya geliyoruz.
Önce bir kilise ziyaretinde bulunuyor Mıhçı. Kadıköy Bağlarbaşı’ndaki bir kiliseye gidiyor, dua ediyor. Cemaat azlığı dikkatimi çekince neden böyle diye soruyorum. ‘’Artık böyle, eskiden olduğu gibi kalabalık değil kiliseler’’ diye yanıtlıyor Murad Mıhçı. Kilisede Mıhçı’nın da dahil olduğu ayak üstü yapılan sohbetlerin sonrasında, onun büyüdüğü yere Kadıköy’e geçiyoruz.
Çocukluğumdaki gibi olmasa da hala Noel ve yılbaşı ritüellerini sürdürüyoruz
Murad Mıhçı Nor Zartonk temsilcisi
Surp Dzınunt, yani Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu’nu konuşuyoruz. Murad Mıhçı çocukluğundaki gibi olmasa da hala noel ve yılbaşı ritüellerini sürdüren Ermenilerden. Noel Bayramı’na nasıl hazırlanıyorlar, zamana yenik düşen tarafları var mı, tek tek soruyorum sorularımı.
Mıhçı, 6 Ocak’ın eski ihtişamı kalmasa da hala aile büyüklerinin evlerine paskalya çöreği ile gidildiğini, kiliselere eskisi kadar olmasa da ziyaretlerin yapıldığını, misafilerlerin el yapımı likör ile karşılandığını, o günün akşamı bir masa etrafında toplanıldığını, lezzetli Ermeni zeytinyağlı dolmalarının yenildiğini ve duaların okunduğunu anlatıyor.
Ona göre, 6 Ocak’ın olmazsa olmazı da Anuşabur. Yani tatlı çorba. Aslında bildiğimiz aşure kıvamında yalnızca içine baklagillerin eklenmediği, onun yerine yalnızca aşurelik buğday, kuru kayısı, kuru üzüm ve gülsuyuyla yapılan bir tatlı. Tüm inançlarda olduğu gibi birlikteliği temsil ediyor diyor Murad Mıhçı. Ve bu günlerin çocuklar için de bir bayram havasında geçtiğini, okulların tatil olduğunu söylüyor. Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu’nda bir araya gelen Ortodoks Ermeniler bu günün ertesinde ise mezarlarını ziyaret ediyor.
‘’Müslümanlar, Türkler Noel kutlamaz’’ söylemlerinin gölgesinde Noel
O, bunları biraz heyecanlı biraz buruk anlatıyor. Çünkü bazı şeyler zamana yenik düşüyor. Özellikle bu ritüellerin giderek kaybolmasını hem bunlara önem veren büyüklerin artık olmamasına hem de toplumdaki değişime bağlıyor. Aslında değişimin sadece Ermeni toplumunda değil, Türkiye toplumunda da yaşandığından söz ediyor. Ve toplumun genelinde olan bu değişimin Ermenileri daha çok evlere kapattığını düşünüyor. Özellikle 24 Nisan 1915, 6-7 Eylül, 19 Ocak gibi bazı tarihler ya da kilise duvarlarına yazılamaların yapıldığı zamanlarda bu içe kapanma halinin daha da hissedilir olduğunu ifade ediyor Nor Zartonk temsilcisi Murad Mıhçı. Ama Mıhçı bu sessizlik halini onaylamıyor. O nedenle ‘’Müslümanlar, Türkler Noel kutlamaz’’ söylemlerinin gölgesinde kalsa bile Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu’nun ritüellerini yaşatmak için kendi payına düşeni yapmaya devam ediyor.
İlk yorum yapan siz olun