İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk lobi şirketlerinin ABD’li senatör Lindsey Graham’ı etkileme çabaları

Ian J. Lynch

ABD Başkanı Donald Trump’ın Oval Ofis’te gerçekleştirdiği görüşmede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya gelen Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, hemen akabinde 13 Kasım’da Temsilciler Meclisi’nde oybirliğiyle geçen Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’nın Senato’da onaylanmasını bloke etti. Türk hükümeti geçmişte milyonlarca dolar harcayarak benzer tasarıları engellemeye çalışmıştı.

Buna karşılık son olarak 1999’da ABD’de bir lobi firmasına para ödeyen Ermenistan ise bu tür faaliyetlere çok az yatırım yaptı. Ermeni Soykırımı tasarıları Amerika merkezli Armenian Assembly of America (Amerika Ermeni Asamblesi) (AAA) ve The Armenian National Committee of America (Amerika Ermeni Ulusal Komitesi) (ANCA) tarafından yürütülüyor.

ABD Vergi Dairesi’nin (IRS) son raporlarına göre AAA’nın 2017’deki geliri yaklaşık 2 milyon dolar ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olduğundan bu grubun lobicilik için büyük bir bütçe ayırması mümkün değil. Lobicilik Açıklama Yasası’nın (LDA) raporlarına göre AAA 2018’de 95 bin dolar, 2019’da ise şu ana kadar 80 bin dolar harcadı.

ANCA ise bütçesinin büyük bir kısmını lobicilik için harcayabiliyor. 2017’deki toplam geliri 850 bin dolar civarında olan kuruluş, geçen iki yıl boyunca 120’şer bin dolar harcama yaptı.

Türkiye’nin Suriye’deki operasyonunu kınamak amacıyla Temsilciler Meclisi’nin her iki kanadının desteğiyle geçen Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı ve yaptırımlar paketi Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından ‘Türkiye‘ye karşı ırkçı bir yaklaşım’ olarak değerlendirildi.

TACS’ın lider kadrosu ve üyeleri Erdoğan’ın yakın çevresi ile ilişkiler ve geçmişte Graham için kişisel siyasi bağışlarda bulundular.

Federal Seçim Komisyonu (FEC) tarafından Sorumlu Politikalar Merkezi’nin bağış arama aracı kullanılarak yapılan değerlendirmede AAA ve ANCA liderlerinin kişisel siyasi bağışlarda bulundukları ancak TASC’daki gibi bir yönlendirmeye maruz kalmadıkları görülüyor.

TASC’ın eş başkanlarından Dr. Halil Mutlu, Erdoğan’ın kuzeni. O ve eşi Graham’ın takımına 2020’de Senato’ya yeniden seçilmeleri için düzenlenen seçim kampanyasına 8 Ağustos 2016’da 10 bin 800 dolar bağışta bulundu. ABD’de kişisel olarak seçim kampanyalarında kişisel bağışta bulunma limiti 5 bin 400 dolar.

Mutlu’nun işvereni Massachussetts’teki Baystate Tıp Merkezi ise Graham’ın en büyük bağışçılarından. Graham’ın 2020 kampanyası için Merkez’in çalışanları 21 bin 600 dolar bağışta bulundu.

Türkiye’den yiyecek maddeleri ithal eden Pensilvanya merkezli Nimeks Organics çalışanları da 16 bin 200 dolar ile Graham’ın takımına bağışta bulunarak ilk 20 arasına girdiler. Şirketin CEO’su Murat Güzel aynı zamanda TACS’ın mali işler sorumlusu. Güzel ailesi de 28 Haziran 2016’da Graham’ın seçim kampanyaları için 8 bin 100 dolar bağışta bulundu. Bu bağış da Türkiye’deki darbe girişiminden hemen önce yapıldı. Birkaç hafta sonra Güzel ve ailesi Mutlu ailesinden bir gün önce onlarla aynı miktarda 10 bin 800 dolar daha Graham için bağışta bulundu. Ne Mutlu’lar ve ne de Güzel’ler Güney Karolina senatörü olan Graham’ın seçmeni durumunda değiller.

Özellikle Güzel’in bağışları dikkat çekiyor, çünkü genellikle Demokrat adaylara ve partilere bağışta bulunuyor. 2016’da Demokratik Ulusal Komite’de Miras Konseyi Başkanı iken Hilary Clinton’ın başkanlık kampanyası için yaklaşık 300 bin dolar bağışta bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın hacklenen maillerine göre Güzel, Albayrak, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın ile çok yakın ilişkiler içinde. Pek çok mailde Güzel, Türk yetkililerden siyasi aktivitelerini koordine etmek için yardımda bulunmalarını istiyor.

8 Eylül 2016 tarihli maillerde TASC’ın kurucularından İbrahim Uyar, Albayrak’a FBI’ın, TASC’ın Türk hükümetinin çıkarları için Amerikan siyasetine karışıp karışmadığı konusunda kendisini sorguladığını belirtiyor. Uyar kendisiyle birlikte Güzel ve Türk Miras Vakfı kurucu başkanı Halil Danışmaz’ın da sorgulandığını ifade ediyor.

Daha önceki maillerinde Danışmaz Albayrak’a ABD’de lobi faaliyetlerini kısıtlayan fon düzenlemeleri ve vergi bariyerlerini aşmak için ‘kamuflaj’ lobi faaliyetlerinde bulunmayı öneriyor. Mailler oraya çıkınca Danışmaz görevinden istifa etmişti.

Danışmaz’ın yerine gelen Ali Çınar ise 2017’de Kongre’ye verdiği ifadesinde Erdoğan’ın Gülencilerin algısını değiştirmek, Kürt militanların terörist olduğunu kabul ettirmek ve Türkiye’de basına baskı olduğu yönündeki endişeleri gidermeye çalışma politikalarını desteklediğini söylemişti.

Çınar daha önce, sonradan ismini Kuzeydoğu Türk Koalisyonu PAC olarak değiştiren New Jersey Türk Koalisyonu Politik Eylem Komitesi (PAC) idari işler sorumlusuydu. Geçtiğimiz yıllarda Mutlu, Güzel ve Çınar PAC ile Kongre üyeleri için toplantılar tertipleyen ABD PAC Türk Koalisyonu’na bağışlarda bulundular.

Kuzeydoğu Türk Koalisyonu PAC her iki partiden de adaylar ve komitelere yaptığı önemli bağışlarla biliniyor. Ancak bununla birlikte şimdiki seçim döneminde Graham’ın seçim ekibine Nisan’da yaptıkları beş bin dolarlık bağış bir aday komitesine yapılan en son hediye olarak biliniyor.

Buna karşı daha zayıf fonlara sahip olan Ermeni Amerikalı Politik Eylem Komiteleri başta son seçim kampanyalarında olmak üzere ABD seçim kampanyalarına çok az bağışta bulunuyorlar.

Türkiye’nin yabancı acentası olarak görev yapan hukuk firması Greenberg Traurig, LLP de bu yıl Graham’ın ekibine bin dolar bağışta bulundu. Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası’nın (FARA) son kayıtlarına göre Greenberg Traurig’den lobiciler, ABD birliklerinin Suriye’den çekilmesi konusunda Erdoğan’la görüşmelerde bulunmak üzere 10 Haziran’da Türkiye’ye yaptığı ziyaretten önce Graham’la bir araya geldiler.

Ziyaret sırasında Graham, Erdoğan’la birlikte Fazıl Say konserine katıldı. Graham, konseri hayatındaki en iyi deneyimlerden biri olarak adlandırdı.

Amerikan müttefiklerinden, ABD’nin birliklerini çekmesi durumunda Suriye’nin istikrara kavuşması için yardımda bulunmalarını istediği Münih Konferansı’na gitmek için Almanya’ya hareket ettiği 6 Şubat 2019’dan önce de Greenberg Traurig lobicileri senatörle bir araya geldiler.

Konferansta Graham ABD ve müttefiklerinin harekete geçmemesi durumunda Türkiye’nin tehdit olarak algıladığı YPG’ye karşı harekete geçeceği uyarısında bulundu.

“Bir müttefik olan Türkiye’ye bu sorununu çözmesi için yardım etmeliyiz” diyen Graham’a bir hafta sonra Greenberg Traurig bağışta bulundu.

Graham’ın eylemlerinin Türkiye’nin lobi faaliyetlerinden etkilenip etkilenmediğini bilmiyoruz. Her ne kadar Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı’nı bloke etse de Graham Türkiye’nin Suriye operasyonunu çok sert sözlerle eleştirdi.

Ancak açık olan şu ki Erdoğan ailesi ile sıkı bağları bulunan ABD’deki Türk organizasyonları ve siyasi eylem komiteleri Graham’ı yatırım yapmaya değer buluyor.

© Ahval Türkçe

Bu makale yazarın görüşlerini yansıtır. Ahval’in yayın politikası ve editoryal bakış açısı ile her zaman uyumlu olmak zorunda değildir.


Ahval News

Yorumlar kapatıldı.