Mardin Artuklu Üniversitesi yönetimi, 2009 yılında kurulan ve bünyesinde Kürtçe, Arapça ve Süryanice eğitimlerin verildiği ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’nü kapatma kararı aldı. Karar onay için YÖK’e gönderildi.
Hükümetin Kürt sorununda açılımlar yaptığı 2009 yılında kurulan Mardin Artuklu Üniversitesi ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’, hükümetin en çok övündüğü çalışmalarındandı. Bugüne kadar 70’i tezli, 699’u ise tezsiz yüksek lisans çalışmasına imkan tanınan enstitüde ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’ ismiyle eğitime başlasa da, Kürt Dili ve Kültürü anabilim dalına Süryani Dili ve Kültürü ile Arap Dili ve Kültürü anabilim dalları da ilerleyen yıllarda eklendi.
OHAL döneminde üç öğretim üyesi ihraç edilen bölüm için kapatma kararı alındı. Üniversite senatosu 17 kabul, 7 ret oyuyla ‘Yaşayan Diller Enstitüsü’nü kapatma kararı aldı. Karar onay için Yüksek Öğrenim Kuruluna gönderildi.
Kararı Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Doçent olarak görev yaparken KHK ile ihraç edilen akademisyen Selim Temo kişisel Twitter hesabından açıkladı. Temo, “Mardin Artuklu Üniversitesi Senatosu, Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü’nü kapatma kararı alıp (17 kabul-7 ret) YÖK’e gönderdi. “Kürt kökenli” ve Eliaçık’ın deyimiyle “IŞİD kafalı” rektör ve yönetimin Kürtçe düşmanlığı bitmek bilmiyor!” dedi.
VOA Türkçe’nin ulaştığı üniversite kaynakları ise kararın ‘tasarruf tedbirleri’ kapsamında alındığını söyledi.
Bir dönem aynı bölümde eğitim veren Kürt Dili Platformu sözcüsü Şerefhan Ciziri, karar tepki gösterdi. VOA Türkçe’ye konuşan Ciziri tasarruf tedbirlerinin bahane olduğunu savunarak, şöyle konuştu; ”Bu doğru bir karar değil. Ne gerekçeyle olursa olsun, böyle bir karar ne çağdaşlıktır ne daha önce alınan kararlara uygundur. Bu bölüm niye açıldı iyi bakmak lazım. Bu karar geri kalmış bir siyasettir. Cumhurbaşkanı Başbakanken Mardin’e her gelişinde bölüme övgüler yağdırıyordu. Bölümle iftihar ettiğini söylüyordu. O zaman sormak lazım iftihar etmek bu mudur? Neden böyle bir karara ihtiyaç duymuşlar. Bunu ne mantık ne siyaset ne kardeşlik ne Müslümanlık kabul eder. Kürtlerin kendi diliyle eğitim almaya hakları yok mu? Bu bölüm bizim vergimizle kuruldu. Vergimi veriyorum ama dilimi konuşamıyorum. Bu kabul edilemez. Bu kararı alanları kınıyorum. Tasarruf tedbiri bahanedir. İnsan istemeyince hikayeler uydurur. Eğer isterse başka yerden tasarruf edebilir. Rektör kaç yerden maaş alıyor. Bundan tasarruf etsinler.”
Bu arada konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Rektör Ahmet Ağırakça iddiaları yalanladı.
Ağırakça, “Bir kısım sosyal medyada kulaktan duyma bir haber yaydılar, çok ayıp. Böyle bir kapatma kararı kesinlikle söz konusu değil. Haberler gerçekleri yansıtmıyor. Sadece YÖK’ün tüm enstitüleri bir çatı altında toplama kararı bulunuyor. Enstitüyü Kapatma söz konusu değil” dedi.
Yorumlar kapatıldı.