İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

SMYRNALI HEMŞEHRİLERİM AMİŞLER

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

İzmir kent tarihi konusunda yaptığım her tarihi araştırma beni çok renkli dünyalara götürüyor. Bu durumdan gerçekten çok memnunum.

Bu kez başka bir kültüre ve dini yaklaşıma sahip ve günümüzde dünyanın farklı ucunda yaşayan çok ilginç İzmirli hemşerilerimiz olduğunu keşfettim.  

Amishler veya Türkçe söylemiyle Amişler…Kimdir bu Amishler? 
Amishler, Anadolu’muza kısa süreli misafir olan etnik bir göçmen Hristiyan topluluk. 
Birinci dünya savaşında Fransa ve Almanya’daki bulunan Katolik kilisesinin dini baskılarına dayanamayarak başta İzmir’e sonra İstanbul’a ve Kars’a göçmek zorunda kalan bir İsviçre kökenli bir halk 
Kökenleri 15. yüzyılın İsviçre’sine bağlı liderliğini Jakop Amman yaptığı çıkan aykırı bir Protestan topluluk ortaya çıkıyor. Anabaptist tarikatı denilen bu topluğun özelliği radikal reform yanlısı olmak. 

Amishlerin Katolik veya öteki kiliseler ile ters düşmesi ile birçok sürgün ve katliama uğramalarının en büyük nedeni 18 yaşından önce çocuk vaftiz edilmesine karşı çıkmak olmuş çünkü Amishler 18 yaşından önce din seçiminin başkalarının değil bireye ait bir seçim olduğunu düşünüyorlar. Bunun sonucu Katolikliklerle ters düşmüşler. Almanya ve Fransa gibi ülkelerden farklı ülkelere göç ettirildiler. 

Bu ilginç reform yanlısı topluğun yolu, kilise baskı ve katliamlarının sonucu 16 yy sonlarına doğru Osmanlı döneminin İzmir kentine düştü Bir süre burada hayatlarını sürdürdüler. Semt veya ilçe olarak kesin olarak İzmir’de nerede yaşadıklarını bilmiyoruz. Tahminen kırsal ve tarıma dayalı bir yaşantı sürmeleri nedeniyle İzmir’in kırsal bölgelerinde bir hayat kurduklarını sanıyorum. 

Birinci dünya savaşında özellikle daha çok İstanbul’un Hasanpaşa bölgesinde yaşayan Amish topluluğu yine erken vaftiz konusundaki görüş ayrılığı nedeniyle Rus ve Ermenilerden de baskı görünce ölüm korkusuyla İzmir’i de terk etmek etmeye karar vererek çoğunluğu Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada ya toplu şekilde zorunlu göç etmişler.  

Bugün itibarıyla ABD’de 27 ve Kanada’da ise iki eyalette yaşayan Amish’ler 1996 yılında ise ismini İzmir’den alan Maine eyaletine bağlı Smynra’ya yerleşmişler ve halen 18 yy standartlarında teknolojiden çok uzak muhafazakâr bir hayat sürüyorlar. 
Özellikle ilgimi çeken İzmir’den göç eden Amish’lerin Kanada sınırına yakın İzmir’in eski adı ile benzer Smyrna adlı bir ilçe kurmaları oldu.  

Memleket özlemiyle Yunanistan’a göçen Rumların Selanik te Menemen ve Kavala’da ise Söke ye bağlı Domatia gibi isimli köyler kurduklarını biliyorduk ama Kanada’da İzmir adlı bir ilçenin Amishler tarafından kurulduğunu öğrenmek beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. 

Keyifli olan nokta bugün bile İzmir’den bu köylere ziyarete giden Türk turistler Amish köylerinde çok sıcak karşılanıyor olmasıydı. 

18 yy’de Kars ‘ta yaşamış diğer reformcu topluluk olan Malakanlara çok benzer özellikler gösteren Amishler İsviçre kökenli olması nedeniyle Kars kaşarı ve gravyerini ilk üreten topluluklardan biri olmaları konusunda ciddi kanıtlar var. 

Çünkü bu tarihlere denk Kars Boğatepe köyünde yaşayan İsviçreli peynir üreticisi Mosser ailesinin de bir Protestan Amish bir ailesi olduğu sanılıyor. 
Günümüzde değişik ülkelerden bir araya gelen çoğu Amishler Amerika Birleşik Devletleri’nin Pennsylvania eyaletindeki en kalabalık Amish kentinde 17 yy koşullarında yani teknolojiden ve modern dünya nimetlerinden uzak şekilde hayatlarını sürdürüyorlar.  
Ana amaçları, her daim isimlerini ve geleneklerini korumak olan bu topluluk elektriği olmayan evlerde mum ve gaz lambası ışığında halen hayatlarını sürdürüyorlar. 

Kapitalizmin dayattığı tüketim çılgınlığı, moda, cep telefonu, internet gibi tüm imkânları ret eden bu topluluk, tanrının onlara hediyesi olması düşüncesiyle en az 7 çocuk yaparak nüfuslarını sürekli arttırıyorlar. 
Dünya nimetlerinden uzak tutmak amacıyla çocuklarının eğitim yaşamlarını sadece 8.sınıfa kadar devam ettiriyorlar ve mahkemece de onaylanmış bir karar. 

Evlerinde televizyon, bulaşık makinası gibi hayatı kolaylaştırıcı eşyalar zaten olmayan ve ruhlarını çaldığı düşüncesiyle fotoğraf çekilmeye bile karşı olan Amishler 17 yüzyıldan kalma yalın hayatları ile dünyanın en ilginç ve en özgür topluluğu olmalı. 

Yüzük tatmak, yemin etmek, devlet memuru olmak gibi toplumsal kuralları uymayan Anabaptistler bu davranışları yüzünden Avrupalı Protestan, Katolikler ve Ortodokslar tarafından istenmeyen topluluk ilan edilmiş ve aforoz edilmişler. 

Kendi kültürel sembollerini yaratmışlar örneğin erkekler bıyıksız ve sakallıysa evli kadınlar beyaz örtü takarsa evli eğer siyah takarsa bekâr anlamına geliyor.  
Modern Amerika’daki sayıları 150,000 ila 200,000 arasında olan Amish topluluğu genelde Ohio, Pensilvanya, Indiana ve Iowa eyaletlerinde yaşamaktadırlar. Pensilvanya’da Amish cemaatinin nüfusu 30 bin kadardır.  

Halen Alman aksanlı bir İngilizce konuşmayı sürdürüyorlar, hayat veya sağlık sigortaları sistemi kullanmıyorlar. Ağır bir ölümcül hastalık durumunda birlikte biriktirdikleri ortak sağlık fonundaki parayı kullanarak hastalarını tedavi ettiriyorlar. 
Alçak gönüllü olmak en büyük temel prensipleri olup sabır ve güçlüklere karşı olmak Amishleri daha özgüvenli ve kararlı bir topluluk haline getirmiş.  

Aile yaşantısı ön planda tutarak modern dünyadan ve kapitalist sistemden uzak yaşamayı tercih ediyorlar. 
Hz İsa’ya bağlılıklarından dolayı meslek olarak daha çok marangozluğu seçmişler ve bu zanaatta çok ileri yöntemler geliştirmişler. Öyle ki, aynı Selçuk ve Osmanlı sanatında olduğu gibi künde kari tekniği kullanarak yaptıkları tutkalsız ve çivisiz mobilyalar USA’da en kalite mobilyalar olarak kabul görülüyorlar.  

Ayrıca çiftçilik hayvancılık, at arabacılığı ve anahtarcılık gibi meslekleri de 17 yy şartlarında sürdürmeyi başarmışlar. Geleneksel yöntemlerle tarım yaptıkları için ürünlerin tamamen organik olduğunu söylemeye hiç gerek yok sanırım. 

Kısacası asırlar öncesinden gelen bir tarihi miras ile İzmirli hemşerilerimiz olarak kabul edeceğimiz Amishler hızlı yaşamların ve yüksek teknoloji baskısı altında gerilen ve ezilen bazı modern toplumlar içinde sakinleştirici bir yaşam modeli olabilir. 

Günümüzde moda olan citta slow yani yavaş şehir akımının çok ötesinde bir konumda olan Kanada’nın Smynra ilçesinin yaşam tarzı inanılmaz turist çekiyor ve herkes 17 ve 18 yy koşullarında halen gaz lambalı aydınlatmalı evlerinde yaşayan bu ilginç topluluğu tanımak için turistler can atıyor. 
Amishler, günlük hayatlarındaki asil görevlerle o kadar meşgul olmalılar ki bu aşırı turist ilgisinden pek memnun olmadıkları gözlemleniyor. 
Çünkü bazı Amişler kendileriyle fotoğraf çekilmek isteyen turistleri bazen kibarca ret bile edebiliyorlar çünkü fotoğraf çektirmenin insanın gururunu okşadığı ve İncil öğretisine uygun olmadığı için fotoğraf çektirmekten pek hoşlanmıyorlar. 

Evet, çeşitli baskı ve dini görüş farklılıları nedeniyle aynı Malakanlar gibi sürekli memleket değiştirmek zorunda kalan ama yaşam tarzlarında hiç ödün vermeyen kimine göre bağnaz kimine göre onurlu olan Amishler günümüzde İzmir’den kilometrelerce uzakta Kanada’nın Maine eyaletinin Smynra yani İzmir ilçesinde kendilerine özgü hayatlarını sürdürmeye sabırla devam ediyorlar. 
Belki de günümüz Türkiye’sinde halkın diline yerleşmiş Gâvur İzmirli sözünün ardındaki ana gerçek bu yaşanmışlıkların ardında olabilir.  
İzmir’e bu ironik ünvanı veren biraz da asırlar önce kente gelen bu sıradışı tanrı misafirlerin ardlarında bıraktıkları kültürel ve dinsel izler ve tatlar olabilir.  
Elli yıllık bir İzmirli turizmci olarak, İzmirli Amişleri tanımaktan çok memnun oldum.  
Ve onlarla hemşehri olmaktan gerçekten gurur duyuyorum.

http://www.turizmhaberleri.com/KoseYazisi.asp?ID=4300

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın