Rupen Mıhçıyan
İcraatlarıyla, kişiliğiyle, bilgisiyle, eğitimiyle, görgüsüyle, bastığı yeri titretti mi titretti.
Badriarklık Makamı varsa eğer o makamı hakkıyla var etti mi var etti.
Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’nin potansiyelini, gücünü, etkisini hepimize gösterdi mi gösterdi.
Bir Badriark, bir Sırpazan nasıl olur neler yapar ispatladı mı ispatladı.
Halkı Kiliseye yaklaştırdı mı yaklaştırdı; Kiliseleri doldurdu mu doldurdu.
Dini bilimi, teknolojiyi, teolojiyi bir araya getirebildi mi getirdi.
Ve bunların hepsini 10 yılda yaptı!
Eğitim dedi
Kültür dedi
Gençler dedi
Kadınlar dedi
Mimari dedi
Okullar dedi
Hepsini dinledi
Hepsi için uğraştı, didindi, koştu, savaştı ve ortaya çıkardı.
Kilise binalarımız ve salonları, Patrikhane binamız, hepsi onun zamanında derlendi, toparlandı.
Diyalog, diplomasi, müzakere, bugün de sürdürdüğümüz ilişkilerin temeli onun zamanında atıldı.
Hiçbir zaman saygınlık veya övülme kaygısı olmadı.
Fakat kişiliği ve insani meziyetlerinden ötürü hem protokolde hem de gönüllerde en öndeydi.
Hiçbir zaman şahsi servet peşinde koşmadı fakat herkes varlıklarını emrine sundu.
Hep kendinden verdi, durmadan verdi.
Bilgisini, görgüsünü, kültürünü, vaktini, enerjisini verdi.
Durmadı, parasını verdi.
Yetmedi, en sonunda canını da verdi.
Kendini bizler için kurban etti, evet gerçekten etti.
Bilgisini verdi, anlattı, öğretti. Usanmadı herkese anlattı; yine uğraştı ve de öğretti.
Tarih, arkeoloji, kilise kanunları, sosyoloji, teoloji;
Hep anlattı asla vazgeçmedi.
Sevgisini verdi,
Binlerce kişinin dostu, arkadaşı, sırdaşı olmayı başardı ve bunu gerçekten kalpten yaptı.
Gerçekten dinledi, gerçekten önemsedi, gerçek tavsiyelerde bulundu, gerçek çözümler üretti.
Mutlukları da üzüntüleri de gerçekten yaşadı.
Her bireye hayatından bir zaman yarattı. Karşısındaki herkese kendisini özel hissettirdi.
İnsanlar en yakınlarının dahi yanlarında olmadığı zaman,
Mesrob Bardriark onların yanlarındaydı.
İşte bu kişilik, bu duruş; Mesrob Badriark efsanesini yarattı.
Hepimizin gönlüne bir tohum ekti.
Şimdi şimdi filiz veren bu tohumlar, ilk meyvesini kendisini gönlümüze gömerken verdi…
İlk yorum yapan siz olun