İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“İstanbul çok daha keyifli ve renkli bir şehir olacak”

Nagehan Alçı 

Yaklaşık 2 hafta önce sözleştik. Binali Yıldırım İstanbul’da ilçeleri gezerken Tuzla’yı bana ayıracak. Programlarının bir kısmına eşlik edip, kendisiyle röportaj yapabileceğim.

Kararlaştırdığımız gün geldi, çattı. Dün (salı), HT video ekip lideri Emre Acar ile birlikte Tuzla’ya doğru yola çıktık. O günkü programa belli bir noktada dahil olacağız, hem gözlem yapacağız hem de mikrofon uzatıp, merak ettiklerimizi soracağız… Şansımıza da pırıl pırıl bir hava…

GİSBİR’de (Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği) buluşmak üzere sözleştik. Oraya vardığımızda Binali Bey’in eski Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Zeki Şafak’ın vefat haberini aldığını, Pendik’e cenazeye gittiğini belki küçük bir gecikme olabileceğini söylediler. Benim bildiğim kadarıyla Yıldırım bu konularda çok hassastır. Cenazeleri hiç atlamaz.

“BİRKAÇ KİLO ALDIM”

Belki 10 dakika bekledik, daha fazla değil. Bahçedeki kalabalık bir anda artınca bana “Binali Bey geldi, sizi de yanına bekliyor, buyurun” dediler. Nefis bir koku. İkram olarak güzel bir döner hazırlamışlar. Binali Bey beni gördü, “Aç kalma, sen de ye” diyerek önündeki lavaşlarla bir dürüm hazırlamaya başladı. Ayaküstü sohbet ettik. “Her gittiğiniz yerde ikramlarla karşılaşıyorsunuz. Kilo aldınız mı?” diye sordum. “Çok yürüyoruz, idare ediyoruz ama yine de birkaç kilo aldım galiba” dedi gülerek.

Yemeğin ardından sohbete geçtik. Yıldırım’ı her zamanki gibi sakin, esprili ve şaşırtıcı bir şekilde son derece dinlenmiş gördüm. Sanki her gün bir yerden diğerine koşturan o değil. İstanbul’u anlatırken özet cümleyi kurdu: “İstanbul çok daha keyifli, çok daha renkli bir şehir olacak”

Birçok şey konuştuk, aşağıda okuyacaksınız. Beni İstanbul’la ilgili projeler arasında iki şey çok heyecanlandırdı: Çok büyük bir alana inşa edilmesi planlanan Oyuncu Köyü ve 23 adet Mavi Bayraklı plaj. Bunlar hayata geçtiğinde Türkiye, Hollywood gibi dünyanın önemli bir film çekim merkezi olabilir. Yazın ise denize girilen temiz plajların olduğu, cıvıl cıvıl bir kent haline gelebilir.

“GÖNLÜNDEN NASIL GEÇİYORSA ÖYLE HİTAP ET”

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hem Ulaştırma Bakanlığı hem Başbakanlık hem Meclis Başkanlığı yapan başka bir örnek yok. O nedenle Yıldırım’a hitap konusu kafamı hep kurcalar.

Bunu sorarak girdim söze, “Efendim size Sayın Başbakanım mı diyorlar, Meclis Başkanım mı? Ben ne diyeyim? Seçildiğiniz takdirde acaba nasıl hitap edecekler?” diye sordum. “Nasıl gönlünden geçiyorsa öyle hitap et. Başbakanım diyen de oluyor, Başkanım diyen de, Bakanım diyen de. Bu sıfatlar gelip geçici, önemli olan insanların zihninde hoş bir seda bırakmak. Ben bunu önemsiyorum” dedi ve şöyle devam etti: “Şu anda İstanbul Belediye Başkan adayıyız. Bunun için İstanbul’un bütün ilçelerine gidiyoruz, dolaşıyoruz. Ben siyaset hayatında ilkler ve sonlar arasında gidip geliyorum.”

“İŞ BEĞENMEMEK GİBİ BİR ADETİM YOK”

Sonrasında sorduğum sorulara şu yanıtları verdi Binali Yıldırım:

-İlkler ve sonlar arasında gidip gelen olmak size ne hissettiriyor?

Benim açımdan fevkalade bir durum yok. Ben bunlarla meşgul olmam, bunlara takılmam. Nerede vatandaşa hizmet varsa, Türkiye’ye faydalı bir iş yapmak varsa orada ben olurum. Büyük küçük demem işlere. İş beğenmemek gibi bir adetim yok.

DÜNYADA EN ÇOK GÖRÜLMEK İSTENEN 5. ŞEHİR İSTANBUL

-Türkiye dışında beğendiğiniz, şehircilik açısından İstanbul’un örnek alması gerektiğini düşündüğünüz bir şehir var mı?

Türkiye’nin dışına değil, biz kendimize bakalım. İstanbul her türlü zorluğuna rağmen dayanılmaz cazibesi olan bir şehir. Sadece bizim için değil. Dünyada da yapılan araştırmalara göre en fazla merak edilen, en fazla görülmek istenen şehir sıralamasında 5. sırada.

Türkiye açısından ifade ettiklerine gelirsek, milli gelirin üçte birini üretiyor. İhracatının yarısını, verginin yarısını topluyor, büyük sanayi kuruluşlarının yarısı, nüfusun yüzde 20’ye yakını burada. İstanbul, Türkiye’nin yükünü taşıyan bir şehir. İstanbul hapşırsa Türkiye nezle olur. Biz şehrin bu özelliğini daha da geliştirmek istiyoruz. Sadece belediye hizmetleri değil, ekonominin daha da canlanmasını, büyümesini, İstanbul’un gençler için daha cazip bir şehir haline gelmesini istiyoruz.

“MESELELER YASAYLA DEĞİL, İNSANLA ÇÖZÜLÜR”

-Dünyada en çok görülmek istenen Londra, Paris gibi şehirler özel yasa ile yönetiliyor. İstanbul için de bu, zaman zaman gündeme gelir. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz?

Bu söz konusu değil. Öyle bir tartışma alanı açmaya gerek yok. İstanbul, merkezi yönetim ve yerel yönetimin iyi koordinasyonu sağlanarak gayet iyi yönetilebilir. Ben başbakanlık yaptım. Merkezi idareyi biliyorum. Oranın imkanlarını da biliyorum, buranın ihtiyaçlarını da. Bunları iyi koordine ederek bu işi yapabiliriz. Türkiye’de üniter yapı çok önemlidir. Üniter yapıyı tartışmaya açacak hiçbir tartışmaya girmeyi doğru bulmam.

-Yalnızca İstanbul için bir düzenlemeden bahsediyorum.

Maalesef İstanbul’un bu tip konuları gündeme geldi mi bu tartışmalar başlıyor. Şu anda ben ihtiyaç görmüyorum. Mesele yasa değil. Yasa ile hiçbir işi çözemezsiniz, insanla çözeceksiniz. En iyi yasanız olsun uygulayıcılar iyi olmazsa hiçbir işe yaramaz. İngiltere’de yasa mı var? Geleneklerle ülke yönetiliyor.

-Mesele kurumsallaşmak herhalde…

Evet, devlet anlayışının yerleşmesi lazım. Hak, hukuk, saydamlık konularında kafaların karışmaması lazım. Bunun için şehri ve ülkeyi yönetenlerin göstereceği hassasiyet diğerlerine yansıyacaktır.

-İstanbul’da en büyük sorun trafik. Dün raylı sistemi 170 km’den 518 km’ye çıkaracağınızı söylediniz. İlk etapta nerelerden nerelere uzayacak raylı sistem? Bakırköy bu ay açılıyor galiba. Çekmeköy’ün ilerisi ne olacak? Vatandaş merak ediyor…

Nagehan Hanım bunların hepsinin planı var. Şurada gördüğünüz kırmızı ile gösterilenler yapılacak olanlar. (Haritada işaretliyor) Önümüzdeki 5 yıl içinde bunların hepsi tamamlanacak.

-2019 sonuna kadar açılacak hatlar hangileri?

Gebze – Halkalı ve Mecidiyeköy – Mahmutbey hatları açılacak.

-Boğaz hattı ne olacak? Rumelihisarı’nda metro inşaatı var.

Oradaki, füniküler hat ile Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlanacak.

“METROBÜSLERİ 24 METREYE UZATACAĞIZ, DURAKTA YIĞILMALARI ÖNLEYECEĞİZ”

– Metrobüsle ilgili de önerileriniz var mı?

Bu hatlar yapıldığında metrobüs ihtiyacı azalacak. Ama o zamana kadar metrobüs için de otonom sistem yaparak kapasiteyi yüzde 50 artırabileceğiz.

-Ne demek istiyorsunuz?

18 metrelik araçları 24 m’ye çıkaracağız, altyapı buna müsait. Bir de bu araçların birbiri ile elektronik sinyallerle haberleşebilmelerini sağlayacağız. Durakların giriş çıkış yerleri, yığılmaları önleyecek şekilde ayarlanacak.

“SIFIR ATIK’TAN GELECEK GELİR ÖĞRENCİYE GİDECEK”

-Öğrencilere, gençlere yapacağınız bir iyilik var mı?

Sıfır atık projesini bütün İstanbul’a, metro duraklarına, evlere yaygınlaştıracağım. Hanelerde atıklar ayrıştırılacak, toplanacak, ayrıştırılan atıklar bir katma değere dönüştürülecek. Enerji üretilecek, gübre üretilecek, yeniden dönüşüme sokulacak, hammadde üretilecek vs. Buradan elde edilen paraları öğrencilerin İstanbul kartından düşeceğiz. Yolculuk masraflarını rahatlatmış olacağız.

“EKONOMİK SIKINTILARI ÇÖZECEK TEK PARTİ BİZİZ”

– Bu seçimde ekonominin diğer seçimlerden daha belirleyici olduğu söyleniyor. Katılıyor musunuz?

Ekonomi her zaman belirleyicidir. Bazı sıkıntılarımız olduğu sır değil. Ama bu sıkıntıları çözecek tek siyasi irade AK Parti’dir. Başka alternatif yok. Önceden de biz bunları gördük, 2008-2009 krizi, Gezi olayları, 17-25 Aralık süreci, 15 Temmuz sonrası derledik, toparladık ülkeyi. Buradan da evellallah çıkacağız.

“MİLLETTEN TEREDDÜTLERİ YOKSA NİYE KULAKLARA FISILDIYORLAR?”

-İttifakların olduğu yeni bir siyasi tablo var karşımızda. İstanbul’da 7 kişi seçime giriyor ama esas iki kişi yarışıyor. Siz ittifakların sandıkta 24 Haziran’dan farklı bir dinamik doğuracağını düşünüyor musunuz?

Cumhur İttifakı, baştan beri berrak, bilinen bir ittifak. Karşı ittifaka ise, yeni kimi bilinen, kimi bilinmeyen müttefikler de dahil oldu. Halbuki bunun bilinmesi lazım. Eğer milletten tereddütleri yoksa çıksınlar, ‘Biz beraber çalışıyoruz’ desinler. ‘HDP ile ittifak ediyoruz’ desinler. Niye kulaklara fısıldıyorlar? Demokrasi demek şeffaflık demek, halkın iradesi demek. Halkın iradesini perde arkasından planlama girişimleri İstanbul’da iş görmez.

-Bu bağlamda özel olarak Kürt seçmene vermek istediğiniz mesaj var mı?

Biz kimin kime oy vereceğini saymakla memur değiliz. Biz insanlara derdimizi projelerimizi anlatıyoruz. Benim gözümde insan insandır. Kürdü, Türkü, Sünnisi, Alevisi, Ermenisi, Yahudisi olmaz. Bu şehir için üreten, bu şehre hizmet eden, bu şehirde yaşayan herkesin başımın üzerinde yeri var. Kimse bir kısım vatandaşın oyunu kendi cebinde görmesin. Vatandaş en iyi kimin hizmet edeceğini düşünüyorsa oyunu ona versin.

“BU ÜLKEYE EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ DARBECİLER YAPTILAR”

-İstanbul ile değil ama Türkiye ile ilgili bir şey sormak isterim: Çetin Doğan, “28 Şubat başarılı olsa 15 Temmuz olmazdı. 28 Şubat darbe değildir, BÇG devam etse 15 Temmuz’u yapacakları temizleyecekti” dedi. Bugün 28 Şubat’ın hâlâ övülebilmesine ne diyorsunuz?

Darbeler arasında hiçbir fark yoktur. Al birini vur ötekine. Memleketin yıllarca geri kalmasına sebep oldular. Eğer Türkiye darbeler yaşamasaydı, 1960’tan bu tarafa darbeler ve teşebbüsleri olmasaydı bugün Fransa’dan sonra dünyanın 7. büyük ekonomisi olacaktık. Dolayısıyla bu ülkeye en büyük kötülüğü darbeciler yaptılar. Bunun iyisi kötüsü olmaz. Darbeler insanların gelişim özlemini, demokrasi özlemini ortadan kaldırıyor.

-Seçildiğiniz takdirde İstanbul’a yerleşeceksiniz. Ankara’yı özleyecek misiniz? Siz de “Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşüdür” der hale gelecek misiniz?

Yakup Kadri ile Yahya Kemal’in böyle atışması var tabi (gülümsüyor) Ankara’nın ayrı güzelliği var. Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş, Anıtkabir’in olduğu, Meclis’in kurulduğu şehir. İstanbul ise dünya şehri. Türkiye’nin ekonomisinin başşehri.

Binali Bey ile sohbetimiz Türkiye’nin genel havasına da uzandı. “Birlikte, birbirimizden nefret etmeden yaşamayı öğreneceğiz. Ortak nokta bulmayı, farklılıklarımıza rağmen birlikte olmayı başarabilmemiz gerek. Ben hep bunu hedefledim, bunu yapabiliriz” dedi.Play Video

Ulaşımda yepyeni bir cep uygulaması geliyor

Binali Yıldırım ilk kez bana açıkladı: “Ulaşım Asistanı” adlı bir cep telefonu uygulaması olacak. Bu uygulamanın çıkış noktasını şöyle anlattılar: Bir yerden bir yere giderken kullanılan mevcut uygulamalar yer yer kusurlu. Dönüşü olmayan yolları görmüyor ya da trafiğe kapalı yolu okumuyor. Yeterince yerel değil.

Ulaşım Asistanı tüm toplu taşıma araçlarıyla birlikte bisiklet ve özel araç kullanımını da barındıran, kullanıcıya en verimli ulaşım yöntemlerini ücretleriyle listeleyen bir sistem. İTaksi, İServis, İstikamet, İBus, ve İVip alt uygulamalarını da içeren bir toplu ulaşım uygulaması. Akıllı telefon uygulaması olarak çalışacak, bunun yanı sıra aktarma merkezleri ve büyük duraklara kiosk olarak yerleştirilecek. Giriş ve çıkış noktalarını girdiğinizde asistan, zaman ve fiyat optimizasyonu ile en verimli rotayı önerecek. Hatta ne zaman yola çıkılması gerektiğini söyleyecek.

Hollywood’la yarışacak dev bir film platosu

Projeler arasında dikkatimi en çok çekenlerin başında film platoları geliyor. İstanbul’da oyuncu ve teknik ekiplerin konaklayabileceği alanlar içeren, kapalı alanlarda çekim imkanları sağlayan Soundstage Film Seti mekanları, deniz çekimlerine uygun, dev dalgalar üreten su tankı ve dalga üretim sistemi gibi şeyler barındıran bir kompleks yapılması hedefleniyor. Arnavutköy’e 1.5 milyon metrekare yani 204 futbol sahası büyüklüğünde bir plato kurulacak. İstanbul böyle bir proje ile film endüstrisini kendine çekebilir. Müthiş bir cazibe merkezi haline gelebilir.

Mavi bayraklı 23 plaj

Hedefler arasında kentin farklı noktalarında oluşturulacak 23 adet mavi bayraklı plaj da var. Bu plajlarda 15 günde bir su analizleri yapılacak, cankurtaranlar olacak su sporları imkanları sağlanacak. Bu proje hayata geçtiğinde, İstanbul yazın yüzülen, cıvıl cıvıl, çok daha renkli bir şehir olacak…

CHP, Anayasa Mahkemesi’ne o bursların iptali için dava açmıştı

Geçtiğimiz günlerde CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu üniversite öğrencilerine geri dönüşsüz burs imkanından bahsetmişti. Binali Yıldırım rakipleri üzerine konuşmaktan hoşlanan bir isim değil. Kendisiyle yarıştığını söylüyor ve kendi projeleri üzerine yorum yapmayı tercih ediyor. Ancak İmamoğlu’nun bu önerisinin AK Parti içinde en çok konuşulan konulardan biri olduğuna şahit oldum dün.

“CHP zamanında üniversite öğrencilerinin ellerinden burslarını almış parti, şimdi bu önerilerinin ne samimiyeti var?” cümlesini işitince geriye dönüp baktım ve neden bahsettiklerini anladım. 2008 yılında CHP, Anayasa Mahkemesi’ne belediyelerin öğrencilere verdiği bursları kaldırmak için Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un ilgili fıkrasındaki “belediyeler hariç” ifadesinin kaldırılması için iptal davası açmış. Mahkeme de bu hükmü iptal ederek o dönem ağırlıklı olarak AK Partili belediyelerin öğrencilere verdiği bursları kaldırmış.

https://www.haberturk.com/yazarlar/nagehan-alci/2393743-istanbul-cok-daha-keyifli-ve-renkli-bir-sehir-olacak

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın