İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nerde Van’ın o güzelim bağları?

“Sıhke Kavunu’nun kokusu kilometrelerce öteden burnumuze gelirdi”, “Van’a çimento fabrikası gelmeden önce evlerimiz toprak, her tarafmızı bağ, bahçe idi”, “Bahçelerde çeşit çeşit elmalarımız vardı”, “Herkesin bağ bahçesi olduğundan her türlü meyve sebze bulunuyordu. Konserve diye bir şey yoktu”. Tüm bu sözler bir dönem bah, bahçe kenti olan Van’ın yakın geçmişteki tanıklarının ifadelerinden. Şimdi ise o Van’ın yerini betonlaşan bir kent aldı. Van’ın onlarca, yüzlerce meyve ve sebzesi yitip gitti. Yerini tatsız tuzsuz sebze ve meyveler aldı.

ŞEHRİVAN ÖZEL: MERAL YILDIZ – HAMİT KARAKUŞ – Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün geçtiğimiz ay başlattığı ve büyük destek gören kaybolmaya yüz tutmuş yerli meyve çeşitlerinin aşılanması çalışması kentin önemli bir kaybını Vanlılara hatırlattı. Urartular’ın sulama üzerine önemli mühendislik çalışmalarını yaptıkları, Ermeniler’in zamanında dünyanın en kaliteli üzümlerini ürettikleri, Van halkının envai çeşit sebze ve meyve ürettiği bu topraklar zaman içinde betonlaşmayla birlikte yerel bir çok ürünü de bitirdi. Bir dönem Sıhke Kavunu gibi marka kavun çeşidinin yetiştiği, Fidanlık ve bir çok mahallede en az 14 elma çeşidine rastlanabildiği, 24 kerhizle kentin dört bir yanındaki sulama imkanları ile her evin bağında, bahçesinde her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği Van’da şu sıralar şehir dışından gelen meyve ve sebzeler de el yakar oldu. Hem betonlaşma hem de dışarıya bağlılık ile birlikte Van’ın değerleri bir kez daha gündeme gelirken Van’ın geçmişteki yerel ürünleri ve bu ürünlerin çeşitliliğini eski Van’ı iyi bilen isimleri Şehrivan’a anlattı. Fidanlık gibi mahallelerin şu sıralar betonlaşarak elma çeşitlerini yitirdiği, meyve sebzenin dışardan geldiği Van’ın eski günleri anlatan isimler, “Nerede o eski Van” dedirten ifadelere yer verdi.

mans_et_bu_yu_k_d668f2b0751b46ee1f75

Van’da geçtiğimiz ay İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne bağlı Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı ekiplerince kaybolmaya yüz tutmuş meyve ağaçlarının korunması amacıyla kent genelinde talep üzerine ücretsiz aşılar yapıldı. Geçmişten bu yana yetiştirilen, ancak kesilerek ve imara açılan yerler nedeniyle yok olmaya yüz tutmuş 16 adet meyve ve 5 adet sebzenin gen kaynakları koruma altına alındı. Bu kapsamda uzun yıllar yetiştirilen ve severek tüketilen yerel çeşitlerin yeniden yaygınlaşması için çalışma başlatıldı. İl genelinde oluşturulan ekipler; kırmızı aslik elma, cebe girmez, ekşi elma, bey elması, pamuk elma, heko elması, mellaki armut, pasik armut, kadife zerdali, sarı alça, kırmızı alça, siyah alo ve karadut gibi yerli meyve ağaçlarını ücretsiz aşıladı. İşte o çalışma Van’a ve Vanlıya bir dönemler her evin bahçesinde bulunan yerel değerleri hatırlattı.

eski_van_4_1416b3fe2b22eab21650

ESKİDEN YEŞİL VAN’DI ŞİMDİ GRİ VAN!

Bundan 50 yıl önceye kadar “Yeşil Van” olarak anılan şehrimizde şimdi yeşil adına bir şeyler görmek neredeyse imkansız. Özellikle 2011 yılında yaşanan depremden sonra yapılaşmaya giden kentte, birçok bahçeli ev yıkılarak yerine koca koca binalar dikildi. Zamanla yeşil olan Van şimdi kuru bir hal almış durumda. Bu anlamda özellikle elma çeşitleri ile bilinen Fidanlık bir diğer adıyla Emin Paşa gibi bir çok mahalle de betonlaşma kurbanı oldu. Her geçen gün artan betonlaşma Van’ın şehir merkezinde kalan son nefes alma alanlarını ve yerel meyve bahçelerini de bitirirken Van hem sebzede hem meyvede tam anlamıyla dışarıya bağımlı bir kent olmaya başladı. Bu kayıplar sürerken Van’ın önemli simaları Van’ın önemli değerlerinin kaybolmaya yüz tuttuğuna dikkat çekerek, Van’ın eski günlerini özlediklerini söyledi.

nerde_o_eski_van_5_b9950c461045a38d89f3

IRAK: SIHKE KAVUNU ÇOK ÜNLÜ İDİ

Van TB ve Van TSO Eski Başkanı Feridun Irak, Şehrivan’a yaptığı açıklamada, yıllar önce Van’ın bağı, bahçesi ve özelliklede üzüm bağlarıyla ünlü bir şehir olduğuna vurgu yaparak, “Hatta Van’dan Sıhke’ye gidinceye kadar ağaçlardan güneş görünmezmiş. Yakın zamana kadar İskele Caddesindeki ağaçlar ve kehrizlerle gurur duyardık. Tabi bu bağ ve bahçelerimizle pamuk elma, ekşi elma, mellaki armut vb. Van’a özel meyvelerimiz vardı. Hele Sıhke kavunu çok ünlü idi. Ancak günümüzde maalesef bunlar anılarda kaldı. Bunun da nedeni o günden bu güne görev yapan yerel yönetimlerin gerekli özeni göstermemeleridir. Ve günahları çoktur. Geçenlerde sosyal medyadan sevindirici bir haber paylaştım. O da il tarım orman müdürlüğünün sözünü ettiğim meyvelerin isteyen ve ağacı olan herkese göz aşısı yapmalıydı. Bizde sitemizdeki ağaçlara bu göz aşısını yaptık. Umarım tarım orman il müdürlüğü çalışmasında başarılı olur.” Şeklinde konuştu.

nerde_o_eski_van_7_5e9e9eb30103dc8115c2

IŞIK: ESKİDEN İNSANLARIMIZ ÇALIŞKAN OLDUĞU İÇİN AĞAÇ EKİYORLARDI

Kamuoyunda daha çok Vanlı Nihat Hoca olarak bilinen ve paylaşımları ile Van’ın tanıtımına büyük katkı sunup Van’ın geçmişine de ışık tutan Van Sevgi Evleri müdürü Nihat Işık, şehirleşme ile birlikte Van’ın artık eskisi gibi yeşil olmadığına dikkat çekerek, “Kalabalıklaşan nüfus nedeniyle yatay yaşamdan dikey yaşama geçince müstakil bahçelerin yerini beton binalar almaya başladı. Bunun yanında ayrıca yerli ağaçlarımız ömrünü tamamladı. Ömrünü tamamladığı için kesiliyor. Eskiden insanlarımız çalışkan olduğu için ağaç ekiyorlardı ama şimdi maalesef insanlar buna önem vermiyor. Çevreye ve doğaya önemsemeyen bir nesil yetiştiği için kesilen ağaçların yerine yenileri dikilmiyor. Hazıra alışmış bir nesil de yetişiyor. Hazıra alıştık. Eskiden bir uğraş vardı. Yerimiz de var ama uğraşmıyoruz.” Diye belirtti.

nerde_o_eski_van_1_8a06afcae577acbdf365

“ÇOCUKKEN ELMA AĞAÇLARINA DADANIRDIK”

Işık, “Vatandaşlarımız tembeldir. Kurumlara çok iş düşüyor. Özellikle tarım il müdürlüğüne çok iş düşüyor. Yerli ürünlerimizin devamlılığı için özellikle STK ve kurumlara çok iş düşüyor. Eskiden bir Sıhke kavunu vardı. Eşek arabalarıyla getirip satarlardı. Kokusu uzaktan gelirdi. Çocukken iyi hatırlarım. Eskiden Edremit’te elmalar çok vardı. Ama şimdi bulmak çok zor. Çocukken elma ağaçlarına dadanırdık ama maalesef bunlardan mahrum bir nesil yetişiyor.” Dedi.

eski_van_7_6e51bcac0b81eb13af04

KAYAÇELEBİ: VATANDAŞ KAPUZLARINI KEHRİZLERE BIRAKIRDI

Eski Gazetesi Ümit Kayaçelebi ise Şehrivan’a verdiği demeçte, Şuan ki Van ile eski Van’a bakıldığında arada büyük bir fark olduğunu belirterek, “50’lili yıllarda Van’ın nüfusu 20 bin değil iken, 11 tane mahalle vardı. Erek dağına bakan yani doğudan batıya bakan kısımda 24 tane kehrizimiz vardı. Yani 24 tane yer altı suyu demek. Şuan 24 değil, 4 tane bile kalmadı. Su o dönemde neden lazımdı. Çünkü bağlarımız vardı. Bahçelerimiz vardı. Memur kesimi, bürokrasi kesimi hariç Van’da yaşayan ailelerin 2 dönüme yakın bağı vardı. Bir kısmının da bağ ve bahçenin dışında bostanları vardı. Bunları sulamak için kehrizlere ihtiyaç duyulurdu. Bu kehrizler gelip geçtiği her yer de Van’a hayat verirdi. Oturduğumuz Bahçivan Mahallesi’nde iki taraftan kehrizler geçerdi. Özellikle yaz aylarında suyun şırıltısıyla uyanırdık. Evimize suyun sesi dolardı. Buzdolapların Van’a gelmediği dönem de vatandaş kapuzlarını kehrizlere bırakırdı. Bu kehrizler betonarme bile değildi. Topraktan kehrizlerdi. O dönemde çalma çırpma diye bir şey söz konusu değildi. İnsanlar kehrizlere gönül rahatlığıyla yiyecek ve içeceklerini soğuması için bırakıp giderlerdi.” İfadelerine yer verdi.

nerde_o_eski_van_4_3c994f6e08a8021431e9

TOPRAK EVLERİN YERİNİ BETON EVLER ALDI

Kayaçelebi, “Bağ ve Bahçelerde neler yoktu ki, Allah ne verdiyse her türlü meyve sebze vardı. O dönemde çimento fabrikası olmadığı için evlerimiz hep topraktandı. Toprak evlerde döşeme, mertek ve kavak ağacı ile yapılırdı. Şimdilerde ise, kavak ağaçlarını polen vardı diye kesiyoruz. 68 ya da 69 senesinde Van’a çimento fabrikası gelince Van’daki toprak evler yerine betonarme evlere geçtik. Toprak evler bitmeye yüz tutunca bu sefer apartman evlere geçtik.” Dedi.

eski_van_3_772bb8f39541bbf499b4

KAYAÇELEBİ: KOMŞULUK SEVİYESİ AKRABALIK SEVİYESİNDE OLURDU

Eski zamanlarda konaklı, cumbalı ve süslemeli tarihi toprak evlerin olduğunu anımsatan Kayaçelebi, “Her kapının önünde iki tokmak olurdu, biri ev sahibinin diğeri misafirleri geldiği zaman çalsın diye. Ev sahibi geldiği zaman küçük tokmağı çalardı. Misafir geldiği zaman ise büyük tokmağı çalardı. Eski tarihi Van evlerinde zil diye bir şey yoktu. Evlerimizin kapıları işlemeli ve çok güzel bir ortamımız mevcuttu. Yaz aylarında evlerimizin önünde semaverler olurdu. Aynı sokakta bulunan insanlarla akraba ilişkisi vardı. Komşuluk zaten vardı. Ama o dönemde komşuluk seviyesi akrabalık seviyesinde olurdu. Bağ ve bahçelerde oturur birbirlerini davet etme adeti vardı. İnsanlar birbirlerine karşı tahammülleri vardı. Sabırlıydı, insanların lakapları vardı.” Diye belirtti.

nerde_o_eski_van_3_53207bab9fa673660f01

ESKİDEN ONLARCA AĞAÇ ÇEŞİDİ VARDI

Van’da bahçelerin dizilişine bakıldığında güneşe göre ağaçların dizildiğini kaydeden Kayaçebi, “Güneşi seven ağaçlar belli bir yere dizilirdi. Gölge yapacak ağaçlar dış budaklar, yumuşan ve kavak ağaçları bahçenin dört bir yanına dizilirdi. Ceviz ve ayva ağaçları hep bahçenin sonunda olurdu. Bahçelerimizde tek tük iğde ağaçları vardı. Mevsimi geldiği zaman o iğde ağacının kokusu cadden hissedilirdi. Akasya bahçeleri vardı, onların kokusu ayrı bir hava katardı. Leylak ağaçları vardı. Bunlar insanlara ayrı bir zevk ve keyif verirdi. O dönemde bu ağaçların kokuları baharın habercisi gibiydi.” Dedi.

ercis_u_zu_m_ef2d7c93bb7fe4ad8c7c

KAYAÇELEBİ: ÜZÜM ÜZÜME BAKA BAKA KARARIR

Kayaçelebi son olarak şunları söyledi: “Herkesin bağ bahçesi olduğundan her türlü meyve sebze bulunuyordu. Konserve diye bir şey yoktu o dönemde. Bahçelerde bulunan meyve sebze insanların kışlık teminatı gibiydi. Yaz gelince erik toplanır reçel yapılırdı. Damlarda alo kurutulur pestil yapılırdı. Bostandan domates toplanır salça yapılırdı. Sütlü buğday yapılırdı. Damlarımız hiç boş kalmazdı. Bunlar hepsi kış zahiresi olarak damlarda yapılırdı. Bunları kış aylarında kullanırdık. Eskiden bahçelerimiz şuan ki parklarımız gibiydi. Zaman içerinde betonarme evlerin çoğalmasıyla yani ‘Üzüm üzüme baka baka kararır’ sözünden yol çıkarak, komşu komşuya bakarak betonarme evler çoğalmasıyla bağ ve bahçelerimiz tükendi.”

ikram_kali_a38247dec9f7a7b304da

KALİ: ÇOCUKLAR YAŞAMIN İÇİNDE BÜYÜYORDU

Vansesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve Van tarihini en iyi bilen isimlerden İkram Kali ise şunlar söyledi: “Eski Van yaşanabilir bir şehirdi. Van ruhunu kaybetti. Kimliğimi kaybetti. Betona ve yozlaşmaya mahkum oldu. Van sadece para kazanılan bir şehir haline geldi. İnsanlar çok değişti. Eskiden Van insanlar farklıydı. Şehir başka güzeldi. Yaşanabilir bir Anadolu şehriydi. Her şey sevgi ve saygı çerçevesinde idi. Eskiden bizim bahçelerimizde onlarca çeşit elma ağacı vardı. Bizim bahçemiz herkesin bahçesiydi. Çocuklar yaşamın içinde büyüyordu. Her şey çok güzeldi. Kimliğe ırka önem verilmezdi. Herkes kendini Vanlı hissederdi. Bu açıdan her şey bir başka güzeldi.”

kavun_f58f4e109156ba1794ca

15 Ağustos 2018 – Çarşamba 05:53


http://www.sehrivangazetesi.com/haber-nerde-van-in-o-guzelim-baglari-52347.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın