İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gaile eksik etmiyorlar!

“Yukarıda bahsettiğim eserde Prof. Dr. Enis Şahin‘in, “Türkiye’de ‘Ermeni Meselesi’ne Dair Araştırmalarda Yöntem Üzerine Bazı Düşünceler” başlıklı makalesi yer alıyor. Ermeniler, Selçuklu ve Osmanlı idarelerinde, geçmişteki hayat standartlarının üstünde bir refah seviyesine ulaşmışlar. Ancak bir buçuk asır önce Avrupalıların kontrolünde başkaldırıyorlar.”

Tarihte kurulanlar ve hâlen var olan Türk devletlerini biliyor musunuz? Tam 42 devlet. Milâttan önce 3. yüzyılda İskitlerden başlayarak, birbirine ulanıp devam edenler veya başlı başına var olup tarihten çekilenler, hepsi bu rakamın içinde… Hanlıklar da müstakil hareket ediyor. Müstakil olunca “devlet” statüsünde… Hatta Selçuklulardan kopan 19 beyliği de “devlet” sayabiliriz. Şu anki Rusya Federasyonu’nda yer alan yedi otonom cumhuriyeti dâhil etmiyoruz üstelik. (Ayrıntılı bilgi: Hava Selçuk, “Coğrafya Tarih İlişkileri Bağlamında Türk Tarihinin Taksimatı (Çağ) Meselesi”, Tarih Yazımı Üzerine (Yöntemler-Yaklaşımlar-İlkeler-Yorumlar) (Editör: İsmail Özçelik), Berikan Yayınevi, Ankara 1917)

Türk tarihinin seçkin ismi, kendisinden “Genel Türk Tarihi” dersi aldığım Prof. Dr. Bahaeddin Ögel‘in vefatının 28. yılı münasebetiyle derlenen 583 sayfalık “Tarih Yazımı Üzerine”de, akademisyenlerin, Türk tarih araştırmalarında takip edilecek metoda dair 24 makalesi yer almaktadır. Hamasetten uzak, akıl yürüterek tarihi anlamak isteyenlerin elinde bulunması gereken bir eser.

Kitabın ortaya çıkmasında emeği geçen, kendisinin de “Tarih Araştırmalarında Yöntem ve Teknikler” adlı eseri bulunan Prof. Dr. İsmail Özçelik girişte tarih yazıcılığı üzerine şunları söylüyor:

“Bu kitabın temel amacı tarih ilmiyle ilgilenenlerin araştıracakları konuları yöntem-kaynak ilişkileri bağlamında ele alınacak mevzuların işleyiş biçimlerini göstermek, araştırıcıların benzer konularda olaylara nasıl yaklaşacakları ve hadiseleri nasıl yorumlayacakları ile konuları ne şekilde değerlendirecekleri hususunda kendilerine bir nebze de olsa fikir vermektir.”

Bu girişten sonra sözü Türkiye’nin kuşatılmışlığına getireceğim. Mevcut Türk devletleri içinde, Türkiye Cumhuriyeti hedefe konmuştur. Sevr Projesi, Türklere, “Zamanında nasıl geldiyseniz öyle gidin. Gitmezseniz katledileceksiniz!” deme projesiydi.

Dün bahsettim… Osmanlı borçlandırılarak ve azınlıklar, etnik unsurlar kışkırtılarak çökertildi. Küllerinden Türkiye doğdu. M. Kemal‘in Nutuk‘ta sık adlandırdığı “Yeni Türkiye” üzerinde, içimizdekiler öyle bir oyun oynuyorlar ki, Sevr Projesi’ni hayata geçirmek için fırsat kollayanlar, parmaklarını şıkırdatıyorlar.

PKK malûm… 40 yıldır, -evet, tam 40 yıldır- başımıza musallat edilmiştir. Daha önce aşırı sol örgütler, ASALA üzerimize salınmıştı. ASALA, 42 diplomatımızı şehit etti. Türkiye içinde de katliama giriştiler. Kendilerince niçin bu yola girdiklerini dünyaya gösterdikten sonra, bir başka atağa geçtiler: “Soykırım” atağı: “Türkler Ermenileri öldürerek bitirmek istediler. Soykırımı kabul etsinler.”

Allah insanı şaşırtınca böyle konuşturur!

Yukarıda bahsettiğim eserde Prof. Dr. Enis Şahin‘in, “Türkiye’de ‘Ermeni Meselesi’ne Dair Araştırmalarda Yöntem Üzerine Bazı Düşünceler” başlıklı makalesi yer alıyor. Ermeniler, Selçuklu ve Osmanlı idarelerinde, geçmişteki hayat standartlarının üstünde bir refah seviyesine ulaşmışlar. Ancak bir buçuk asır önce Avrupalıların kontrolünde başkaldırıyorlar. Netice tehcir ve istenmeyen olaylar. 40 sayfayı bulan makalede, meselenin tarihçiler açısından nasıl ele alınması gerektiği hususunu işleniyor. “Ermeni meselesi” üzerinde ilmî çalışma yapanlara bir yol haritası çıkarılıyor.

“Üst akıl platformu”, “Kudüs” atağımızdan sonra “Ermeni meselesi”ni ısıtacak, ısıtıyor.

Hiç gaile eksik etmiyorlar! (Devam edeceğiz.)


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/gaile-eksik-etmiyorlar-47536yy.htm

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın