Türk siyasi düşüncesinin temel kavramı FETİH’tir.
Fethedilmiş olan her yer, başkaca bir kritere başvurmaksızın “bizim”dir. Dolayısıyla dünyada herhangi bir yer “bizim” (yani Devletimizin) olabilir. Bazı yerlere gücümüz yetmez, dolayısıyla onları paranteze alırız. Zayıf olduğunu düşündüğümüz komşulara ait yakın yerler – mesela adalar, Afrin, Erivan – doğal olarak “bize” (yani Devletimize) ait olması gereken yerlerdir. “Çok da yakınmış” gibi tepkiler kolayca dile getirilir. Gasp iştahını sorgulayan vatandaşların kolayca “hain” olduğuna hükmedilir. “Bizden” (yani Devletimizden) yana olmadığına göre, eğer etnik bir etiketi varsa, demek ki Ermeninin yahut Rumun fetih heveslisi olmalı. Yoksa daha kötü: yabancı ve tanımlanamaz bir gücün “gizli emellerinin” temsilcisidir kesin.
Eğer herhangi bir kritere tabi olmaksızın her yer “bizim” olabiliyorsa, demek ki hiçbir yer gerçek ve objektif bir manada “bizim” (yani Devletimizin) olamaz. Haydan gelen huya gider. Hırsızın malı hırsıza helal. Dolayısıyla ülkemizin (yani Devletimizin arazisinin) herhangi bir cüzünün statüsünü sorgulayan, ya da – daha ilginci – herhangi bir cüzün Devletimize aidiyetini kaba kuvvet dışında herhangi bir rasyonel, ahlaki, sosyolojik, psikolojik, hukuki temele oturtmaya çalışan kişinin otomatikman “bizi” (yani Devletimizi) bölmeye çalışan feci bir hain ve bölücü ajan olduğuna hükmedilir. Tüm şahıslar, düğmesine basılmış otomat gibi küfretmeye başlarlar.
Siz daha özerklik, mözerklik, konuşun.
*
(Ertesi gün)
Hayır, derdimi anlatamıyorum, Japonca öğrenmeliyim.
He, gücü yeten herkes fetih yaptı. Romalılar da yaptı. İngilizler de yaptı. Gariban Ermenilerin iki bin senedir o taraklarda bezi yok, ama daha önce fırsat bulunca girişmişler onlar da.
Siyasi düşüncenin TEK kriteri olmasından bahsediyoruz. Ayrı bir şey.
Başka kriterler olabilirdi. Mesela “medeniyet götürüyoruz”, “ekonomi kalkınıyor”, “vergiyi kıstık, ücretleri artırdık”, “halk bizi istiyor”, “Zitvatorok antlaşmasına göre bizim hakkımızdır”, “stratejik dengelere daha uygun”, “petrol için liman lazım”, “bizde kiraz ağaçları daha güzel çiçek açar,” “cahildirler kendilerini yönetemezler,” vb.
Bu kriterlerin hiç biri ortalama Türk zihninde ağırlık taşımaz. Hatta çok enteresandır, Tr’nin filan yerdeki hakimiyetini bunlar gibi bir rasyonel veya quasi-rasyonel temele oturtmaya çalışsan da gizli hain olduğuna hükmederler. Madem fethettik, bizimdir. Madem fethedemedik, gene bizimdir. Basit.
Başka kanalda “federasyon” ve “özerklik” tartışması açıldı, bu yazı onun yan nağmesi. Neden Türkiye’de öyle şeyler olmaz, olamaz, onun şeysi.
http://nisanyan1.blogspot.com/2018/05/turkun-sandr-fetih.html
İlk yorum yapan siz olun