İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Demek ki mesele neymiş?

Servet AVCI
Güya askere moral için Hatay’a götürülen kumpanyacılara kızınca pek bozuluyorlar… Ve sanki rahatsız olunan, buraya götürülenlerin kimliği değil de ‘askere destek’miş gibi yansıtmaya çalışıyorlar…

Oysa dert, milletimizin gözbebeği Mehmetçik’le, buraya götürülen bazı tiplerin yan yana getirilmiş, aynı fotoğraf karesine sokulmuş olması… Bu kadar net…

Meselenin daha iyi anlaşılması için Kerime Yıldız Hanım’ın çok önce Hilal Kaplan’la ilgili Vahdet’te yazdığı bir yazıya dikkat kesilelim:

YETER ARTIK! SUSTURUN ŞU LİBOŞLARI-2

Yat kalk, “1915’de Ermenilere zulmedildi.” diyen ve Müslüman Türk olduğunu iddiâ eden bir yazarın, acaba kendi târihine bakışının nasıl olduğunu hiç merak ettiniz mi? Ben ettim, çünkü 1915 deyince aklıma önce Çanakkale gelir. Her 19 Ocak’da Hrant Dink’e, her 24-25 Nisan’da Ermenilere ağıt yakan bir yazar, niye Çanakkale şehitleri hakkında bir şey yazmaz?

Hilâl Kaplan, Taraf’dayken bir kere Çanakkale lafı etmiş. Târih 24 Mart 2010.

“Geçtiğimiz hafta Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü kutlamalarında konuşan Başbakan Erdoğan, ‘Bu ülkenin tarihi parlamentolarca çarpıtılamayacak kadar temizdir, azizdir, şanlıdır, güneş gibi parlak bir hakikattir.’ demiş. Tarihi salt bir ulusun zaviyesinden anlamak, daha doğrusu anlamaktan çok o ulusu haklı çıkarma çabası olarak görmek, Erdoğan’ın cümlesinden de anlaşılacağı gibi tarihî anlatıyı masalsılaştırır.

Özsel bir basitliğe indirgenmiş tarih algımıza göre en iyi, en doğru ve en güzel olan ne varsa “atalar”a aittir. Yani “atalar” özsel olarak ‘radikal iyi’dir, diğerleriyse özsel olarak ‘radikal kötü’dür. Bu özsel basitlik yüzündendir ki “atalarım katliam yapmaz” gibi rasyonel argüman özelliği taşımadığı bariz olan bir cümle bile “açıklayıcı” mahiyeti varmış gibi anlaşılır. Zira tarihin mitleştirilmesi, tarihî karakterlerin doğa-üstü güçlere sahipmiş gibi yansıtıldığı, tarihsel olayların efsanevî bir biçimde anlatıldığı fantezi alanı açar.

Fetişleştirme, bir ‘şey’e sahip olduğundan fazla değer atfetmekse birilerinin sırf bizden önce doğdular diye en iyi, en güzel ve en doğru olduğunu düşünmeye de sanırım “ata fetişizmi” diyebiliriz. Ata fetişizmi başta da bahsettiğim üzere mitsel tarih anlayışının açtığı fantezi alanının bir ürünüdür.”

Daha bir sürü zırvadan sonra lafı, gene Ermenilere getirmiş. Elinde değil. Kalemi Türk târihine Fransız. Lütfen “Târihin Mitleştirilmesi ve Atalarımız” başlıklı bu yazıyı bulup okuyun. İbret ki ne ibret!

Ermenilere ağıt yakmaya doymayan, Çanakkale deyince bile Ermenileri anlayan yazar, Yeni Şafak günlerinde bir iki kelam etme ihtiyacı hissetmiş ama tam saçmalamış. Çanakkale Savaşı üzerine kurulan ve târih ilmiyle bağdaşmayan genel söylemden farklı bir perspektife ihtiyacımız olduğunu düşünüyormuş. Orada olanların ve şehit düşenlerin önemini tahfif etmek gibi bir cüretsizliğe düşmeden bunu yapabilen, özgün bir metin okumuş filan falan..

Bir insan, Çanakkale hakkında farklı bir perspektife ihtiyaç hissedebilir. Tamam da aynı insan, niye bir kerecik olsun Çanakkale şehitlerini rahmetle anmaz. Çanakkale ile gururlanmaz. Her 24-25 Nisan’da “Ermenilere zulmedildi.” diye feryâd eder de aynı günlerdeki Çanakkale kara savaşlarından bahsetmez. Kendi târihindeki zaferlerden niye rahatsız olur? Niye bir kerecik olsun 1071’den 1453’den bahsetmez.

Şu ifâdeye bakar mısınız? “Ben Müslümanım, Hrant Ermeni” Ermeni bir ırkın adıdır. Din değil ki. Bu ifâde, “Ben Müslümanım, Hrant Hristiyan” veya “Ben Türküm, Hrant Ermeni ” olabilir ancak. Ama yeri gelince “Müslüman Türk âilede büyüdüm.” diyen yazar, Kürd’ü Ermeni’yi ifâde etmedeki rahatlığı Türklükten esirgiyor?

Bu nasıl Müslüman Türk olmak böyle?

“Soykırım var” dedi diye Almanya’ya rest çekenler, bu ecdâd düşmanlarını niye konuşturuyorlar?

“İşte ülkesini satan vekiller” diye Alman parlamentosundaki soykırımcı vekilleri ifşâ eden gazete, sürekli “Ermeniler katledildi.” diye feryâd eden yazarını niye görmüyor?

Almanya’ya kafa tutan devlet büyüklerimiz, hırsız evden olursa kapının kilit tutmadığını ne zaman anlayacaklar?

Cem Özdemir’e yapılması istenen kan testi, bunlardan niçin istenmiyor?

Not: Sabah gazetesinin “O vekiller Türk vatandaşlığından çıkarılsın” kampanyasını destekliyorum ve dahî “Ermeni soykırımı” diye feryâd eden yazarların da Türk vatandaşlığından çıkarılmasını istiyorum.

***

Hatay ziyaretine değil, oraya götürülen kimi tiplere isyan edenler haksız sayılmazmış değil mi?


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/demek-ki-mesele-neymis-46982yy.htm

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın