İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

CHP’li Öztürk Yılmaz, Hollanda Parlamentosu’nun ‘Ermeni Soykırımı’ kararının da yanlış olduğunu ve kınadıklarını söyledi.

CHP – CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÖZTÜRK YILMAZ’IN BASIN TOPLANTISI

Öztürk Yılmaz, TBMM’de yaptığı açıklamada, PYD’nin eski Eş Başkanı Salih Müslim’in Prag’da gözaltına alınmasını değerlendirdi. PYD’nin mahkeme tarafından ‘terör örgütü’ olarak kabul edildiğini ancak hükümetin terör örgütü listesine konmadığını ifade eden Yılmaz, “Bizim ısrarlı sorularımız ve girişimlerimiz sonucunda İçişleri Bakanlığı daha 11 Şubat’ta Salih Müslim’i kırmızı listeye almış ancak konuyu alttan alma nedeniyle (Uluslararası Polis Teşkilatı) Interpol henüz daha PYD lideri ve PYD yöneticileri hakkında kırmızı bülten çıkarmamıştır”

dedi.

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘ÇEK CUMHURİYETİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMEYEBİLİR’

“Çek Cumhuriyeti PYD’yi terör örgütü olarak görmüyor, birincisi bu. İki, Müslim Türk vatandaşı değil. Üç, Çek Cumhuriyeti ile suçluların iadesi anlaşması yok aramızda. İade ise suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi çerçevesinde ancak olabilir. Bu da uluslararası sözleşme. Tabii konu hukuki bir boyutun ötesinde siyasi bir değerlendirmeyi gerektirecek boyutta. Çünkü Çek Cumhuriyeti bunu terör örgütü olarak görmeyebilir. Terör örgütü, bir terörist olarak görmesi durumunda elbette ona farklı bir muamele yapılabilecektir. Ama siyasi suçlu olarak görmesi halinde tamamen farklı bir muamele söz konusu olabilecektir. Biz elbette bir an önce iadenin yapılmasını arzu ediyoruz. Çünkü Salih Müslim’i ve PYD’yi bu zamana kadar hükümetin terör listesine almamasına anlam verememiştik.”

‘İADENİN YAPILMASINI HERKESTEN DAHA FAZLA İSTİYORUZ’

Salih Müslim’in daha önce Türkiye’ye geldiğini hatırlatan CHP’li Öztürk Yılmaz, “Getirilip, iade edilip burada yargılanması halinde kimler tarafından kendisinin davet edildiğini, ne konuda konuştuklarını hangi vaatlerde bulunulduğunu, hangi sözlerin verildiğini ve o dönemde Türkiye’ye gelip gidişlerinin mahiyetini de tam mana da anlamış olacağız. Dolayısıyla hükümetin Afrin’de PYD’ye karşı bir mücadele yürütürken hemen öncesinde ve esasen perde arkasında nelerle muhatap olduğunu da görmüş olacağız. Onun içi iadenin yapılmasını herkesten daha fazla biz istiyoruz” diye konuştu.

‘TERÖR ÖRGÜTÜ DİYORSANIZ, İLAN EDERSİNİZ, SİZ ETMİYORSANIZ BAŞKALARINDAN NASIL BEKLERSİNİZ?’

‘’Bunlar PKK’nın türevidir dolayısıyla bunları ayrı bir terör örgütü olarak görmeyelim’’ anlayışı yanlıştır” diyen CHP’li Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Terör örgütü diyorsanız çıkarırsınız hükümetin listesinde de onu terör örgütü olarak ilan edersiniz. Siz etmiyorsanız, başkalarından nasıl beklersiniz? Şu anda Çek Cumhuriyeti’nde bu serbest bırakılırsa bunun sorumlusu kimdir? Bu ihmal kimin ihmalidir. Bu nasıl bir terörle mücadeledir. Teröristle mücadele nasıl olur? Siz hukuki boşluklar bırakırsanız, eğer hukuki boşluklar yaratırsanız bu terörle mücadele nasıl yapılır? Eğer bu iade olmayacaksa ve bir şekilde PYD’nin eski lideri oradan sıyrılıp kaçacaksa veya serbest bırakılacaksa bu süreçte Türkiye’de bunu terör örgütü olarak görmeyenler de sorumlu olacaktır ve bu ağır sorumluluktur.”

‘‘BU TERÖRİSTTİR’ DEMEKLE OLMUYOR, ÖNCE İÇ MEVZUATTA PYD’Yİ TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETMENİZ LAZIM’

CHP’li Öztürk Yılmaz, “Salih Müslim siyasi suçlu olarak kabul edilirse, iadesi zorlaşır mı?” sorusuna ise, “Evet. Şu ana kadar PYD ile ilgili hükümet kendi içerisinde bir kere terör örgütü ilan etmediği için dışarıya çıkıp ‘bu terör örgütü’ dese de bir hukuki zemin lazım. Yani şu anda yakalanan birisinin bir şekilde elden kaçırılması söz konusu olabilir. Sırf ihmaller nedeniyle, şu ana kadar olan ihmaller nedeniyle. ‘Bu teröristtir’ demekle olmuyor. Böyle bir şey yok. Sizin onu daha önce iç mevzuatında terörist yapmanız, PYD’yi terör örgütü ilan etmeniz lazımdı” yanıtını verdi.

‘SERBEST KALMASI AYIPTIR, BU, BU SÜRECİ İŞLETMEYENLERİN DE AYIBIDIR’

Yılmaz, Salih Müslim’in Interpol bülteni üzerine yakalanmadığını, Türkiye’nin ihbarı ve girişimi üzerine geçici gözaltı uygulandığını belirterek, “Interpol bülteni yok, kırmızı bülten yok. Bu bir ihmaldir. Kırmızı bülten yok, bu Türkiye’nin bireysel olarak bir ihbarı üzerine gerçekleşiyor dolayısıyla kırmızı bülten, Interpol bülteni henüz yok ortada, Interpol bülteni çıkarılmamış. Burada siz PYD ile mücadele ederken, bunu terör örgütü ilan ederken, onun yasal zeminini ve bütün uluslararası ilişkilerini ve diğer ilgili ülkelerde de bunu terör örgütü ilan ettirme yönünde gayret sarf etmeniz gerekirdi” diye konuştu. Yılmaz, Müslim’in yakalanmasının, bütün bu hukuki zemin hazırlanmış olsaydı iade ile sonuçlanabileceğini ifade ederek, “İadesi de çorap söküğü gibi bazı olayların afişe edilmesi, deşifre edilmesi ve terör örgütüne önemli bir darbe vurulmasıyla sonuçlanabilirdi. Ama tutuklu olduğu halde serbest kalması ayıptır. Bu, bu süreci işletmeyenlerin de ayıbıdır.”

‘‘ERMENİ SOYKIRIMI’ İDDİALARI ABD KONGRESİNDE DE GÜNDEME GELEBİLİR’

CHP’li Öztürk Yılmaz, Hollanda Parlamentosu’nun ‘Ermeni Soykırımı’ kararının da yanlış olduğunu ve kınadıklarını söyledi. Hiç kimsenin Türkiye’nin tarihini kendi siyasi konularına malzeme yapamayacağını kaydeden Yılmaz, Hollanda’nın ne olduğunu bilmediği, hiçbir şey bilmediği konularda ahkam kestiğini kaydetti. Hükümetin dış politika da iflas üzerine iflas yaşadığını, beylik sözlerin, kabadayı konuşmaların işe yaramadığını belirten Yılmaz, kimsenin bunları ciddiye almadığını söyledi. Yılmaz, bir muhalefet sorumluluğuyla 24 Nisan ile ilgili bir uyarıda bulunmak istediklerini belirtti. Yılmaz, şöyle konuştu:

“24 Nisan’dan önce ABD’nin kongresinde bu konu gündeme gelebilir. Türkiye ile bu restleşmeler bazı çevreleri tetikleyebilir. Onun için bu konunun Hollanda Parlamentosu’nda kabul edilmesiyle ABD Kongresi’nde kabul edilmesi aynı şey değildir. Hükümetin bunla ilgili tedbirler alması lazımdır. 24 Nisan Türkiye’nin dış politikasındaki kötüleşme nedeniyle bazı çevrelerin elini kolaylaştırabilir ve bunu bazı parlamentolarda ve özellikle ABD kongresinde karara dönüştürme girişimlerine sevk edebilir. Hükümetin bu konuda da uyanık ve dikkatli olması lazım. Elbette soykırımın hukuki zemini yoktur, siyasi olarak malzeme yapılıyor ve tartışılıyor. Ama gerçekçi olalım. Her parlamentonun ağırlığı aynı değildir ve olamaz. ABD kongresine bu açıdan dikkat edelim.”

SOYLU’NUN AÇIKLAMALARI: TÜRKİYE’DE ARTIK TEK ADAM REJİMİ KURUMSALLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, gazetecilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘veda’ olarak da yorumlanan açıklamalarının ‘istifa mı kabine revizyonu mu anlamına geldiğine’ ilişkin sorularını da yanıtladı. Yılmaz, “O kadar laf konuşuluyor ki. Ben tabii niçin söylediğini bilemiyorum, ne amaçla söylediğini bilemiyorum. Ama hükümette, kabinede görev alanların sabah alacakları talimatla bir anda görevlerini bırakabileceklerini ve hiçbir iradelerinin olmadığını biliyoruz. Hükümetin kabinesinde yer almanın hiçbir anlamı ve önemi de kalmamıştır esasen. Çünkü bütün işleri zaten Recep Tayyip Erdoğan götürüyor ve onların hepsi kuklalaştırmış durumda. Yani olsa ne olur olmasa ne olur, ne değişir yani. Ne iradesi var ki kabinedekilerin, değişseler ne olacak? Türkiye’de artık tek adam rejimi kurumsallaştırılmaya çalışılıyor. Zaten bir iradesi yoktur hükümetin, kabinenin. Dolayısıyla değişse de olur kalsa da olur, çünkü zaten bir iradesi yoktur. Kalırsa maaşını alır, makam aracından yararlanırlar, giderlerse de bunları kaybederler. Biz başka bir irade görmedik hiçbir hükümet üyesinden” diye konuştu.


https://www.chp.org.tr/Haberler/24/chp-genel-baskan-yardimcisi-ozturk-yilmazin-basin-toplantisi-68378.aspx

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın