İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nesneler, Hareketler, Hareket Aralıkları ve Matematik

Nurettin Değirmenci
Eğer inanıyorsanız; Evrensel Tanrı, mutlak ruh ve mutlak akıl olup, Evrendeki varlıkları, yasaları ve matematik ile sevk ve idare eder. Mutlak ruh ve mutlak aklın gücü olmaz. Güç, maddi varlıklara özgüdür. Doğa yasaları (Tanrı yasaları), fiziksel müdahale etmeden, bütün maddi varlıkları denetler. Eğer inanmıyorsanız; Evrendeki bütün varlıklar, evrensel doğa yasaları ve matematik ile sevk ve idare edilir. Bizim gibi ülkelerde matematik nesne, hareket ve hareket aralıklarından kopuk öğretilir. Bu nedenle, matematik, ezberlenir ve çabucak unutulur.

Örneğin, “Bakkal hesapları” diye tanımlanan ve pratikte kullanılan matematik ihtiyaçtır ve unutulmaz. Buna karşın fonksiyonlar, üstel hesaplar, denklemlere ihtiyaç duyulmaz. Ya da sınırlı sayıda insan ihtiyaç duyar.    Gerçekte, nesne, hareket ve hareket aralıkları matematik üzerine oturtulduğunda tanınmaları kesin olur. Ama bu işlem zordur. Bunun yerine basit ölçüler ve benzetmeler kullanılır. Basit ölçüler ve benzetme için matematiğe, evrensel ölçülere ihtiyaç olmaz. 

1-Matematik tanımlı olaylar kesin olduğundan, üzerinde yaygara yapılamaz. Örneğin, İsrail, Japonya, Almanya… Gibi ülkelerde yıllık enflasyon için hükümetler rakam verir. Eğer sapma olursa, yönetimdeki hükümet, “Biz yönetmeyi becermedik; ülke, daha iyi yöneticiler tarafından yönetilmelidir” diyerek, istifa ederler.
2-Basit ölçüler ve benzetme esaslı tanımlarda yaygara, mazeret, bağırma-çığırma, muhalifleri susturma… Esas alınır. “Yabancılar bizim ile uğraşıyor! Vatan hainleri gelişmemize engel oluyor! Halkımız bizi destekliyor!” gibi yaygaralar radyo-televizyonlardan yayınlanır. 
Geri ülkelerde:
A-Yöneticiler kişisel ve küme çıkarları gereği başta matematik olmak üzere evrensel ölçülere ihtiyaç duymazlar.
B-Din adamları tümden matematiğe yabancıdırlar.
Suudi Arabistan Baş müftüsü: Satranç haram, yasaklanmalı-21-Ocak-2016
Suudi Arabistan Baş müftüsü Şeyh Abdülaziz el-Şeyh verdiği fetvada İslam dinine uygun olmadığını savunduğu satrancın zaman kaybı olduğu ve kumarı teşvik ettiği gerekçesiyle yasaklanması gerektiğini söyledi.
Irak’ın en önemli Şii din adamı Ayetullah Ali el-Sistani de daha önce satrancın yasaklanması gerektiğini söylemişti.
Satranç oyunu, 1988’e kadar İran’da da ‘haram’ olarak kabul edildiği için yasaklanmıştı.
Ancak İran’ın eski dini lideri Ayetullah Humeyni, kumar oyunu olarak kullanılmadığı sürece satranca izin verileceğini söylemişti.
İran’ın uluslararası turnuvalara katılan bir ulusal satranç federasyonu da bulunuyor.
İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi, “Satrancı yasaklamaya yönelik adımlar şaşkınlıkla karşılanıyor. 7. yüzyılda bugün İran’ın bulunduğu toprakları fetheden Müslümanlar satranç oyununu benimseyip Avrupa’ya kadar taşımışlardı” diyor.
BBC’ye konuşan İngiltere satranç şampiyonu Nigel Short, Suudi Arabistan’ın satrancı yasaklamasının ‘büyük bir trajedi’ olacağını ifade etti ve “Satrancın toplum için bir tehdit olduğunu düşünmüyorum. Ayetullah Humeyni bile zamanında satrancı yasaklayarak aşırıya kaçtığını kabul etmişti” dedi. 21 Ocak 2016 bbc.co.uk
Kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, “Satranç oynamaktansa ateşi tutmak daha hayırlıdır. Oynayanlar lanetlenmiştir. Bu oyunları oynayacağınıza elinize tespih alın, sübhanallah çekin” dedi 2-1-2017

Image copyright GINA SODEN Image caption
Gina Soden: “Mağribi mimarisinin güzel bir örneği- ancak İtalya’daki bir kalede bulunuyor. Bu odaların hepsi güzel kale inşa etmek ve otel olarak açmak gibi bir düşü olan adam tarafından tasarlanır ve boyanır.” Diyor.
1400’lü yıllarda bir Sufi azizin, Uş’ta, torunu için yapılmış üç katmanlı sekizgen Bibi Jaiwindi türbesinin fotoğrafı.
Herat Cami-Afganistan
Ardestan Jameh Camisi-İran
Sasani, Buyid, Selçuk ve Safavi örneklerinin birleşimi olup, yaklaşık (1040-1196) Selçuklu döneminden kalmadır.
İran
Bir adam, camide geometrik bir pencere vasıtasıyla ışık akışından yararlanıyor. Fars mimarisinde belirli oranlar kullanıldığı hakkında bir makale okuduktan sonra; fotoğrafçı, İslam binalarının güzelliğinin arkasındaki matematiği anlamak için İran’ı dolaştı. Fotoğraf: Massimo Rumi/Barcroft Images 2-1-2017
Bu eserlerdeki uyumu, güzelliği temin edenin matematik olduğunu ilkel din adamları nasıl bilebilir?
İşin acıklı tarafı; 1000 yıl önce matematiksel uyumu kavrayıp uygulamaya koyan sanatçıları, 21. Yüzyıldaki takkeli, cüppeli, takunyalı, külahlı… Tapınanlar anlayamıyorlar. 
 *
1980’li yıllarda kişisel bilgisayarların gelişmesi ile beraber, bilgisayar programları gelişmeye başlar. Kişisel bilgisayarlarda ilk geliştirilen programlardan biri satranç oyunudur. Çünkü: Satrancı öğrenmek oldukça kolay, ama onun 5, 10, 20, 30, 100… Hamle sonrasını tasarlamak için yetenekli, yöntemli ve matematik bilgisine sahip olmak gerekir. Üstelik öyle böyle değil, derin ve kapsamlı matematik bilgisi gerekir.   
Benzer kavramlara sahip insanlar, farklı mekân ve sürede, benzer davranışları sergiler. Hem Suudili müftü, hem Cübbeli, “Satranç kumardır” diyorlar. Matematik, bilgisayar ve bilgisayar programlarına yabancı cahil insanlar bu ilkelleri ağızları açık, koyunun çevreyi seyretmesine benzer dinliyorlar.  
Suudi Arabistan’daki bazı yasaklara kısaca göz atalım:
“Konserlerin, sinemaların ve şarkı söylemenin bir mahvoluş olduğunu biliyoruz”
Büyük Müftü Abdulaziz el-Şeyh televizyondan böyle sesleniyor. Suudi otoritelerinin konser ve sinemaların açılışına izin verileceğine dair planlara böyle tepki gösteriyor.
Müftü, “Gösterilen filimler liberal, iffetsiz, ahlaksız ve ateist olabilir; çünkü, filmler ithal edilecektir ve bizim kültürümüzü değiştirir.”
Müftü, “Konserlerde şarkı söylemek iyi değildir ve müzik, eğlence ve sinema açılışında ısrar etmek, erkek-kadın yan yana olmayı amaçlar… Önce kadınlar için ayrı bölüm söylerler fakat sonradan birlikte aynı bölgede olurlar. Bu bizim değerlerimizi çürütür ve ahlakımızı bozar. Gerçi kültürel ve bilimsel medya iyidir ama yetkililer şerre kapı açmamalıdırlar.” 
Suudi Arabistan’da Eğlence Otoritesi değişik etkinlikler tasarladı ama ABD’Lİ aktör Mike Epps tarafından üniversite kampüsünde gerçekleştirilmesi tasarlanan şov iptal edildi.  
Sinemalara ek olarak, Suudi Arabistan’da, kadın ve erkeklerin ortak alanlarda birlikte bulunması ve alkol yasaktır. Kadınların araba kullanması, tepeden tırnağa örtünmeden dışarı çıkmaları yasaktır. AFP 14-01-2017  
 Suudi Arabistan’da                            Yurtdışında Suudiler arabnews.com 16-1-2017
Guido Monaco büyük ve etkili fizik bilginidir. Bu bilge din adamının doğum ve ölüm tarihleri kesin değildir. (MS 991/992-1050) tarihleri arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.
Guido, günümüzde kullanılan solfeji insanlığa hediye eder. Solfej sayesinde, sesler tanınır ve denetim altına alınır. Avrupa’daki değişik kiliselerde, sadece sözleri değil, çıkarılan sesleri benzer ilahiler okunur. Örneğin, günümüzde, Edirne’den Erzurum’a kadar değişik illerde, ezan değişik biçimlerde okunur. Neden? Ezanın evrensel ölçülerle tanımı (Bestesi) yapılmamıştır. Her müezzin kendine göre okur. Ezanın bestesi yapılsa bile, müezzinler tanımlı müzik bilgisine yabancı olduklarından, bildikleri gibi okumaya devam ederler. 
Solfej sayesinde kilise korularının söylemesi için değişik besteler yapılır. Büyük besteciler ortaya çıkar. Süre içinde besteciler din dışı müziğe yönelirler. 
Günümüzde, notalar, ikili matematiksel sisteme çevrilerek sayısal ortamda kolayca iletilir.
İlkel din adamları bedensel hazlara asla itiraz etmez ve düşünme hazına asırlarca uzakta bulunurlar. Aklı doğmaların arkasına ittiklerinden, asırlardır Müslüman din adamından düşünür çıkmaz. Düşünür çıkmayınca:
_Sanatçı,
_Besteci,
_Edebiyatçı,
_Bilim adamı,
_Kâşif,
_İnançlı dindar yetişmez.     
Çoğunluk Müslüman ülkelerde sigara, uyuşturucu, kumar, hırsızlık, dolandırıcılık, arkadan hançerleme… Yaygındır.
Hiçbir Müslüman din adamı aşırı bedensel hazlara, lükse, basit araç-gereçlerle oynanan kumarlara, tapınmaya, zayıflara toplu halde saldırmaya… Tepki göstermez. Hatta pek çok saldırıyı tertipleyenler ilkel Müslüman din adamlarıdır.  
Herat, Afganistan
Kumarcılar bir horoz dövüşünü izliyor. Fotoğraf: Jalil Rezayee/EPA 2-1-2017 (Hangi Müslüman din adamı böylesi vahşi bir kumar oyununa karşı tepki gösterir?)
2013’te tahrik edilmiş bir kalabalık Lahore- Joseph Colony’da Hıristiyanların evlerini ateşe veriyor | A Arif, White Star
(Sonradan yapılan araştırmalarda, saldırıların, tamamen uydurma bahanelerle bazı din adamları tarafından tertiplendiği açığa çıkar; ama üzeri kapatılır.)
İlkel bir Müslüman din adamı, “Peygambere küfür ettiler!” deyip, çapulcuları-yağmacıları harekete geçirir; olaylar çığırından çıktıktan sonra, tahrikçiler ortalıktan kaybolur. Asırlardır bu kirli oyun devam ettirilir.
Eğer çapulcular, yağmacılar, eline sopa-silah alıp sağı solu ateşe verenler satranç oynayıp düşünen insan olursa ilkel din adamlarının tahrikleri gerçekleşir mi?
Satranç oynayıp düşünen insan olan, koyun gibi ilkel din adamlarının ve müsrif-hain liderlerin peşinden sürüklenir mi?
Mekke, Suudi Arabistan
Hacılar Kâbe’deki taşa dokunarak kendilerinden geçiyorlar. Fotoğraf: Amr Nabil/AP
Asırlardır Müslüman din adamları, İslamiyet öncesi inançları, toptan, “Puta tapar” diye iftira ederler. Resimdeki kullar taşa tapar değiller mi?
Keşke Müslümanlar sadece taşa tapar olsalardı; taşlardan insanlara zarar gelmez. Daha kötüsü, Müslüman bağnazların lidere tapmalarıdır. Taptıkları liderler kendilerini derin uçurumlara yuvarlar.
Müslümanlar inanır mı, tapınır mı? Taşa tapınanlardan düşünür, özgür birey, yaratıcı-inançlı insan olur mu? Olmaz ama muhbir olur:
Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (Ditib), Almanya’daki camilerinde görevli bazı imamların, Gülen taraftarları ile ilgili bilgileri Ankara’daki Diyanet İşleri Başkanlığı’na ilettiği yönündeki suçlamaları doğruladı. Ditib Genel Sekreteri Bekir Alboğa, Rheinische Post gazetesine yaptığı açıklamada, yapılan incelemeler sonucunda bazı imamların Gülen yandaşları hakkında Ankara’ya bilgi ilettiğinin anlaşıldığını kaydetti. Alboğa, Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Gülen taraftarlarıyla ilgili bilgi iletilmesi yönünde gönderdiği yazılı talimatın Ditib’e yönelik olmadığını savunarak, ‘Buna rağmen birkaç imam yanlış davranarak bu talimata uymuştur. Bu durumdan büyük üzüntü duyuyoruz ve bu konuda Diyanet ile de görüştük” açıklamasını yaptı. Dw.com 13-1-2017
İnanma, bellek etkinliği; tapınma, bedensel etkinliktir.
Ne diyelim: her dinde, inanan ve tapınanlar olur. 
degirmencinurettin@gmail.com
Nurettin Değirmenci
Elk. Yük. Müh.

Yorumlar kapatıldı.