İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lozan’a ve Anayasa’ya Aykırı Yönetmelik TBMM Gündeminde

CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, Türkçe yayın yapmayan gazetelere resmi ilan verilmesini yasaklan yönetmeliği TBMM’ye taşıdı. TBMM Genel Kurulu’nda konuşan ve Başbakan Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Doğan, söz konusu yönetmeliğin Lozan Antlaşmasına ve Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunu belirtti.

OHAL kapsamında 5 Ekim 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği” tepki topladı. Türkçe dışında yayın yapan gazetelere resmi ilan verilmesine yasak getiren yönetmeliğin iptali için CHP milletvekilleri tarafından yargıya başvurma kararı aldı.
Söz konusu yönetmeliği CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, TBMM gündemine de taşıdı. Doğan, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada 8 Ağustos 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın azınlık cemaatiyle yaptığı bir toplantıda azınlık gazetelerine resmi ilan verilmesini mümkün kılan mevzuat değişikliği yapılana kadar bu gazetelere Basın İlan Kurumu tarafından nakdi yardım yapacağı haberini verdiğini anımsattı.
LOZAN’A VE ANAYASA’YA AYKIRI
Bu kararın ardından dört yıl boyunca azınlık gazetelerine yardım yapıldığını ancak daha sonra bir gerekçe gösterilmeden bu yardımın kesildiğini belirten Doğan, “Söz verilmesine rağmen azınlık gazetelerinin resmi ilan almasına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Aksine, Resmî Gazete’de 5 Ekim 2016 tarihinde OHAL kapsamında yayınlanan yönetmelikle azınlık gazetelerinin resmi ilan alabilmelerinin önü tamamen kesilmiştir. Bu yönetmelik, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması ve Anayasa’ya aykırıdır. Bu yönetmelikle ne amaçlanmaktadır; basını kontrol altına alma, kontrol altına alamadığı basını susturma politikasının bir devamı mıdır?” dedi.
GEREKÇELERİNİZ NELER?
Doğan, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi de verdi. Doğan önergesinde söz konusu yönetmeliğin, azınlık basının sadece haber almak hakkının yerine getirilmesi bakımından değil, önemli bir kültürel görevi de üstlendiğini belirtti.
Süreç hakkında bilgi veren Doğan, Başbakan Yıldırım’a şu soruları yöneltti:
-Söz konusu yönetmelikle düzenlenen Türkçe dışında yayın yapan gazetelere resmi ilan verilmemesi kararının gerekçesi ve hukuki dayanakları nelerdir?
-Azınlık gazetelerine 4 yıl boyunca yapılan maddi yardımlar neden kesilmiştir?
-Azınlık gazetelerinin yaşadıkları mağduriyeti gidermek için bir düzenleme düşünülmekte midir?

-Bu karar basını kontrol altına alma ve susturma politikasının bir devamı mıdır?

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Selina DOĞAN
İstanbul Milletvekili
Türkiye’deki azınlık kurumları maddi zorluklar altında varlıklarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Diğer azınlık kurumları gibi azınlık gazeteleri de maddi zorluklara göğüs gererek ayakta kalmaya çalışmaktadır. Azınlık gazetelerinin varlığı, haber alma hakkı kadar kültürel haklar bakımından da en önemli görevleri üstlenmektedir.
Azınlık gazetelerinin önemli gelir kaynaklarından biri olan resmi ilan alımı 12 Eylül darbesiyle birlikte sona erdirilmiştir. 8 Ağustos 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, azınlık cemaati ile yaptığı bir toplantıda azınlık gazetelerine yeniden resmi ilan verileceğini belirtmiş ve mevzuat değişikliği yapılana kadar da Basın İlan Kurumu’nun nakdi yardım yapacağı haberini vermişti.
4 yıl boyunca azınlık gazetelerine yardım yapılmış ancak 4 yıl sonunda bu yardım gerekçe gösterilmeden kesilmiştir.
Azınlık gazetelerinin resmi ilan almasına ilişkin bir düzenleme yapılmadığı gibi Resmi Gazete’nin 5 Ekim 2016 tarihli sayısında yayımlanan “Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği” ile azınlık gazetelerinin resmi ilan alabilmelerinin önü tamamen kesilmiştir. Söz konusu yönetmelikle “Gazetelerin asgarî yüzölçümü içerisinde yer alan hususî ilân ve reklâmlar dışındaki her türlü yazı metnini Türkçe yayınlaması zorunludur” hükmü getirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması’nın 39’uncu maddesi azınlıkların Müslümanlarla özdeş medeni ve siyasal haklardan yararlanacağını içermektedir.
Anayasa’nın 10’uncu maddesi de herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu hükmünü düzenlemektedir.
“Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği”nin Lozan Barış Antlaşması’na ve Anayasa’ya açıkça aykırı olduğu görülmektedir. Bu bilgiler ışığında,
1- Söz konusu yönetmelikle düzenlenen Türkçe dışında yayın yapan gazetelere resmi ilan verilmemesi kararının gerekçesi ve hukuki dayanakları nelerdir?
2-Azınlık gazetelerine 4 yıl boyunca yapılan maddi yardımlar neden kesilmiştir?
3-Azınlık gazetelerinin yaşadıkları mağduriyeti gidermek için bir düzenleme düşünülmekte midir?
4-Bu karar basını kontrol altına alma ve susturma politikasının bir devamı mıdır?

Bilgi ve iletişim için
İnan Gedik
Cep: 535 5441663
TBMM: 312 4205751

Yorumlar kapatıldı.