İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hyetert okurlarına,

Değerli Hyetert okurları, uzun zamandan beri size yazamadık. Bu gün hem dertleşmek, hem de yeni okurlara ve sizlere Hyetert konusunda bilgi vermek istiyoruz. Değerli Dostlar, ülkenin darbe girişimi ve olağanüstü hal ilanı sonrası politik ve ekonomik durumu konusunda yazmak için çok erken. İki üç ay içinde durumun normale döneceğini tahmin ediyoruz. Her şeyin hayırlısı olsun. Yeni okurları da bilgilendirmek adına Hyetert’den söz edelim. Hyetert kardeş kuruluşu Hyelist yahoo group gibi Türkiye Ermenileri patriği Mesrob II’nin teşvik ve desteği ile kurulmuş ve daima Patriklik tarafından desteklenmiştir. Hyetert de özellikle Müslüman ülkelerde, Müslüman olmayan azınlıkların en önemli bazen de tek varlık nedeni olan dinin, kilisenin ve patrikliğin bilincinde olarak daima kiliseden ve patriklikten yana olmuştur. 

Türk aydınları Ermeniler için kilisenin önemini kabul ederken, önde gelen birçok Ermeni’nin kabul etmemesi din ve kilise karşıtlığı gariptir. Örneğin bir Türk akademisyen “Ermenilerde din ile milliyet, kilise ile Ermeni iç içe girmiştir. Aslında Ermeni milletinden, Ermeni devletinden, Ermeni tarihinden değil Ermeni kilisesinden, Ermeni kilise devletinden söz etmek gerekir. Çünkü Ermeni devleti fikrini doğuran Ermeni kilisesidir”[i]diyor. Yine Ermeni Araştırmaları ile görevli bir Enstitüde şu açıklama var: “Kilise, Ermenilerde toplanma yeri anlamı dışında sığınma yeri anlamına da gelmektedir. Bir devlete sahibi olmadan dünyanın çeşitli yerlerinde, farklı din ve milliyetten insanlarla bir arada ya da onların hakimiyetinde yaşayan Ermenilerin hiçbir zaman tamamen asimile olmadan yaşamalarının en önemli nedeni Gregoryen[ii]Kilisesi olsa gerek. Ermeniler, kiliseleri için ‘Ermeni milletinin can verilen ruhunun, yeniden dünyaya gelmek için yaşadığı vücuttur.’ demektedir. Gregoryen kilisesi etrafında toplanan Ermeniler bu topluluk etrafında oluşturdukları ortamda kendilerine yettikleri için dış kültürel etkilenmelerden etkilenmemişler ve asimilasyona uğramamışlardır.”[iii]Ne yazık ki bunu meşhur kilise karşıtlarına anlatmak zordur. Bütün bu nedenlerle Hyetert açık gizli kilise ve patriklik karşıtlarının tarafında değildir.


Değerli Dostlar, Hyetert’in yayın ilkesi, hedef kitlemize bilgi vermek ve gerektiğinde arşiv oluşturmalarına yardımcı olmak amacıyla lehte ya da aleyhte haber ve yazıları çeşitli kaynaklardan derleyip içeriğine dokunmadan aynen yayımlamaktır. Elbette haber ya da yazının haber değeri olması önemlidir.

Değerli Dostlar, Hyetert’in kabaca üç tür okuru var. İlk grup çok sadık okurlar. Bunların sayısı 2000 civarında. Ülkelere göre dağılıma bakarsak 800 civarında okur ABD’den, 1000 civarında okur Türkiye’den diğerleri de başta Almanya, Fransa, Kanada, Rusya başta olmak üzere 10-15 ülkeden. Tatil, hafta sonu vb her zaman Hyetert okuyorlar. İkinci grup ise sadık okuyucular ki bu da 1000 civarında, dağılım da yine ilk grup gibi. Bu grup okurlar Hyetert’i tatil günlerinde, bayramlarda vb okumuyor. Üçüncü bir grubu ise zaman zaman özel günlerde Hyetert okuyanlar. Bunların sayısı da 6-7.000 civarında. Ancak bu grubun büyük çoğunluğunu Türkiye ve ABD okurları meydana getiriyor. Almanya’nın soykırımı tanıması aşamasında okur sayımızı google istatistiğe göre 10.000 civarında oldu. Fetullah Gülen Ermen haberi verildiği gün okurumuz çoğunluğu Türkiye’den olmak üzere 12.000 civarındaydı. Bu demektir ki bilinirliğimiz eskiye göre epeyce artmış.
Değerli okurlar, bize güç veren siz okurlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Özellikle bize haber gönderen, başta Sayat Kuyumcuyan, Nurhan Becidyan, Dr. Sarkis Adam ve Ara Baltazar olmak üzere bütün dostlara teşekkür ediyor ve yardım ve desteklerinin devamını diliyoruz. Ayrıca ismini açıklanmasını istemeyen dostlarımıza ve çeşitli konularda bizi uyaran ve yorum yazan tüm dostlara da teşekkür borçluyuz. Sizlerden tek ricamız yorumlarda, -çoğu zaman kesin olarak hak etseler de- küfürden kaçınmanızdır.  
Hyetert’in hedef kitlesi Türkiye’de yaşayan Ermeniler başta olmak üzere, diasporada yaşayan Türkiye kökenli Ermenilerdir. Okurlarımızın Ermeniler dışında okurları ise, Türk insan ve azınlık hakları aktivistleri, bazı sosyalist ve liberal aydınlar ile azınlıkları izleyen resmi kuruluşlardır.
Türkiye Ermenilerini ardından da bütün Ermenileri ilgilendirenler haber ve yazılarda önceliklidir. İkinci sırada Türkiye’deki Müslüman olmayan azınlıkları ilgilendiren haber ve yazılar gelir. Son olarak da insan ve azınlık haklarını ilgilendiren haber ve yazılar Hyetert’de yer alır. Zaman zaman Hyetert’de Ermenice ve İngilizce haber ve yazılar çıkmakla birlikte Hyetert’in dili Türkçedir ve okurları Türkçe bilenlerdir. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar Ermenice ve İngilizce haber ve yazılara az yer veriyoruz.   

Değerli okurlar, sizlerden bazı ricalarımız var. Özellikle Türkçe haber ve yazılar öncelikli olmak üzere bizi ilgilendireceğini düşündüğünüz haber ve yazıları bize gönderin. Ayrıca bulunduğunuz ülkedeki etkinlikler ya da sorunlarla ilgili haber ve yazıları da bize gönderin. Kısacası bu küçük amatör gazetenin hem yazarı hem de gönüllü muhabiri olun. İkinci ve bizim için çok önemli olan isteğimiz ise Hyetert’in tanınmasına, bilinmesine yardımcı olmanızdır. Lütfen beğendiğiniz haber ve yazıları üye olduğunuz sanal gruplara ve arkadaşlarınız link vererek göndererek Hytert’in tanınmasına yardımcı olun. Bu arada bilindiği gibi vaftiz, düğün, ölüm, kırk, yıl dönümü ile ilgili ilanları Hyetert ilan bölümünde yayımlıyoruz. Bize gelecek bilgiler aynı gün ilan sayfasına girer.  
Değerli Okurlar, Hyetert okuyucu sayısının artmasındaki en önemli etken sosyal medya (özellikle Facebook) üzerindeki yayınlarımız oldu. Hyetert’i fb.com/hyetert ve twitter.com/hyetert üzerinden izlemek mümkün. Hyeter’e haber göndermek için üyelik gerektirmeyen hyetert@yahoogroups.com  gruba da yazabilirsiniz. Yorum yapmak için de facebooku kullanabileceğiniz gibi haber ve yazının altındaki yorum bölümüne girerek yorum yapabilirsiniz. 
Sevgili ve değerli okurlar, yazımıza son verirken siz okurlarımıza tekrar teşekkür ediyor yardım desteklerinizi bekliyoruz.
Sevgiyle kalın.
Hyetert



[ii] Gregoryan ya da bazı Ermenilerce kullanılan Lusavorçagan sözleri Ermeni Apostolik Kilisesi kastedilmektedir. Bu sözcükler Surp Krikor (Gregor) Lusavoriç’ten kaynaklanmaktadır.

Yorumlar kapatıldı.