İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Survivor izlemek milli konulardan önce geliyor”

Anadolu için Sevr’i dayatanların bölgeyi ikiye böldüğünü ifade eden Demirer, Ermeni, Kürtler ve Yunanların ülke üzerinde iddiaları bulunduğunu 97 yıl önce emellerine ulaşamayanların o amaçlarını sürdürmeye devam ettiğini kaydetti. Ülkesini terk etmek zorunda kalanların durumunu herkesin gördüğünü dile getiren Demirer, milli değerlere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.Konferansa konuşmacı olarak katılan Yazar Selahattin Aydemir ise Ermenilerin 365 gün bu konuda çalışmalarına devam ettiğini belirtti. Ermenilerin her fırsatta soykırıma uğradıklarını iddia etmeyi sürdürdüğünü söyleyen Aydemir, “Türkiye’deki satılık kalemler de sık sık soykırım cümlesini vurgulayarak konuyu anıyorlar” dedi. İki tür Ermeni bulunduğunu anlatan Selahattin Aydemir, cinayet işleyen, yağma yapan, evleri yakan, suç işleyen Ermenilerin yanında arkadaş olabilen, milletin ve devletin devamı için çaba harcayan Ermenilerin de bulunduğunu kaydetti. (Bunlar da Ulusalcı Kemalist kesim. Seç beğen al. HYETERT)

***
Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından düzenlenen Ermeni yalanları konulu konferans Turgut Özal İş Merkezi Belediye Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Konferansa katılım az olurken açış konuşmasını yapan ADD Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer, 19 Mayıs tarihinin milli varlığın öne çıkışı ve hanedandan sonra yurttaş olmanın tarihi olduğunu kaydetti. Konferans için İzmir’den konuşmacının gelmesine rağmen katılımın az olduğunu ifade eden Demirer, “Survivor izlemek artık milli konulardan önce gelmeye başladı. Her gün şehitlerimiz geliyor ve giderek duyarsızlaşıyoruz” dedi.
Anadolu için Sevr’i dayatanların bölgeyi ikiye böldüğünü ifade eden Demirer, Ermeni, Kürtler ve Yunanların ülke üzerinde iddiaları bulunduğunu 97 yıl önce emellerine ulaşamayanların o amaçlarını sürdürmeye devam ettiğini kaydetti.
Ülkesini terk etmek zorunda kalanların durumunu herkesin gördüğünü dile getiren Demirer, milli değerlere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Yazar Selahattin Aydemir ise Ermenilerin 365 gün bu konuda çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
Ermenilerin her fırsatta soykırıma uğradıklarını iddia etmeyi sürdürdüğünü söyleyen Aydemir, “Türkiye’deki satılık kalemler de sık sık soykırım cümlesini vurgulayarak konuyu anıyorlar” dedi.
İki tür Ermeni bulunduğunu anlatan Selahattin Aydemir, cinayet işleyen, yağma yapan, evleri yakan, suç işleyen Ermenilerin yanında arkadaş olabilen, milletin ve devletin devamı için çaba harcayan Ermenilerin de bulunduğunu kaydetti.

Son olarak konuşan Kevser Külahçı ise ermeni soykırımı olduğunu iddia eden güruhun son derece hilekar ve yalan söylemekten çekinmediğini belirtti.
Ermenilerin; Trabzon’dan Hatay’a kadar ülkenin doğusunun kendilerine ait olduğunu iddia ettiğini ifade eden Külahçı, 1800 lü yıllara kadar kardeşlik içerisinde geçen sürenin ardından Osmanlı Devletini idare edenlerin zayıflamaya başlaması ile birlikte hareketlenmelerin de başladığını anlattı. 1863 yılında Ermeni Milli Nizamnamesinin imzalandığını bunun da Ermenilerin başka bir halk olarak tanınması anlamına geldiğini kaydeden Külahçı, şimdi de aynı oyunların oynanmaya çalışıldığını, parlamento içinde başka bir parlamento kurulması için çalışmaların devam ettiğini dile getirdi. Külahçı, geçmişe takılıp kalınmaması ancak geçmişten ders alamayacak kadar da unutulmaması gerektiğini vurguladı.
(Erkan BAYATLI)

Yorumlar kapatıldı.