İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABTürkiye Anlaşması’na ‘İnsan Hakları’ Tepkisi

İnsan Hakları İzleme Örgütü ile Sınır Tanımayan Doktorlar, Türkiye ile AB arasında varılan mülteci anlaşmasına tepki gösterdiler. İki örgüt de anlaşmanın insan hakları ile bağdaşmadığı görüşünde. Avrupa Birliği ve Türkiye arasında varılan mülteci anlaşması taraflarca önemli bir başarı olarak kaydedilse de, savaştan kaçan sığınmacıların durumundan kaygı duyan insan hakları örgütleri, anlaşmayı insani bulmuyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile vardığı anlaşmanın AB’nin sığınmacı hakkını garanti altına alma ve toplu sınır dışına karşı olan ilkeleri ile çeliştiğini bildirdi. Örgüt Türkiye’de insan hakları ihlallerine de dikkati çekti.

Avrupa Birliği 
ve Türk yetkililer Brüksel’de Türkiye’den Yunanistan’a yönelik sığınmacı akınını engellemek için anlaştıklarını açıkladı. Ancak anlaşmaya İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden eleştiri geldi. Örgüt, anlaşmanın Avrupa Birliği’nin ilkeleri ile çeliştiğini belirtti.
Örgütün mülteci hakları direktörü Bill Frelick, anlaşmanın kalbinde temel bir çelişki olduğunu kaydetti. Frelick, tarafların toplu sınır dışı durumunda insanların nasıl bir uluslararası koruma altında olacaklarına dair bir görüş belirtmediğini kaydetti.
Anlaşma ayrıca Türkiye tarafından kabul edilen her bir Suriyeli karşılığında bir Suriyelinin Türkiye’den Avrupa Birliği ülkelerine yeniden yerleştirmesini öngörüyor. Bu vaatler zayıf bir temele dayanıyor, çünkü geçen yıl AB ülkeleri 2017’nin sonunda kadar 22 bin 500 sığınmacıyı Avrupa’da yerleştirecekti, ama bu rakam sadece 800 civarında sığınmacıda kalmış durumda.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün ‘soru-cevap’ belgesine göre Türkiye Suriye, Irak, Afganistan’dan, yani “Avrupalı olmayan” sığınmacıları mülteci olarak kabul etmiyor.için güvenli ülke kabul edilemez. Türkiye 1951 tarihli Mülteci Konvansiyonu’nu imzalayan ülkelerden ama sadece bu konuda coğrafi sınırlama da koyan tek ülke. Sadece Avrupalılar Türkiye’de mülteci statüsü alabiliyor. Sığınmacılar için etkili koruma sağlamıyor ve mülteci olmak isteyenleri Suriye’ye geri gönderebiliyor.
AB liderleri için, Türkiye Suriye sınırına etkisini düşünmeden sınırlarını kapamaları “sığ bir düşünce” diyen Frelick, Türk sınırının mülteci olmak isteyen Suriyeliler için hala kapalı olduğunu hatırlattı.
Anlaşma Avrupa Birliği’nin Türkiye ile Suriye içinde güvenli bölge oluşturma taahhüdünü de içeriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye’nin kuzeyinde mevcut durum göz önüne alındığında, “güvenli bölgenin” sadece lafta kalacağını ve evlerini terk etmiş 
insanların hayatlarını riske atacağını belirtiyor. 
8 Mart anlaşması sığınmacı akınını önlemek konusunda ‘dönüm noktası’ olarak nitelendiriliyor. Kasım 2015’te Türkiye ile AB arasında varılan uzlaşıdan bu yana her gün ortalama 2 bin 500 kişi Ege Denizi’ni geçiyor. Anlaşmanın ayrıntıları, 17 Mart’taki zirvede netleşecek. AB’nin Türkiye’de 2 milyondan fazla Suriyeli için yardım miktarını sağlık, eğitim, ve diğer temel hizmetler alanında iki katına, 6 milyar Euro’ya çıkarması bekleniyor.
Türkiye’de kötüleşen insan hakları durumuyla ile ilgili endişelerini dile getiren İnsan Hakları İzleme örgütü, Avrupa Birliği’ne acilen bu konularda Türkiye ile görüşmesini tavsiye ediyor.
“Mülteciler pazarlık konusu olmamalı” diyen Frelick’e göre Avrupa Birliği’nin sığınmacı sistemiyle Avrupa değerlerinin bütünlüğünün tehlike altında olduğu uyarısında bulunuyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar: ‘Anlaşma insani değil’
Brüksel’de varılan AB-Türkiye anlaşmasına bir tepki de Paris merkezli Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünden geldi. “Anlaşma insani değil” diyen örgütün insani işler ve sığınmacı rehabilitasyonu konusundaki danışmanı Aurelie Ponthieu, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere ye verdi:
“Avrupalı liderler gerçekle bağlarını tamamen kaybettiler. Bugün AB ve Türkiye’nin üzerinde çalıştığı anlaşma, insani değerlerin hor görülmesinin en iyi örneği. Anlaşma çerçevesinde Avrupa’ya gidebilmek için hayatını tehlikeye atan ve toplu halde Türkiye’ye gönderilecek her mülteci karşılığında, bir mültecinin Türkiye’den Avrupa’ya seçilip gönderilmesi söz konusu. Üstünkörü yapılmış bu hesaplama, insanları basit bir istatistiğe indirgiyor ve hak ettikleri insani muameleden ve korunma hakkından yoksun bırakıyor.”
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü Avrupa mülteci krizinin bir politika haline dönüştürüldüğün savunan Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Avrupalı liderlere ihtiyacı olan kişilere gerekli güvenlik, hukuki geçiş ve insani yardımların sağlama çağrısında bulunuyor.

Yorumlar kapatıldı.