İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Güvener:’Sur’un dokusu değiştiriliyor

Diyarbakır – Sur’da 81 gündür devam eden yasağı değerlendiren Diyarbakır Kilisesi Ruhani Önderi Ahmet Güvener, Ermeni Soykırımı’nı hatırlatarak, “Kürt ve Türk halkları arasında bir kutuplaşmaya gidiliyor ve bu durum bizi kaygılandırıyor. Ermeni Soykırımı’nın daha o yaraları iyileşmeden Kürtler ile Türkler arasında buna benzer bir acının oluşmasını bu ülke kaldıramaz” dedi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki sokağa çıkma yasağı 81’inci gününe girerken, asker ve özel harekat polislerin saldırıları şiddetlenerek artıyor. “Yaşam hakkı”nın ihlal edildiği ilçede, bir yandan evler tank ve top atışlarıyla yıkılırken bir yandan da ibadethane ve tarihi mekanlar hedef alınıyor. Sur’daki saldırıları değerlendiren Diyarbakır Kilisesi Ruhani Önderi Ahmet Güvener, Ermeni, Süryani ve Yahudi toplumlarının yaşadığı Diyarbakır’da var olan mozaik yapının ilçedeki kuşatma yüzünden çöktüğünü söyledi.
‘Sur’un dokusu değiştiriliyor’
Asker ve özel harekat polislerinin Meryem Ana Kilisesi’nin kapılarını kırdığını öne süren Güvener, yapılan saldırılardan sonra havuz medyada çıkan “Meryem Ana Kilisesi’nde mühimmat bulundu” haberlerinden dolayı tedirgin olduklarını aktardı.
Güvener, cemaat olarak üç aydır ibadet yapamadıklarını ifade ederek, “Camiler ve kiliseler bilinçli bir şekilde hasar görüyor ve buranın dokusu saldırılarla değiştirilmeye çalışılıyor. Bu saldırılar bilinçlidir ve bu durum bizi kaygılandırıyor” dedi.
‘Benzer acıyı bu ülke kaldıramaz’
Ermeni Soykırımı’nı hatırlatan Güvener, “Yüzyıllardır burada Süryaniler ve Ermeniler vardı. Ama ne yazık ki elbirliği ile bu insanların hayatlarını bitirdik ve bu insanlar çekip gittiler. O insanların yürek kanamaları ne yazık ki devam ediyor. Şu anda aynı durumun Kürt ve Türkler arasında olacağı korkusunu yaşıyoruz ve halklar arasında kutuplaşmaya gidiliyor. Ermeni Soykırımı’nın daha telafisi olmadan, daha o yaralar iyileşmeden Kürtler ile Türkler arasında buna benzer bir acının oluşmasını bu ülke kaldıramaz. Onun için bunun önüne geçilmesi gerekir” dedi.
‘Sur’a gitmeye hazırım’
Cizre’de “vahşet bodrum”larında yüzlerce insanın katledildiğini belirten Güvener, yapılan katliamın tarihin sayfalarına kara bir leke olarak geçtiğini söyledi.
İkinci bir Cizre vakasının yaşanmaması için Sur’da bodrumlarda kalan yurttaşların yardımına gitmeye hazır olduğunu dile getiren Güvener, ilçede derhal silahların susmasını ve “insani yaşam koridoru”nun açılması gerektiğinin önemine dikkat çekti.(DİHA)

Yorumlar kapatıldı.