İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hukuka kılıç çeken yenilmeye mahkûmdur

Ali Rıza Taşdelen
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Ermeni Dernekleri Koordinasyonu Konseyi’nin her yıl Ocak sonunda düzenlenen geleneksel gecesinin yine baş konuğu idi. Hollande, Ermeni diasporasına bilmem bu kaçıncı kez yine söz verdi. 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yeni bir yasa tasarısı hazırlıyorlarmış. Hazırlanacak tasarı ile ilgili rapor hazırlama görevini de eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Fransız Jean Paul Costa’ya vermiş. Aman ha ! Öyle bir tasarı hazırlayalım ki «AHİM’in Perinçek kararına ve Fransız Anayasa Konseyi kararına ters düşmesin» talimatını vermiş «en büyük hukukçulardan biri olan Jean Paul Costa’ya». Ve eklemiş Hollande: «kimsenin karşı çıkamayacağı» bir tasarı olsun. (Hep beraber göreceğiz. HYETERT)

Aslında Hollande bu söylediklerine kendisi de inanmıyor. Şu sözlerinden ruh halini anlamak mümkün: Fransız Anayasa Mahkemesi’nin Şubat 2012 kararına gönderme yaparak «bir seçim öncesi çarçabuk, acelece oylanan bu tasarının sizleri olduğu gibi bizleri de hayal kırıklığına uğrattığını biliyorum (…) Anayasa Konseyi’nin reddedeceği veya AHİM’in Fransa’yı mahkûm edeceği yeni bir yasa ülkemiz ve Ermeni davası için korkunç yenilgi, inkarcılar için bir zafer olacaktır».
‘PERİNÇEK KARARI’ YALANLARI TUZLA BUZ ETTİ
Korku dağları sarmış! Öyle ya ! Hukuka ve Aydınlanma değerlerine karşı kılıç sallamak kolay olmasa gerek.
Avrupa’da bu emperyalist yalanın en ateşli savunucusu ülke Fransa’ydı; «dı» diyorum, çünkü bu yalan -ayrıntılarına burada girmeyeceğim- Şubat 2012 Fransız Anayasa Konseyi, Aralık 2013 AHİM İkinci Daire, Ocak 2015 AHİM Büyük Daire ve Aralık 2015 tekrar Fransız Anayasa Konseyi’nin kararlarıyla tuzla buz olmuş, 100 yıllık yalan hukusal ve bilimsel olarak tarihe gömülmüştür.
Fransız devleti “Ermeni Soykırımı”nı tanıma sürecini 1998’de başlattılar. Meclis tasarıyı kabul etti. 1999 ve 2000’de iki kez Senato “tasarı anayasamıza aykırıdır” diyerek reddetti. Yasa 2001’de kabul edildi. 2006 yılında bu kez sözde soykırımı kabul etmeyenlere ceza öngören tasarıyı Meclis’e getirdiler ve kabul ettiler. 4 Mayıs 2011’de Senato aynı gerekçe ile tasarıyı reddetti. Ve nihayet, Aralık 2011’de Meclis, Ocak 2012’de Senato tasarıyı kabul etti. Yasa tasarısı sözde Ermeni soykırımının varlığını inkar edenlere 1 yıl hapis ve 45 bir avro para cesası öngörüyordu. Ancak yasa tasarısı Fransız Anayasa Konseyi tarafından iptal edildi. Konsey Fransız Anayasası’nın 34. maddesine ve 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin ifade, basın ve araştırma özgürlüğüne aykırı olduğunu hatırlatıyor ve “ Yasayla tanınan soykırımları reddedenlere ceza öngören yasa anayasaya aykırıdır” kararı veriyordu.
O günlerde Fransa’nın eski Anayasa Konseyi Başkanlarından Robert Badinter bir gerçeğe dikkat çekiyordu: «Diyelimki, Fransa’da, bir Türk bürokrat veya gazeteci yazara Ermeni Soykırımı üzerine sorular soruldu, o da Türkiye’nin resmi söylemini dile getirdi; Ermeni dernekleri Fransız mahkemelerine başvuracaklar; dava açılan kişi yasanın düşünce özgürlüğünü engellediği için, Anayasanın önceleği ilkesinden haraketle Anayasaya aykırı olduğunu gündeme getirecek; bu da, asla tanınmaması gereken 2001 Ermeni Soykırımını tanıyan bellek yasasının Anayasaya uygunluğu sorununu zorunlu olarak Anayasa Mahkemesinin önüne taşıyacaktır .»
YOK HÜKMÜNDE KARARLAR
2001’de Fransa’nın asılsız Ermeni Soykırımı’nı tanıyan yasa parlamento tarafından yangından mal kaçırırcasına bir avuç parlamenter tarafından çıkarılmıştı. Anayasa Konseyine götürülmemişti. Değerli arkadaşım Habip Hamza Erdem’in dediği gibi «bu yasa değil ama karar olup, eğer Anayasa Konseyi önüne getirilecek olursa, o da ‘yok hükmünde’ addedilecektir.».
Zaten Anayasa Konseyi bu Tanıma Yasasını «Kural dışı/normlara uymayan» yasalar arasında sayıyordu. Anayasa Mahkemesi, 29 Temuz 2004 tarihinde 2004-500 DC numaralı ve 21 Nisan 2005 tarihinde 2005-512 DC numaralı kararlarının dosyalarında bulunan ek belgede buna dikkat çekiyordu.
Bugün elimizde kapı gibi AHİM’in Periçek kararı ve onu destekleyen Fransız Anayasa
Konseyi’nin kararları var. 2005’de İsviçre’de Doğu Perinçek’in önderliğinde başlayan yalan çiğneme eylemi, 2006 Berlin, 2007 Paris eylemleri ve Lozan mahkeme süreçlerinden geçerek Strazburg’ta AİHM zaferiyle sonuçlandı.
Bu emperyalist yalanı çiğnememizi artık engelleyemeyecekler. Sıra; bu yalanı tanıyan «yasaları» ve ortaokullarda gencecik dimağları zehirleyen tarih kitaplarındaki yalanları çiğnemeye ve kaldırtmaya gelmiştir. Bırakalım Hollande, başında ASALA teröristlerinin yönecilerinin ve avukatlarının olduğu dernek militanlarını avutmaya devam etsin. Fransa’da yaşayan Ermeni kökenli kardeşlerimizin çoğunluğu bu militanlara itibar etmemektedir. Zafer evrensel hukuku ve kardeşliği savunanların olacaktır.

Yorumlar kapatıldı.