Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği tarafından 2007 yılında Soykırım İnkarcılığına karşı Türkiye’de verdiği mücadeleden dolayı Saraybosna’da ödüllendirilen ve 3-4 Kasım 2015 tarihinde Telaviv’de yapılacak olan Soykırım: Tarih ve Hatıra/Ermeni Soykırımının Yüzüncü Yılına Vurgu başlıklı Uluslararası Konferansın konuşmacılarından biri olan Ragıp Zarakolu, yine yargı önüne çıkacak. Zarakolu, 2012 yılında İsveç Parlamento üyeleri ve Uluslararası Yayıncılar Birliği tarafından Nobel Barış Ödülüne de aday gösterilmişti.
Suçlama: Terör örgütüne üyelik
Delil: Bir Kürt TV kanalının (ROJ TV) kendisi ile 2010 yılında röportaj yapması.
İstenecek olan ceza: Terör örgütüne üyelikten 5 ila 10 yıl arası hapis.
Ermeni Soykırımının 100. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen 22-23 Nisan tarihlerinde Erivan’da düzenlenen Global Forum’un konuşmacılarından biri olan ve 90’lı yıllardan beri soykırım inkarcılığına mücadele veren, yayınevimiz Belge Uluslararası Yayıncılığın rahmetli Ayşe Nur Zarakolu ile birlikte kurucusu olan Ragıp Zarakolu hakkında, Erivan’da yaptığı konuşmadan sonra, sümen altında “uyuyan dosyalardan biri gündeme getirildi.
Zarakolu, Erivan’da yaptığı konuşmada TC’nin Ermeni Soykırımının tanınması konusunda, Osmanlı Mehter Marşı adımları ile yürüdüğünü, yani iki adım atarsa bir adım geri attığını belirtmiş ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbadian da, ondan bir alıntı yapmıştı.
Zarakolu 2011 Ekiminde terör örgütüne yardım suçlaması ile tutuklanmış ve 5 ay hapiste tutulduktan sonra mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Gerekçe ise, şu anda Türkiye Parlamentosunda 80 üyesi olan legal bir partinin Siyaset Akademisin açılışına birkaç yıl önce katılmış ve kısa bir konuşma yapmış olmasıydı.
Zarakolu hakkında 2010 yılında açıldığı belirtilen “yeni” soruşturma o zaman gündeme getirilmemişti.
Ama ne hikmetse, soykırımın 100. Yılında bula bula böyle bir dosyayı gündeme getiriyorlar.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2010 yılında açıldığı belirtilen dosya, Savcı Ramazan Dinç tarafından düzenlenen 2015/9942 sayı ile, “Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Dosyası” adı altında yeni bir soruşturma dosyasına dönüştürüldü.
Geçtiğimiz günlerde, Ankara Savcılığının talimatı üzerine Ragıp Zarakolu’nun ifadesi İstanbul’da alındı.
Dosyada 9 gazeteci daha aynı suçlama ile yüz yüze. Suçlama: Kürt Kanalı olduğu iddia edilen ve merkezi Kopenhag’da bulunan ROJ TV’nin güncel konulara ilişkin sorularına cevap vermek.
Zarakolu’na sunulan dosyada, kendisinin yaptığı iddia edilen konuşmanın ne bilgisi ne de kaydı bulunmamasına karşın, kendisine “terör örgütü” üyeliği suçlamasında bulunulup, soru yöneltilebiliyor.
Şu anda kapanmış olan ama yayınına başka bir isimle devam eden Kürt kanalı, bir terör örgütüne, yani Kürdistan İşçi Partisine (KİP) ait olduğu iddia edilen TV kanalı, telefonla kendisi ile bağ kurulduğuna göre, kendisinin bu TV kanalının “muhabiri” olduğu, bu TV kanalı da, iddiaya göre terör örgütüne ait olduğuna göre, RZ’nin de terör örgütü üyesi olduğu, hiç akla sığmayacak bir biçimde iddia olunabiliyor.
Ama günümüzde her türlü muhalif söyleme karşı, hatta en büyük medya organlarına bile “terörizm” suçlaması yöneltilebildiğine göre, RZ’ye yöneltilen bu suçlamaya da şaşırmamak gerek.
RZ, talimatla alınan ifadesinde, 1968’den bu yana, 40 küsür yıldır gazetecilik yaptığını, görüş ifade ettiği ulusal ve uluslar arası kanalların sayısı hatırlamadığını. Kendisini arayan hiçbir kanala, rengini, ırkını yada siyasi görüşünü sormadığını belirtti. Muhabirlik iddiasını da saçma bulduğunu, kendisini bir çok süreli veya süresiz yayın organının yayın yönetmenliğini yaptığını, sarkastik biçimde “muhabirlik” aşamasını gençlik yıllarında kaldığını belirtti.
RZ’ye tekrar ifadesinin alınabileceği belirtildikten sonra, top yeniden Ankara’daki Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Savcılığına iletildi.
Aşağıda istendiğinde iktidarlar tarafından, her türlü muhalif düşünce ve eyleme karşı, çekiştirilerek amacı dışında, Terörden çok muhaliflere karşı kullanılan Terörle Mücadele Kanununun ilgili maddeleri yer almakta.
Madde 1– (Değişik birinci fıkra: 15/7/2003-4928/20 md.) Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.
Madde 2 – Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur.
Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır
Madde 4 – (Değişik: 29/6/2006-5532/3 md.)
Aşağıdaki suçlar 1 inci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır:
a) Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319 uncu maddeleri ile 310 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
Madde 5 – (Değişik: 29/6/2006-5532/4 md.)
3 ve 4 üncü maddelerde yazılı suçları işleyenler hakkında ilgili kanunlara göre tayin edilecek hapis cezaları veya adlî para cezaları yarı oranında artırılarak hükmolunur. Bu suretle tayin olunacak cezalarda, gerek o fiil için, gerek her nevi ceza için muayyen olan cezanın yukarı sınırı aşılabilir. Ancak, müebbet hapis cezası yerine, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Suçun, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması dolayısıyla ilgili maddesinde cezasının artırılması öngörülmüşse; sadece bu madde hükmüne göre cezada artırım yapılır. Ancak, yapılacak artırım, cezanın üçte ivkisinden az olamaz.
Madde 7 – (Değişik: 29/6/2006-5532/6 md.)
Cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1 inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanlar Türk Ceza Kanununun 314 üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır. Örgütün faaliyetini düzenleyenler de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılır.
(Değişik ikinci fıkra: 11/4/2013-6459/8 md.) Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Aşağıdaki fiil ve davranışlar da bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılır:
a) (Mülga: 27/3/2015-6638/10 md.)
b) Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi, terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde;
1. Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması,
2. Slogan atılması,
3. Ses cihazları ile yayın yapılması,
4. Terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi.
(Ek fıkra: 27/3/2015-6638/10 md.) Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, kimliklerini gizlemek amacıyla yüzünü tamamen veya kısmen kapatanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Bu suçu işleyenlerin cebir ve şiddete başvurmaları ya da her türlü silah, molotof ve benzeri patlayıcı, yakıcı ya da yaralayıcı maddeler bulundurmaları veya kullanmaları hâlinde verilecek cezanın alt sınırı dört yıldan az olamaz.
İkinci fıkrada belirtilen suçların; dernek, vakıf, siyasî parti, işçi ve meslek kuruluşlarına veya bunların yan kuruluşlarına ait bina, lokal, büro veya eklentilerinde veya öğretim kurumlarında veya öğrenci yurtlarında veya bunların eklentilerinde işlenmesi halinde bu fıkradaki cezanın iki katı hükmolunur.
TCK 314 Silâhlı örgüt
(1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.
Yorumlar kapatıldı.