İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AİHM, İNSANLIĞA KARŞI KASTI KOLAYLAŞTIRAN, TARİHİNİN EN YANLIŞ KARARINI ALMIŞTIR!

Soykırım Karşıtları Derneği -Almanya
Vakti zamanında Küçük Asya ve Doğu Trakya Hıristiyanlarının ve Ezidilerinin, katline seyirci kalan suç ortağı olan Avrupa devletlerinin en saygın yargı kurumu İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), “Türk özel harbi”nin ırkçı provokatörü Doğu Perinçek’e, soykırım mağduru halklara karşı alenen hakaret etme, iftira atma, onları egemen topluma hedef gösterme “özgürlüğü” tanıdı. Bu kararın, uluslararası alanda etki niteliği ve örnek teşkil etmesi bakımından, zaten Türkiye’de her gün her saat kin ve nefrete, ipe sapa gelmez iftiralara, fiili saldırılara maruz kalan, katledilen soykırım mağduru halklar, bundan sonra “fikir özgürlüğü” adına sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda dünyanın her yerinde daha kolay ırkçı kalkışmaların hedefi olacaklar.

Neredeyse her gün yeni bir insanlık suçu işlenen Türkiye’de, Türk özel harbince yönlendirilen “Talat Paşa Komitesi”, “ASİMDER”, “Alperenler” vb. kriminal suç şebekeleri, “düşünce özgürlüğü” adına tıpkı Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi, bundan sonra da soykırım mağduru halklara daha rahat hakaret etme, iftira atma ve hedef gösterme “hakkına” sahip olacaklar.

“Düşünce özgürlüğü” adına alınan bu karar, antisemit cinayet suçlarının artış gösterdiği, yabancı düşmanı saldırıların ürkütücü boyutlara ulaştığı bir ortamda, gittikçe sağa kayan ırkçılaşan Avrupa’nın Holocaust’un inkârına, onu mazur gösterme “tartışmalarına” ve sonuçta inkarına da kapıları aralaması anlamına gelmektedir.
Bu nedenle AİHM, insanlığa karşı kastı kolaylaştıran, tarihinin en yanlış kararlarından birini almıştır ve derhal etkisini de göstermeye başlamıştır.
Almanya Parlamentosu’nda bu ay görüşülüp karara bağlanmasına kesin gözüyle bakılan ve Almanya’nın kendi sorumluluğunu da kabul edeceği 1915 Ermeni Soykırımı Yasa tasarısı; Mülteci sorununun gündemde olduğu bu günlerde “Türkiye’yi gereksiz yere kışkırtmamak” gerekçesiyle bilinmeyen bir tarihe ertelenmiştir.
Reel politika, bir başka ifadeyle ikiyüzlü oportünizm, dün olduğu gibi bu gün de politikacıların vicdanını kemirmeye devam ediyor. Soykırım Karşıtları Derneği (SKD) olarak, adaleti güncel çıkarlara kurban eden skandalı nitelikli bu politikayı, şiddetle protesto ediyoruz!
  
AİHM kararını, soykırımın 100. Yılında, soykırım suçlularının izinde giden inkar toplumu (iktidarı ve “muhalefetiyle”), Türkiye için eşine ender rastlanan bir “zafer’’, Doğu Perinçek gibi bir ırkçı provokatör de kazanılan “zaferin” komutanı olarak adeta göklere çıkarmaktadır. Anlaşılan odur ki, TC Mustafa Kemal’den sonra, onlarca yıldır aradığı ikinci karizmatik liderine kavuşmuş bulunmaktadır. Zaten ona da böylesi yakışır.
“Türkiye Türklerindir” gazetesi “Hürriyet” Perinçek’in şu sözlerini duyurmayı ihmal etmedi: “Bütün dünya bilmelidir ki, Türkiye hiçbir baskıya boyun eğmeyecektir. Türkiye’yi bölmeye hiç kimsenin gücü yetmez. AİHM’ye olan güvenimiz kuvvetlenmiştir. AİHM’nin bu kararını şu an Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü için savaşan Mehmetçik’e armağan ediyoruz”  Bakınız: http://www.hurriyet.com.tr/tarihi-karar-40002553
Kıdemli Provokatör, içine düştüğü gayri-ihtiyari zafer sarhoşluğunun etkisiyle iplerinin nereye bağlı olduğun da itiraf etmekten kendini alamadı. Soykırımcı inkârın ardında duran esas gücün TSK olduğunu, dolaylıda olsa itiraf etti. Tıpkı kendisi gibi, bütünün kıdemli provokatörlerin ve kendisine davanın her aşamasında refakat eden iktidarın ve “muhalefetin” de nereden sevk ve idare edildiğine de gönderme yapmış oldu.
   
Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Perinçek şahsında AİMH kararından duyduğu memnuniyeti, şu sözlerle ifade etti: “Son derece memnunum. Sayın Doğu Perinçek’i   kutluyorum.  Çok önemli bir çalışma yaptı. Çok önemli bir başarı sağladı. Türkiye kendisine minnettardır.” Bakınız: http://www.aydinlikgazete.com/politika/kilicdaroglu-aihm-kararini-degerlendirdi-h77362.html
İktidar partisi (AKP) Çanakkale milletvekili Bülent Turan’da benzer görüşleri kamuoyuna duyurdu. Bakınız: http://www.milliyet.com.tr/ak-partili-turan-aihm-nin-perincek-kararini-canakkale-yerelhaber-1015718/
Nice masumun ihbar edilmesinde, işkence görmesinde, katledilmesinde parmağı olan Türk Özel Harbinin kıdemli provakatörü, TÜRK NASYONAL SOSYALİSTİ Doğu Perinçek’in, soykırım mağduru halklara karşı KİN ve NEFRET üretme, HEDEF GÖSTERME “özürlüğünü”, kutlayacak kadar alçalmış bir bir “muhalefet” liderinin, Doğu Perincek’ten özde bir farkının olmadığının altını çizmek zorundayız. Her ikisinin de soykırımın inkârından, soykırım rejiminin ayakta tutulabilmesi için soykırımın devamından yana olduklarından, asla kuşkumuz yok. Bu bakımdan Perinçek’in “Vatan Partisi” ile Kılıçdaroğlu’nun CHP’si, Erdoğan’ın AKP’si arasında hiçbir fark yoktur. Türkiye’nin bütün soykırım inkarcıları ve dahil oldukları kurum ve kuruluşları gibi, hem Doğu Perinçek’in hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve aynı zaman da temsil ettikleri partilerin soykırım mağduru halklara (Ermeni, Helen, Asuri-Süryani, Ezidi), şu an soykırımın hedefi olan halklara (Kürt halkı ve Alevi inancı mensubu halklar), ezilen sınıf ve tabakalara DÜŞMAN oldukları artık ayyuka çıkmış bir gerçektir.
Böylesi siyasi kişiliklerden ve temsil ettikleri partilerden, halklarımız adına muhalefet yürütmeleri beklenebilir mi? 1915 soykırımının inkârına karşı tavır, GERÇEK MUHALEFET için turnusol kâğıdı işlevini görecektir. 1915 soykırımını kabul etmeyen, onunla yüzleşmekten kaçan bir politikacının, “ben insanım” diyen bir TC vatandaşının, kendine “demokrat” sıfatı yakıştırması sadece bir sahtekârlıktır. TC devletinin, işlediği insanlık suçlarını (en son Ankara Barış Mitingini kana bulayan barbarlıkta dahil), soykırım sabıkalı egemen yapının ayakta tutulması için ihtiyaç duyduğu gerçeğini, kamuoyuna doğru anlatamayan bir “muhalefetin”, başından itibaren yenilgiye mahkum olduğu, hepimizin bilmesi gereken en yakıcı geçekliğimizdir.
Yapıcı eleştirilerimizle destek verdiğimiz devrimci muhalefetin başını çeken HDP’ni, “düşünce özgürlüğü” adına soykırım inkarcılığına asla pirim vermemesi gerektiği noktasında, dostça uyarmayı bir insanlık görevi kabul ediyoruz.
Ezilen halkların, ezilen sınıf ve tabakaların devrimci muhalefeti, onlara yol gösteren meslek örgütleri ve devrimci partileri, canımıza, kanımıza susamış soykırım sabıkalı TC devletinin varlığını, soykırım kurbanlarının cesetleri üzerinde devam ettirmesine, izin vermemelidirler. Bu ülkenin devrimci muhalefeti, mezarsız ölüler üzerine “yeni bir hayat” kurmayı asla kabul etmemelidir. Soykırımın kabulü için canla başla mücadele, tarihimizin kanlı karanlık sayfaları ile dürüstlükle yüzleşme, yeni soykırımları engellemenin garantisi olacaktır.
Ezilen halklara, ezilen sınıf ve tabaklara düşman olan TC devleti, eninde sonunda kaybedecektir. İşlediği her yeni insanlık suçu onu, yok oluşa bir adım daha yaklaştırmaktadır.
İnsan onuruna layık gelecek, insanlığa karşı işlenmiş suçlarla yüzleşme medeni cesaretini gösteren, geçmişinde soykırım suçlarına ortak olmuş suç ittifaklarından doğru dersler çıkarmasını bilen, soykırım yarasını sarmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamayı öğrenen, gerçek devrimci muhalefetin olacaktır!
                                                                                                                    Frankfurt, 18.10.2015
Verein der Völkermordgegner e.V. Frankfurt / Main
Soykırım Karşıtları Derneği (SKD); Kontakt : Ali Ertem, Tel.: 0049/69/5970813; E-Mail: skd@gmx.net

Posted by: “Ali Ertem” <skd@gmx.net

Yorumlar kapatıldı.