İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nobel’in Gizli Eli; Pamuk’un ‘Ab’ileri

Son günlerde Nobel ‘Barış’ Ödülü’nün gündemde olması akla 2006 yılında Nobel’in skandal bir açıklama ve hadiseler bütünüyle kendisine sipariş edildiği Orhan Pamuk’u getirdi. O gün neler yaşandı? Orhan Pamuk’un ‘AB’ileri Ermeni tartışmalarına neden ve nasıl müdahil oldu? Pamuk o açıklamayı neden yapma gereği duydu?

Furkan Hasdemir | Analiz 
PAMUK GÖRÜNÜMLÜ DİKEN
“Bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü. Benden başka kimse bundan bahsetmeye cesaret edemedi”
Yazar Orhan Pamuk bundan tam 9 yıl önce, Nobel Edebiyat Ödülü arefesinde, İsviçre’de yayınlanan Das Magazin adlı haftalık bir dergide ‘sunmuştu’ bu ifadeyi. Sözleşme beyannamesi gibi… Bu sloganik söz karşılığında, Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ilk Türk olmanın tatminliği. Sözleşme kimle; ‘Ermeni lobisi’
Mon amie Arménie
“Alt tarafı bir romancının siyasi çıkışı ne var ki bunda?” diyenlere şu soruyu soralım;
Ermeni lobisinin hızlı günleri… Yıl 2006… Fransa’da atağa kalkmışlar. Şu olaylar 2006 yılında oldu;
– 2006 Fransa’da, ‘Ermeni Yılı’ ilan edildi.
Mon amie Arménie diye ilan ettiler. Yani, Benim dostum Ermenistan.
 Cumhurbaşkanı adayı Sarkozy, seçilmesi halinde Ermenilerin eylem, anma, anıt dikme gibi yollarla kendi geçmişlerine açıkça sahip çıkmasına yönelik faaliyetlerinde kendilerine engel olunmayacağını, bu tür faaliyetlerin engellenmesine yönelik girişimlerin ise yasalarla cezalandırılması gerektiğini söyledi.
 Bir diğer cumhurbaşkanı adayı Segolene Royal “Türkiye Avrupa Birliği’ne girmek istiyorsa, ‘Ermeni soykırımını’ tanıması gerekir” yönünde bir beyanatta bulundu.
ÖDÜL VE YASA TASARISI AYNI DAKİKALARDA
– 12 Ekim’de Ermeni Yasa Tasarısı Fransız meclisinde onaylandı. Tasarıya göre “ ‘sözde’ soykırımı inkâr edenler, 5 yıla kadar hapis ve 45.000 avro para cezası ile cezalandırılacaktı.
 – 12 Ekim’de “Türkler Ermenileri katletti” diyen Orhan Pamuk’a Nobel Edebiyat Ödülü verildi.
12 Ekim günü Fransız Meclisi’nde soykırım yasa tasarısının geçtiği saatlerde Orhan Pamuk’a ödül verildiğinin açıklanması tesadüf mü?
Tabi Filistin, Bosna Afrika, Irak, Rohingya vs. gibi Müslümanlara Batı eliyle zulmün gerçekleştiği zamanlarda ‘siyasi yorumlardan uzak kalma’ tavrını takınan Pamuk’un, Ermeniler için bu çizgisini ödülden 6 gün önce bozması da tesadüf…
 “Alçaklar Beni Satın Almak İstiyor”
 Şüphesiz ki Ermenilere yakın olan Sarkozy’yi cumhurbaşkanı seçtiren ‘Ermeni lobisi’, Nobel’e de el atmıştı. Orhan Pamuk ise kendisine Nobel Edebiyat Ödülü verilmek istenen ancak ödülü reddeden meşhur Yazar  J. Paul Sartre’nin şu sözlerindeki mertliğin yakınından geçememişti;  “Alçaklar beni satın almak istiyorlar, ben hiçbir kuruluşa bağlı değilim.”
Orhan Pamuk’un ‘AB’ileri
Tabi kanundur; Batı hayranı olduğunuzda ve memleketinizi küçümsediğinizde, ‘AB’iler sizi koruyup kollar. Orhan Pamuk’a “Türkler 30 bin kürt ve 1 milyon Ermeni öldürdü” ifadeleri üzerine Türklere hakaret davası açılmıştı. Pamuk’un ‘AB’ileri de hemen devreye girmişti haliyle.
 AB – Türkiye Karma Parlamento Eş Başkanı Joost Lagendijk davayla ilgili, “Türkiye’nin imajına büyük bir zarar vermiştir. Avrupa’da kötü bir imaj doğmuştur. Ünlü bir yazar hakkında dava açarsanız, dışarıda milliyetçiler bu yazarı dövmek için arabasına saldırırsa, burada ciddi bir sorun vardır” dedi. Birçok AB yetkilisi durumu kınadı.
Ne Arabaymış!
Bak sen… AB’nin gözü önünde binlerce Filistinli, Bosnalı, Arakanlı, Afrikalı insan, destek verdikleri işgalciler tarafından katledildiğinde tek söz etmeyen ‘AB’iler, Orhan Pamuk’un arabasına kıyamadılar. Bunların gözünde kendi çıkarlarına hizmet edenin arabası, katledilen binlerce Müslüman’dan daha değerli yani.
Türkiye ile AB arasında ciddi gerilime neden olan Orhan Pamuk’un hakkındaki dava 22 Ocak 2006 tarihinde düştü.
Orhan Pamuk’un Kopyacı Romancılığı
Orhan Pamuk’un romancılığı da ayrı spekülasyonlarla dolu. Hani desek ki adamın bu ödülü almaya liyakatı var.  O da yok… Nitekim Pamuk’un hakkındaki edebî tartışmalar da enteresan. Gazeteci Murat Bardakçı ve İbrahim Kiras, Pamuk’un eserlerinin çoğunda ‘intihal’ yani kopyacılık olduğunu iddia ediyor. Hatta ispatlıyor.
Murat Bardakçı’ya göre Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı romanı, hikâyesi ve anlatım şekli ile Amerikalı yazar Norman Mailer’in Ancient Evenings adlı romanının bir kopyasıdır. Ayrıca Orhan Pamuk’un Beyaz Kale adlı romanı daMehmet Fuat Carım’ın ‘Kanuni Devrinde İstanbul’ isimli eserinden birebir pasajlar içermektedir.
Yine ünlü tarihçi İlber Ortaylı, Orhan Pamuk’u ‘düzgün Türkçe kullanamayan romancı’ şeklinde nitelemiştir.
Yayın mafyasının gücünün eteğine sığınmak
Peki romanları bu denli eksikliklerle dolu olan Orhan Pamuk nasıl olur da bu kadar satar? Bunun tek bir cevabı var; Yayın mafyasının gücünün eteğine sığınmak.Özellikle Türkiye’de Batı’nın dispiritörlüğünü yapan Aydın Doğan yayınlarında, kanallarında, gazetelerinde bol bol köpürtülmüştür. Öyle ki Fransa’nın bir kasabasındaki Kütüphaneciler Derneği’nden aldığı ödül bile manşetlerden görülmüştü.
Kitapları elliden fazla dile çevrildi, yüzü aşkın ülkede yayımlandı ve 11 milyon baskı yaptı. İşin tuhafı bu ülkelerin entelektüelleri tarafından bu romanlara dair hiçbir yazı kaleme alınmadı. Ne yerli ne yabancı hiçbir entelektüel ‘Orhan Pamuk şöyle değerli bir fikir kazandırdı’ diye yazmadı. Buradan da anlaşılabileceği gibi Orhan Pamuk Batı nefesiyle şişirilmiş bir medya balonudur sadece.
DİNAMİTİ İCAD EDEN ADAM ADINA BARIŞ ÖDÜLÜ
Nitekim Nobel Barış Ödülü’ndeki tezat daha girişte başlıyor, adında… Her yıl barış adıyla verilen bu en prestijli ödüle ismi verilen Alfred Nobel kim peki? Bekliyoruz ki Nobel, dünya barışına katkı sunmuş bir adam olsun. Hak getire… Adam dinamitin mucidi. Ve birçok bombanın da zeminini oluşturan bilimsel çalışmalar yapmış bir bilim adamı.
Nobel ‘Barış’ına yakışan aday; Merkel
Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü (PRIO) Direktörü Kristian Berg Harpviken, Nobel’e aday olan Merkel hakkında yaptığı açıklamada, “Angela Merkel Nobel Barış Ödülü’nü alabilir. Merkel ahlaki liderliği gerçek anlamıyla üstlenen ve Avrupa’da mülteci sorunu hakkında içeriği tamamen değiştiren kişi oldu” dedi.
 Hemen bir hatırlatma yapalım;
Merkel: İsrail’in tarafındayız
Merkel, 2014’te çocukların İsrail askerleri tarafından acımasızca öldürüldüğü günlerde ne demişti: “Barış için iki taraf da tavizler vermeli ancak kendini savunma hakkı söz konusu olduğunda biz İsrail’in tarafında yer alacağız” Anlaşılan Merkel ödülü almaya hak kazanmış.
Son sözü Cumhurbaşkanı’na bırakalım
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nobel diyoruz değil mi? Nobel kararlarını objektif mi veriyor? Tabi ki hayır…

Yorumlar kapatıldı.