Tekrar başlayan çatışma ortamında sinsice yaklaşan bir tehlikeyi kimse göremiyor maalesef… Gelinen bu nokta çatışmanın her iki tarafında var olan bir akıl tutulmasının sonucudur. Ancak böyle devam etmesi durumunda en çok zararı yine maalesef Ermeni toplumu üstlenecek gibi görünüyor… Önce iktidardan biri çıkıp, PKK militanlarının Ermeni olduğunu ve hatta sünnetli olup olmadığına bakılarak bunun ispatlanabileceğini öne sürerken, diğer taraftan sadece örgüt tarafından yayımlanabilecek bir videoda Hıristiyan inancına göre dua eden bir gerilla videosu sosyal medyaya servis ediliyor. Bu tarz fiillerin sonucunda ise, zaten patlamaya veya düşman aramaya meyilli sosyal medya üzerine düşen görevi yerine getirmeye başlıyor ve paranoyak senaryolar ortalığı yıkıp geçiyor; “PKK bir ermeni örgütüdür ve 1915`in intikamını Kürtlerden almaktadır.” “PKK; Asala`nın isim değiştirilmiş şeklidir”. “İstanbul dahil ülkedeki tüm Ermeniler gizlice PKK`ye yardım etmektedir.” vs vs…Böyle sayısız itham ve iftiralarla nefret oklarının Ermenilere çevrilmesi hedefleniyor. Peki, bu algıyı kırmak kimin görevi? Tabi ki öncelikle biz yazar ve çizerlerin. Ama en yetkili kişiler ise; seçimlerde Ermeni halkının oylarıyla seçilmiş vekillerdir. Peki, siz bu arkadaşlardan konuyla ilgili tek bir cümle duydunuz mu?
***
Tekrar başlayan çatışma ortamında sinsice yaklaşan bir tehlikeyi kimse göremiyor maalesef.
Haziran seçimleri sonrasında başlayan çatışma ortamı an itibariyle hız kesmeden devam ediyor. Neden başladığı neredeyse unutulacak olan yen çatışma sürecinin topluma yansıması tehlikeli bir boyut olan ırkların üstünlüğüne doğru kaymış durumda ne yazık ki.
Gelinen bu nokta çatışmanın her iki tarafında var olan bir akıl tutulmasının sonucudur. Ancak böyle devam etmesi durumunda en çok zararı yine maalesef Ermeni toplumu üstlenecek gibi görünüyor.
Basından çıkan demeçler, resim ve videolar ile oluşturulmaya çalışılan algı bombardımanından tek suçlu tarafın Ermeniler olduğu empozesi hız kazanmakta.
Önce iktidardan biri çıkıp, PKK militanlarının Ermeni olduğunu ve hatta sünnetli olup olmadığına bakılarak bunun ispatlanabileceğini öne sürerken, diğer taraftan sadece örgüt tarafından yayımlanabilecek bir videoda Hıristiyan inancına göre dua eden bir gerilla videosu sosyal medyaya servis ediliyor. Bu tarz fiillerin sonucunda ise, zaten patlamaya veya düşman aramaya meyilli sosyal medya üzerine düşen görevi yerine getirmeye başlıyor ve paranoyak senaryolar ortalığı yıkıp geçiyor;
“PKK bir ermeni örgütüdür ve 1915’in intikamını Kürtlerden almaktadır.”
“PKK; Asala`nın isim değiştirilmiş şeklidir”
“İstanbul dahil ülkedeki tüm Ermeniler gizlice PKK`ye yardım etmektedir.” vs vs…
Böyle sayısız itham ve iftiralarla nefret oklarının Ermenilere çevrilmesi hedefleniyor.
Peki, bu algıyı kırmak kimin görevi? Tabi ki öncelikle biz yazar ve çizerlerin. Ama en yetkili kişiler ise; seçimlerde Ermeni halkının oylarıyla seçilmiş vekillerdir.
Peki, siz bu arkadaşlardan konuyla ilgili tek bir cümle duydunuz mu?
Demek ki vekâletten önce cesaret gerekli imiş
Yorumlar kapatıldı.