İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk, Kürt yoktur!

Mehveş Evin / mehves.evin@milliyet.com.tr
Alpaslan Türkeş, Devlet Bahçeli gibi “Türkiye bir mozaiktir” söylemine “Ne mozaiği ulan!” diye çıkışan, “Türkiye Türklerindir” diyenler…  Sinirden havalara zıplamadan önce derin bir nefes alın. Çünkü bu etnik temelli tartışmaların hepsi boş. Bugün Türkiye’de yaşayanlar ne saf Türk, ne Kürt, ne Yunan, ne de Ermeni… Hepsi ve daha fazlasının karışımı! Sadece Türkler ve Kürtler için söylemiyorum. Japon’undan Alman’ına hiçbir ırk saf değil. Bilim, 70 bin yıl öncesinde gezegende yaşayan bir insanın (tür: homo sapiens), hepimizin atası olduğunu kanıtladı.

2005’te National Geographic, ‘genom’ projesini başlattı. Nereden geldiğimiz ve Dünya’ya nasıl dağıldığımızı anlamak için gönüllülerden kan örnekleri toplandı. Projenin ilk ayağında 450 bin örneğin DNA analizi yapıldı.
Projeye katılan ve kendi DNA örneğini gönderen Murat Mirza, genomturkiye.com’de araştırmaların sonuçlarını yazdı.
Hepimizin Apple-tab-span” style=”white-space:pre”> dedesi Afrikalı
“Genetik bilimi hızlı ilerledi, 2007’de insanınoğlunun gen haritası çıkarıldı. Bugün artık milletlerin akrabalık ilişkilerini belirleyecek yeterli bilgiye sahip durumdayız” diyor Mirza.
Bu testlerde, tespit edilmesi daha kolay olduğu için yalnızca erkeklerde bulunan “Y” kromozomu takip ediliyor.
Anne tarafından soyağacını belirlemek için mitokondrial DNA testi gerekiyor. (Y-Kromozomunun görevi cinsiyetin belirlenmesi. Yani erkek çocuk sahibi olmayan erkekler, bu durumdan kendi y-kromozomlarını sorumlu tutmalı.)
İşte bu Y-DNA sonuçlarını geriye doğru takip edince hepimizin atası olan ilk erkeğin bundan 60 ila 80 bin yıl önce Afrika’da, Kenya-Etiyopya civarında yaşadığı ortaya çıktı: “Bugünkü Japon, Alman, Türk, Arap, İngiliz, Kürt, Rus herkesin ortak dedesi bu kişi. Çünkü o tarihte dünyanın başka hiçbir yerinde insan yok.”
Bu ilk erkek ve onun çocukları, ortak genetik özelliklere sahipti. Ancak, bu özellikler zaman içinde değişti. Binlerce yıl süren yolculukla bu insanların torunları, Dünya’nın her yanına göç etti. İşte bu göçlerin sonucu, farklılaşan coğrafya ve iklim şartları insanların genetik yapılarında mutasyonlara yol açtı.
Türkiye bir  gen mozaiği
Genom projesinde, Y-kromozomunda meydana gelen her genetik değişim, bir harfle kodlandı ve“haplo grup” (aile klanı) adı verildi. Bilim insanları bu grupları takip ederek genetik değişimlerin dallanarak günümüze nasıl geldiğini tespit etti. (Şema ve gruplar için: http://www.genomturkiye.com/blog/15-turk-musunuz.html)
Peki,Türkiye’de hangi haplogruplar hakim? Milliyetçiler, Türkçüler için üzgünüm: Türkiye’ye  bilimsel olarak bir gen mozaiği!
Avrupa ve Rusya’nın tersine, neredeyse hiçbir haplogrup baskın değil. Türkiye’de, Orta Asya’dan göç eden ataların gen oranı sadece yüzde 2. Bulunan diğer Orta Asya haplogruplarını toplasanız da “Türklük” yüzde 10’u geçmiyor!
Buna karşılık “Bronz Çağı Göçmenleri” olan J2 (Greko-Anadolu, Mezopotamya, Kafkasya) ve J1 (Kafkasya, Mezopotamya, Semitik) ve R1b (İtalo-Kelt, Germen, Hitit, Ermeni) haplogrupları, mozaikte daha baskın.
Başka bir deyişle Orta Asya Türklerinden ziyade Kürt, Ermeni, Kafkas, Avrupalı ve Rum’larla daha yakın akrabayız!
Zaten ne fark eder? Araştırma, bütün Avrupa ve Orta Asya milletlerinin 36 bin yıl önce aynı soydan türediğini gösteriyor.
Ulus devlet yapısı, genetik soyağacına bakınca iyice anlamını yitiriyor. Belki de meseleye artık böyle bakıp, dayanağı olmayan siyasi söylemleri gözden geçirmek lazım.

Yorumlar kapatıldı.