İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kamp Armen’in çocukları kazandı

Kamp Armen olarak bilinen Tuzla Çocuk Kampı’nın tapusu mülk sahipleri tarafından Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’na bağışlanacak.Kamp Armen’in iadesi için Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, AK Parti Milletvekili Adayı Markar Esayan, Vakfın avukatı Sebu Aslangil ve Düşünce Platformunun katıldığı görüşmelerde önemli yol katedildiğini söyleyen Özer, “Yapılan görüşmeler sonucunda mülk sahibinin tapuyu bağışlaması formülü üzerinde anlaşıldı. Önümüzdeki hafta tapunun iade edilmesini bekliyoruz” dedi.

****
Hrant Dink’in de aralarında olduğu bin 500 çocuğun yetiştiği ve 17 gün önce iş makineleri sokularak yıkılmaya çalışılan Kamp Armen’in tapusu Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’na bağışlanacağı açıklandı.
Aralarında Hrant Dink, Rakel Dink ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Erol Dora’nın da bulunduğu, yaklaşık 1500 çocuğa ev sahipliği yapan Kamp Armen olarak bilinen Tuzla Çocuk Kampı’nın tapusu mülk sahipleri tarafından Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’na bağışlanacak.
Kamp Armen’in iadesi için Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, AK Parti Milletvekili Adayı Markar Esayan, Vakfın avukatı Sebu Aslangil ve Düşünce Platformunun katıldığı görüşmelerde önemli yol katedildiğini söyleyen Özer, “Yapılan görüşmeler sonucunda mülk sahibinin tapuyu bağışlaması formülü üzerinde anlaşıldı. Önümüzdeki hafta tapunun iade edilmesini bekliyoruz” dedi.
Özer, tapu işlemlerinin tamamlanmasını ardından önümüzdeki Pazar günü Kamp Armen’de kutlama yapılacağını duyurdu.
Arazinin sahibi doğruladı
Kamp Armen’in bulunduğu arazinin sahibi Fatih Ulusoy ise yaptığı yazılı açıklamayla tapunun vakfa iadesini doğruladı.
Ulusoy’un yazılı açıklaması şu şekilde:
“Konunun çözülmesi yönünde Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun rica ve talimatı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı tarafından şahsıma intikal ettirilmiştir.
“2006’da konu arazinin tapu kaydında yetimhane ile ilgili herhangi bir şerh veya bilgi olmaması sebebi ile satın almamda herhangi bir tereddüt hasıl olmamıştır. Sayın Başbakan, Büyükşehir Belediye Başkanı, İl Başkanı ve Tuzla Belediye Başkanımız konunun boyutunu ve tapunun el değiştirme sürecini tarafıma iletmiştir. 1915 yılı ile ilgili çeşitli spekülasyonlarla toplumumuzun hassasiyetlerinin tahrik edilmeye çalışıldığı günümüzde; Ermeni vatandaşlarımızın düşünce ve hassasiyetlerine, ülkemizin sosyal barışına ve birliğine katkı sağlamak amacı ve temennimle konu araziyi Gedikpaşa Ermeni Proteston Kilisesi Vakfı’na bağışlayacağımı kamuoyumuza saygıyla duyururum.”
‘Tapu iadesine kadar nöbeti sürdüreceğiz’
Nor Zartonk’tan Alexis Kalk’ın yaptığı açıklamada, tapu Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’na iade edilene kadar nöbeti sürdüreceklerini söylendi.
“18 gündür devam eden direnişimiz sonucunda, kampın tapu üstündeki sahibi Fatih Ulusoy, kampı Gedikpaşa Ermeni Protastan Vakfı’na bağışlayacağını açıklamıştır. Elbette bizler tapu vakfa geçinceye kadar buradaki nöbetimizi sürdüreceğiz. Bunu burada tüm kamuoyuna beyan etmek istiyoruz.
“Devletin el koyduğu, gasp ettiği Ermeni mülklerinin bunlarla sınırlı olmadığını, yüzlerce mülkün devlet aracılığıyla gasp edildiğini ve çözümün şahısların inisiyatifine bırakılamayacağını hatırlatmak istiyoruz. Gasp edilen tüm malların iadesinin takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.”
6 Mayıs’ta sabah saat 10.00 sularında Kamp Armen’e giren iş makinesi binanın bir kısmını yerle bir etti. Yıkım haberini alan çok sayıda kişinin kampa akın etmesiyle, yıkım bir süreliğine durmuştu.
Kamp Armen’in Tarihçesi
Hrant Dink, içinde yetiştiği, sonrasında da eşi Rakel Dink’le birlikte yöneticiliğini yürüttüğü Tuzla Çocuk Kampı’nı ‘Atlantis Uygarlığı’ olarak tanımlamıştı. Bu tanım, kampın el emeği özelliğine vurgu yapıyor. Kampın tarihçesi şöyle:
Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi, dört-beş öğrencinin kaldığı yetimhanenin mevcudu artmaya başlayınca, kilisenin bodrumundaki yetimhanenin taşınması için bir arazi almaya karar verdi. Kilise vakfı yönetimi, 1962 yılının Kasım ayında, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği gibi, ilgili bütün devlet kurumlarından gerekli izinleri aldıktan sonra, Tuzla Kampı’nı Sait Durmaz’dan satın aldı ve tapuyu vakıf adına tescil ettirdi. Ardından, çocuklar bütün yaz çalışarak, yüzlerce öğrencinin gelip gideceği kampı kendi elleriyle inşa ettiler.
Nasıl el kondu?
Bu arada, 6 Temmuz 1971’de, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, oy birliğiyle, vakıf senetleri bulunmayan cemaat vakıflarının 1936 beyannamelerinin vakıf senedi olarak kabul edilmesini onayladı. Böylece, beyannamelerinde bağış kabul edeceklerine dair açıklık bulunmayan cemaat vakıflarının doğrudan ya da vasiyet yoluyla gayrimenkul edinemeyecekleri, yasal hükme bağlandı.
8 Mayıs 1974’te, Yargıtay Genel Kurulu’nun, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin verdiği kararı onamasıyla, emsal teşkil edecek içtihat gelmiş oldu. Bu kararın ardından açılan davalarla, cemaat vakıflarının 1936 yılından sonra edindikleri taşınmazların büyük çoğunluğuna el kondu.
23 Şubat 1979’da, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kartal 3. Asliye Hukuk Hâkimliği’ne başvurarak, Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’nın elindeki tapunun iptal edilmesini ve eski sahibine geri verilmesini istedi. Dört yıl süren davanın sonunda, mahkeme, kamp arazisinin vakfın elinden alınıp eski sahibine verilmesine karar verdi. Böylece, Sait Durmaz, 1962’de boş olarak sattığı araziyi, hiç para ödemeden, üstünde kurulu olan kamp tesisleriyle birlikte geri aldı. Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı, yıllar önce her türlü yasal işlemi yerine getirerek satın aldığı malı, sanki çalmış gibi, eski sahibine iade etmek zorunda bırakıldı.
* Kamp Armen’in tarihçesi Agos’tan alındı.

Yorumlar kapatıldı.