İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gerçek 46. İlk Ermenice kitap 1512’de Venedik’te basıldı.

Ermeni Soykırımı'nın yüzüncü yılı anısına 100 Yıl, 100 Gerçek

Ermenice yazılı eserlerin tarihi İ.S. 5. yüzyıla kadar uzanır. Mesrop Mashtots’un ardından önemli eserlerin çevirisi de, özgün Ermenice edebi eserlerin, şiir ya da tarih kitaplarının, teolojik kitapların hayvan derisi üzerine elle yazımı da kesintisiz devam etti. Kiliselerin, manastırların duvarlarındaki kitabeler (ya da üzerlerine çiziktirilmiş grafittiler) de eksik olmadı. Bütün bunlara Ermeni alfabesiyle yazılan e-posta ve text mesajları da eklendi – tabii bunların biraz daha yakın tarihlere ait olduğu bir gerçek!

Ermenice kitapların kağıt üzerine basımı ise bu alanda büyük bir dönüm noktasını oluşturdu. Gutenberg’in geliştirdiği, hareketli matbaa harflerinin kullanıldığı teknolojinin uygulanmasından yaklaşık 70 yıl sonra, 1512’de ilk Ermenice kitap Venedik’te gün ışığına çıktı. Ermenice, basımda kullanılan dünyada on yedinci, Avrupa dışındaki diller arasında da İbraniceden sonra ikinci dil oldu.
İlk Ermenice kitap Urbatagirk (ya da Batı Ermenicesinde söylenişiyle Urpatakirk), yani “Cumalar Kitabı” olarak bilinir. Kitapta, hastalıkların sağaltılması için duaları, öyküler, çoğu dini içerikteki diğer metinler yer alıyordu. Bunlar arasında büyülü formüller ve Cuma günleri ne yapılması gerektiğine ilişkin tavsiyeler de bulmak mümkündü. Yayıncı, Hakob Meghapart (ya da Hagop Meghabard) adlı biriydi. Hakkında çok şey bilinmeyen bir kişiydi, ama adını aynı yıl basılan dört Ermenice kitabın da yayımcısı olarak görüyoruz. İlginç olan, baskının Ermenice elyazmalarda kullanılan yazı formunda yapılmış olmasıydı – bir bakıma dijital kameraların ihtiyaçları olmamasına rağmen örtücü (obturator) sesi çıkarması gibi.
Bir başka ilgi çekici nokta da Ermenice İncil’in ancak bundan bir buçuk yüzyıl geçtikten sonra 1666’da, bu kez Amsterdam’da basılmasıydı. Modern çağın ilk yıllarında Diyaspora, Osmanlı ve İran yönetimi altındaki Ermeni anayurdunu, gelişme ve teknoloji açısından geride bıraktı ve bunun izleri, Ermeni toplumlarının dünya ölçeğinde ticaret yapan tüccarların öncülüğünde faaliyette olduğu İsfahan, Konstantinopolis, Venedik, Marsilya ve Amsterdam gibi merkezlerde görüldü. Roma Katolik Kilisesi’nin hangi kitabın basılacağı, hangisinin basılmayacağı konusunda katı bir denetim uyguladığı zamanlardı, bu yüzden Ermeni İncil’i Protestan Amsterdam’da basıldı.
Ermeni matbaacılığında önemli bir sima da, 1700’de basım işleri ve eğitim çalışmalarını misyon edinmiş bir Ermeni dinsel cemaatini kuran ve Abbot Mıhitar adıyla da bilinen Mıhitar Sebastatsi (Sebastia’lı – bugün Türkiye’de Sivas – Mıhitar)’dir. Onun ve onun öğrencilerinin, sonrasında onun izinden giden keşiş ve rahipler sayesinde bugün Venedik’te 1717 yılından bu yana (sadece 6 kez ara verilmek üzere) her yıl en az bir Ermenice kitap basılıyor.
2012 yılında gerek Ermenistan’da, gerekse Diyaspora’da, hatta uluslararası ölçekte Ermeni matbaacılığının 500. yılı kutlandı, etkinlikler düzenlendi. Ermenistan’ın başkenti Erivan, UNESCO tarafından o yılın “Dünya Kitap Başkenti” ilan edildi. Böylece Yerevan şimdiye kadar bu şekilde onurlandırılan on ikinci kent oldu.
~~~
California, San Jose’den okuyucumuz David Lemon bize gönderdiği mesajda, Johannes Gutenberg’in hareketli matbaa harflerinin kullanıldığı basım teknolojisini ilk bulan kişi olmayabileceğini belirtiyor. http://www.outsidethebeltway.com/gutenberg-didnt-invent-the-printing-press/ adresindeki incelemede Gutenberg’in yalnızca Çin ve Kore’de uygulanan teknolojiyi Avrupa dünyasına uyarladığı ve yaygınlaştırdığı anlatılıyor.
David Lemon görüşlerini şöyle belirtmiş: “Gutenberg’in hareketli matbaa harflerinin Doğu Asya’da kullanıldığını bildiğine ilişkin tahmin yürütebiliriz; ama fikir tamamen kendisine ait de olabilir. Gerekli teknik bilgilere sahipti (kurşundan dökme harfler üretme işlemini bulmasında aldığı kuyumculuk eğitiminin rolü olmalı). Bu iki ihtimalden hangisinin doğru olduğunu hiçbir zaman kesin olarak bilemeyebiliriz. Her durumda Gutenberg, daha önce kimsenin aklına gelmeyen bir endüstriyi destekleyecek birden fazla teknolojiyi bir araya getirip kullanmasına olanak tanıyan bir dehaya sahipti. Bilebildiğimiz kadarıyla çok önemli bir keşifte bulundu: Metal basım harfleri üretmek için kullandığı, soğuduğunda ne genleşen, ne daralan alaşım gerçekten olağandışıydı.”
100 Yıl, 100 Gerçek Projesi David’e bu geribildirimi için teşekkür eder.
100years100facts@gmail.com adresi ya da sosyal medya üzerinden bizlere ulaştırabileceğiniz görüş, öneri, memnuniyetsizlik, soru ya da tavsiyelerinizi, ayrıca araştırmaya dayalı, saygılı bir dille yazılmış tepkilerinizi bize ulaştırmanızdan memnuniyet duyacağız.
Referanslar ve Diğer Kaynaklar
1. Ermeni Araştırmaları Merkezi, University of Michigan-Dearborn ve Alex ile Marie Manoogian Müzesi, Southfield, ortak sergi, Celebrating the Legacy of Five Centuries of Armenian-Language Book Printing, 1512-2012. University of Michigan-Dearborn, 2012
2. John A. Lane. The Diaspora of Armenian Printing 1512-2012. Bijzondere Collecties Universiteit van Amsterdam, 2012
3. World Digital Library. “The Book of Fridays”
4. “Yerevan Named World Book Capital, 2012”, UNESCOPress, 2 Temmuz 2012
5. Wikipedia: “Urbatagirk”
6. Wikipedia: “Armenian printing”
Bizi takip edin


Görsele ait bilgi
Matbaada basılan ilk Ermenice kitabın “Urbat/Urpat” (Cuma) başlıklı sayfası; Avrupa’da kitapların resimlenmesinde tahta kalıplar kullanılırdı. Burada okur için bir değişiklik yapılmış: Rahip başına Ermeni din adamlarının geleneksel giysilerine uygun olarak siyah, sivri tepeli bir başlık takmış olarak görünüyor.
Atıf ve kaynak
[Genel kullanıma açık alan], Wikimedia Commons
Facebook – Twitter – Instagram – Google+

Yorumlar kapatıldı.