İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ergenekon aşılmadan Ermeni meselesi çözülmez

Bünyamin Köseli
Ufuk Uras, 24 Nisan’da Erivan’daydı. Dünya liderlerinin katıldığı Global Forum’da konuşma yaptı… Uras’a göre Türkiye ve Ermenistan arasındaki krizin en büyük sebebi İttihat ve Terakki zihniyeti. Bu zihniyetin, meseleyi nasıl da bir çözümsüzlük sürecine ittiğini şöyle anlatıyor: “Ben bu İttihat ve Terakki zihniyetinin bu topraklar için nasıl da tehlikeli olduğunu (başbakanlığı döneminde) Erdoğan’a anlattım. Niye kendimize bu zihniyeti örnek alıyoruz? Erdoğan’ın taziyesi, ilişkilerin düzelmesi adına güzel bir adımdı. Aslında iki ülke arasında ilişkilerin düzelmemesi için hiçbir sebep yok. Azeri ve Ermeni ayrımı yapmadan bir tutum alınabilir. Osmanlı torunlarına bir çağrı yapılabilir. Ermenistan’da ‘Toprak isteriz!’ diyen marjinal Ermenilere bunun reel olmadığını anlattık. Meseleye, ortak bir vatan mefhumu üzerinden gidilmeli. Türk bayrağını yakan Ermenileri eleştirdik. Bayrak yakarak olmaz. Bayrakların renkleri birleştirilmeli. Ermenistan’da ana eğilim zaten böyle dar bir pencereden bakmıyor.”

***
Ufuk Uras, 24 Nisan’da Erivan’daydı. Dünya liderlerinin katıldığı Global Forum’da konuşma yaptı. Ona göre her yıl başımızı ağrıtan Türkiye-Ermenistan krizinin en büyük sebebi İttihat ve Terakki zihniyeti. 1915 olayları, her baharda (24 Nisan) bizi esir alıyor. Bu yıl yine birkaç hafta konuşuldu ve gelecek yıl için buzdolabına kaldırıldı. Zaten, onlarca tecrübeyle sabittir ki devletin en iyi icraatlarından biri de meseleleri buzdolabına kaldırmak! Yani bir nevi, çözümsüzlük stratejisi ya da çürümeye terk ediş…
Geçen hafta, Ermenistan ve Türkiye, dünyanın değişik ülkelerinden geniş katılımlı iki farklı anmaya ev sahipliği yaptı. Türkiye, Çanakkale şehitlerini andı, Ermenistan da malum 1915 olaylarını. Anmalar, bir manada prestij unsuruydu iki ülke için. Türk medyasının büyük bir kısmı asıl meseleyi tartışmak yerine, iki ülkedeki anma programlarına katılan siyasi liderler üzerinden bir karşıtlık oluşturma yolunu seçti.
Türkiye’de böyle bir atmosfer vardı. Peki ya Ermenistan’da? Konuyu, bu yıl Erivan’daki programa katılan eski milletvekili (aynı zamanda Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi kurucusu) Ufuk Uras ile konuştuk. Uras, Ermenistan’a ilk kez, milletvekili olduğu dönemde gitmişti. Bu yıl, dünya liderlerinin de katıldığı Global Forum’da bir konuşma yaptı. Ermenistan halkının sınırların açılmasını istediğini söylüyor Uras: “Sıkışıp kalmış bir ülke var. Üç milyon nüfus iki milyona düşmüş. Her yanda kadınları görüyorsunuz. Erkekler çalışmak için yurtdışına çıkmış.”
Uras’a göre Türkiye ve Ermenistan arasındaki krizin en büyük sebebi İttihat ve Terakki zihniyeti. Bu zihniyetin, meseleyi nasıl da bir çözümsüzlük sürecine ittiğini şöyle anlatıyor: “Ben bu İttihat ve Terakki zihniyetinin bu topraklar için nasıl da tehlikeli olduğunu (başbakanlığı döneminde) Erdoğan’a anlattım. Niye kendimize bu zihniyeti örnek alıyoruz? Erdoğan’ın taziyesi, ilişkilerin düzelmesi adına güzel bir adımdı. Aslında iki ülke arasında ilişkilerin düzelmemesi için hiçbir sebep yok. Azeri ve Ermeni ayrımı yapmadan bir tutum alınabilir. Osmanlı torunlarına bir çağrı yapılabilir. Ermenistan’da ‘Toprak isteriz!’ diyen marjinal Ermenilere bunun reel olmadığını anlattık. Meseleye, ortak bir vatan mefhumu üzerinden gidilmeli. Türk bayrağını yakan Ermenileri eleştirdik. Bayrak yakarak olmaz. Bayrakların renkleri birleştirilmeli. Ermenistan’da ana eğilim zaten böyle dar bir pencereden bakmıyor.”
Peki, kendi iç gündeminde gittikçe sertleşen AKP iktidarı, Ermenistan ilişkilerinde nasıl normalleşmeyi sağlayacak? Uras, bu konuda biraz umutsuz: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’taki yeni liderle bile ilişkileri eline yüzüne bulaştırdı. Hâl böyle olunca Ermenistan meselesini nasıl çözecek? Ermeni sorununun önündeki en büyük engel Ergenekon zihniyeti. Erdoğan, 17 Aralık sonrasında Ergenekon ile zımni bir ittifak yaptı. Mesele sadece Cemaat ile ilgili gibi gözüküyor ama bu gerçek değil. Ergenekon zihniyeti, Ermenistan sorununu hep görmezden geldi. Şimdi bütün dış politikayı bu zihniyet esir alacak. Siz, Ergenekon ile ittifak yaparak yeni Türkiye’yi nasıl inşa edeceksiniz?”
Ufuk Uras, Erivan’a giderken yanında şair ve romancı Vedat Türkali’nin eserlerini götürmüş ve Ermeni yetkililere takdim etmiş. Türkali’nin, 1915 olaylarını anlattığı, ‘Bitti Bitti Bitmedi’ isimli romanı, kısa bir süre sonra Ermeniceye çevrilerek yayımlanacak.

Yorumlar kapatıldı.