İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

100 yıllık Ermeni halılarının öyküsü /The Armenian rugs that tell two stories

Liana Aghajanian

Los Angeles, ABD
Biri ABD Başkanı Calvin Coolidge’e verilen, biri de yakınlarda San Diego’daki bir evde bulunan iki halı, 100 yıl önce Türkiye’deki Ermenilerin trajik yazgısına ve Amerika’nın ilk insanî yardım çalışmasına ışık tutuyor.

Maggie Mangassarian-Goschin, geçen yılın Temmuz’unda, 97 yaşındaki Lizbeth Kunzler’in evine adımını attığında, gördüğü şeyin önemini hemen anlamıştı.
Oturma odasının ortasında 800 binden fazla el işi ilmikten oluşmuş rengarenk, çarpıcı bir halı döşeliydi.
Halı egzotik bitkiler, şahlanan bir geyik, neredeyse yerden atlayıverecekmiş izlenimi veren leoparların desenleriyle bezeli. Mangassarian-Goschin’e bakılırsa bu halı, tarihin kaybolmuş parçalarından biri.
Halı 1915’te, Osmanlı yönetimi altında 1,5 milyon Ermeniye yönelik, birçok bilim insanının ‘soykırım’ olarak tanımladığı kıyımdan kurtarılan ve Lübnan’a yerleştirilen öksüz ve yetimler tarafından dokunmuş. Çocukların bakımı için bağışta bulunan Amerikalılar için toplamda 3 binden fazla halı dokunup verilmiş.
Bu halı neredeyse 70 yıldır Kunzler’in evinde gizli kalmış. Lübnan’dan New York’a, oradan da New Hampshire’a ve son olarak da Lizbeth Kunzler’in kocası ve çocuklarıyla yerleştiği San Diego’ya yolculuk etmiş.
Kaliforniya’daki, eski Ermeni eşyası üzerinde uzmanlaşmış Ararat-Eskijian Müzesi’nin müdürü Maggie Mangassarian-Goschin, “Bu halıda bir şey vardı, hissediyordum. Böyle bir şeyi hayatım boyunca görmemiştim” diyor.

Kıyımın 100’üncü yıldönümünde, bu yetim halısı ve benzerleri, hem Amerika’nın ilk insani yardım çalışmalarını hatırlatıyor; hem de Ermenilere, kendilerine kalan mirasın acı ama önemli bir bölümüyle ilişki kurma olanağı sağlıyor.

Amerikan Suriye ve Ermeni Yardım Komitesi

Şimdi “Yakın Doğu Vakfı” olarak bilinen “Amerikan Suriye ve Ermeni Yardım Komitesi”, Amerika’da herhangi bir dini mezhebe bağlı olmayan ilk uluslararası yardım hareketiydi.
Amerikan Yakın Doğu Yardım Komitesi bir kampanyada poster kullanan ilk grup olmuştu

Komite, Birinci Dünnya Savaşı’nın ilk aylarında Osmanlılar tarafından ülke dışına tehcir edilen, zorla yürütülen, aç bırakılan ve öldürülen Ermenilerin, Rumların ve Süryanilerin dramına cevap olarak kurulmuştu.
Amerika’daki sinema seanslarında kutu kutu süt tozu toplanıyordu. Charlie Chaplin’in The Kid (Yumurcak) filminde rol alan çocuk yıldız Jackie Coogan, para yardımı toplanması için yürütülen kampanyaya katılmıştı.
Okul, yetimhane ve diğer kurumların oluşturulabilmesi için o dönemde büyük bir meblağ sayılan 110 milyon dolar toplanmıştı. Bu çabalarla 100 bininden fazlası Ermeni çocuklar olmak üzere, bir milyon mültecinin hayatı kurtarıldı.

Tehcir ve Gazir’e nakil

Kunzler’in babası Jacob, İsviçreli bir misyonerdi. Yetimhane müdürü olarak, Ermeni öksüz ve yetimlerin Urfa’dan yayan, trenle veya eşek üstünde tahliye edilip Lübnan’daki dağlık Gazir köyüne yerleştirilmesini sağlayan yardım komitesinde çalışıyordu.
Yetim ve öksüzlerin yerleştirilmesinden sonra, Ermeni halı dokuma ustası Hovhannes Taşçiyan’ın yardımıyla yetimhanede halı dokuma tezgahı kurdu.
Burada 1400’ü aşkın Ermeni kızı halı dokumayı, boyamayı ve desen oluşturmayı öğrendi. Yetimlere hem ilerde para kazandırabilecek bir meslek öğretiliyor, hem de dokunan halılar satılarak fon sağlanıyordu.

“Baba ve anne Kunzler” adı takılan Jacob ve eşi Elizabeth çifti, tek başlarına 8 bin Ermeni öksüz ve yetimin hayatını kurtardı. Çocuklar Kunzler çiftine duydukları bağlılığı bu aile için de bir halı dokuyarak ortaya koydu.
Kunzler çiftinin 4 kızından en küçüğü olan Urfa doğumlu Lizbeth’ten halının renklerini seçmesi istenmiş ve sonunda mavi renk üzerinde karar kılınmıştı.
Yetimlerin dokuduğu halıyı, baba Kunzler, Lizbeth’e verdi. Yıllar sonra, 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından, Lizbeth’in anne babası, halıyı deniz yoluyla, Lübnan’dan ABD’ye gönderdi.

Kuşaklar boyu çocukların oynadığı halı

Halıyı miras olarak devralacak olan Lizbeth’in en küçük kızı Polly Marshall, bu halı üzerinde kardeşleriyle beş taş oynadığı günleri hatırlıyor. Kunzler ailesi kızları, cennet bahçesini temsil ettiğine inanılan halının desenindeki bitki ve hayvanları da oyunlarına dahil ederlermiş.
“Halı tamamen gündelik hayatımızın bir parçasıydı. Şimdi annemin torunları, torun çocukları aynı halının üzerinde oynuyor. Ben bu halıya çocukların ruhunun karıştığını ve halının kuşaklar boyu çocukları kendisine çektiğine inanıyorum.” diyor Polly Marshall.
Kunzler halısını daha da önemli kılan, 1925’te, “Yakın Doğu Yardımı” adını alan kampanyayla Amerika’nın yaptığı yardım çalışmalarına şükran ifadesi olarak, Başkan Calvin Coolidge’e hediye edilen halının eşi olduğunun düşünülmesi.

Kunzler halısı çok daha ufak olsa da, iki halıda da aynı hayvanlar, bitkiler, madalyonlar ve Ermeni sembolleri yer alıyor.

‘Büyüklerimle bağlantı kurmamı sağladı’

Coolidge halısı, geçen yıl kısa bir süre için Beyaz Saray’daki Ziyaretçi Merkezi’nde sergilendiğinde, Polly Marshall bu duygusal ziyareti yapanlar arasındaydı ve hatta çevresine belli etmemeye çalışarak halının çevresine konan kordonun altından elini uzatıp halıya dokunmaya çalıştı.
Marshall, “Hiç görmediğim büyüklerimle ve yetimlerle aramdaki bir bağlantı gibiydi. Bütün o hayatlara dokunur gibi olmuştum. Bu insanlar, yaşadıklarınızı böylesine çarpıcı bir şekilde dile getirmişti.” diyor.
Ararat-Eskijian Müzesi’nin müdürü Maggie Mangassarian-Goschin, Polly Marshall’a, Kunzler halısının sergilenmesine izin verip vermeyeceğini sorduğunda, Marshall hiç düşünmeden kabul etti.
İnsanlar hayatının çoğunu depoda geçirmiş olan Beyaz Saray halısını görememişse, en azından eşini görebilmeli diye düşünmüştü.
Kunzler halısı geçici olarak Mayıs ayında Ararat-Eskijian Müzesi’nde sergilenecek.

Polly Marshall, “Eğer bu halı insanların acısını dindirmeye veya ecdadlarıyla bağlantı kurmalarına yardımcı olursa, en azından bunu sağlamış olalım” diyor.

Ermeni halılarının öyküsü yeni yeni anlaşılıyor

Üçüncü kuşak halı ustası olan ve Ermeni Halıları Derneği’nin başkanlığını yürüten Hratch Kozibeyokian, küresel düzeyde Ermeni topluluklarının halıların gerisindeki öyküleri yavaş yavaş anlamaya başlandığını söylüyor.
Coolidge ve Kunzler halıları arasındaki benzerliklerin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunan Kozibeyokian, “Tarihimizin kayda geçirildiği çok az şey var. Geleneksel ezgilerimiz ve halılarımız.” diyor.
Ancak Ermeni halıları Ermeni tarihinin az bilinen bir tarafına da ışık tutuyor.
Bu yıl Amerika Ulusal Ermeni Komitesi’nin Batı grubu, Ermeni yetimlerinin ve hayatta kalan diğer insanların kurtarılması çabaları dolayısıyla, “Amerika, Sana Teşekkür Ediyoruz: Yakın Doğu Yardımına bir Ermeni Şükranı” başlığı altında bir kampanya başlattı.
Yakın Doğu Vakfı yönetim kurulunun Başkanı ve kıyımdan kurtulabilen bir Ermeninin torunu olan Shant Mardirossian, Amerika’nın o dönemde gösterdiği cömertliğin anlatılmasının, üçüncü ve dördüncü kuşak ABD doğumlu Ermenilerin çifte kimliklerinden duydukları boşlukların kapatılmasına yardımcı olduğunu söylüyor; “Amerikalıların desteği olmasaydı, bütün bir kuşak Ermeni bugün burada olamazdı.” diyor.
ABD, halen Ermenistan dışında en fazla sayıda Ermeninin yaşadığı ülke.


http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/04/150422_ermeni_halilari

The Armenian rugs that tell two stories
By Liana Aghajanian

Hratch Kozibeyokian and the Kunzler rug.
The story of two rugs, one given to US President Calvin Coolidge, and another recently found in a home in San Diego, helps unravel the history of the US’s first humanitarian aid effort and the tragic fate of Armenians in Turkey 100 years ago. When Maggie Mangassarian-Goschin walked into the home of 97-year-old Elibet Kunzler last July, she instantly knew the importance of what she had found. Lying in the middle of the living room was a striking, colourful rug with more than 800,000 hand-tied knots. It was decorated with exotic plants, prancing deer and leopards that almost looked like they were leaping off the ground. To Mangassarian-Goschin it was clear this was an incredible missing piece of history.

The rug was woven by refugee orphans in Lebanon who had been saved from the 1915 Ottoman-era massacre of 1.5 million Armenians – a massacre that many scholars regard as genocide. More than 3,000 rugs were made and given to American donors who had paid for the children to be looked after.
This one remained hidden for almost 70 years in Kunzler’s home, travelling with her from Lebanon, to New York, New Hampshire and finally San Diego, where she settled with her husband and children.
“I had a feeling, that there was something with this rug, because I had never seen anything like this in my entire life,” says Mangassarian-Goschin, director of the Ararat-Eskijian Museum in Mission Hills, California, which specialises in Armenian antiquities.
Close up of leopard or lion
Now, on the 100th anniversary of the massacre, this orphan rug and others like it are serving as a reminder of the US’s first humanitarian relief effort, and allowing Armenians to connect with an important, if bitter part of their heritage.
A poster for the American Committee for Relief in the Near East
The American Committee for Relief in the Near East pioneered the use of posters in campaigning
The American Committee for Syrian and Armenian Relief, now known as the Near East Foundation, was the first nonsectarian international relief campaign to exist in the US.
It was founded in response to the plight of Armenians, Greeks and Assyrians who were subject to deportation, forced marches, starvation, and execution at the hands of the Ottoman Turks, in the early months of World War One.
Cans of condensed milk were collected at film screenings across the US, and child actor Jackie Coogan who starred in Charlie Chaplin’s classic, The Kid, passionately campaigned to raise funds. More than $110 million – an incredible sum at the time – was donated to fund schools, orphanages and other facilities. These efforts saved the lives of a million refugees, including more than 100,000 Armenian orphans.
Kunzler’s father, Jacob, was a Swiss missionary working for the relief committee as an orphanage director, evacuating Armenian orphans from Urfa, in Turkey, by foot, wagon and donkey to the mountain village of Ghazir in Lebanon. Once they were settled, he created rug-weaving facilities in the orphanage with the help of Armenian master weaver Hovhannes Taschjian, who trained more than 1,400 Armenian girls in the art of weaving, dyeing and patterning. The orphans were being taught a vocational trade to ensure their economic survival, while also creating the rugs to be sold and donated for fundraising.

Yorumlar kapatıldı.